Gazi'de polis kurşunuyla öldürülen Barış’ın annesi: Sazı silah sanacak kadar kör müsünüz?

Gazi'de polis kurşunuyla öldürülen Barış’ın annesi: Sazı silah sanacak kadar kör müsünüz?

Gazi'de polis kurşunuyla öldürülen Barış’ın annesi: İnsan olan bu kadar kurşun yağdırır mı? Sazı silah sanacak kadar kör müsünüz?

Gazi Mahallesi’nde polis kurşunuyla öldürülen 18 yaşındaki Barış Kerem’in annesi Melike Altınışık, “İnsan olan bu kadar kurşun yağdırır mı? Sazı silah sanacak kadar kör müsünüz?” dedi.

Gazi Kent Ormanı’nda 14 Nisan’da doğum günü kutlamasından dönen ve polisin “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla ateş açtığı araçta Barış Kerem ve 17 yaşındaki Oğuzhan Erkul yaşamını yitirmiş, Ramazan Altürk isimli genç de ağır yaralanmıştı. Barış ve Oğuzhan memleketi Tokat’ta toprağa verildi. 

Dosyaya gililik kararı verilmesine tepki gösteren anne, “Polisler elini kolunu sallayarak geziyorlar. Dosyada gizlilik kararı var. Kimden koruyorlar ki gizlilik kararı koyuyorlar. İnsan olan bu kadar kurşun yağdırır mı? Sazı silah sanacak kadar kör müsünüz?” diye sordu.

‘SENDEN DAHA DEĞERLİ SEVGİLİM OLUR MU?’

Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre, oğlunu anlatan anne “Barış 3 yaşındayken babasıyla ayrıldık. Barış ile birlikte yaşıyorduk. 18’ine gireli 4 ay oldu. Lisede elektrik elektronik bölümünde okuyordu. Oto kiralama işini yapmak istiyordu. Hep ‘Anne yanıma yatsana, senin sıcaklığını alayım’ derdi. Yoğun çalıştığım için ona pek zaman ayıramadım, 3 hafta önce ‘Gel yemeğe gidelim’ dedim, yemeğe gittik. Sevgililer gününde oğluma ‘Sevgilin var mı ona göre sana harçlık vereyim’ dedim, ‘Yok anneciğim benim senden daha değerli sevgilim olur mu’ dedi. En son doğum günümde bana, ‘Ah o tatlı gülüşüne, sevecen gözlerine, şefkatli yüreğine, hele bir yavrum deyişine ölürüm annem’ notunu yazmıştı. Dünya tatlısıydı, karıncayı bile incitmezdi. 40 yıl aç kalsa bir eve gidip ‘Ben açım’ diyen bir insan değildi. İnsanın okuldan bir tane küs olduğu arkadaşı olmaz mı? Bir tane bile yok.

[ih2]

‘GELİNCE YER DİYE KÖFTESİNİ YAPTIM’

Olaydan yarım saat önce oğlunu aradığını belirten anne Altınışık o görüşmeyi şöyle anlattı: “Telefonu ‘Canımın içi, kurban olduğum annem, efendim’ diyerek açtı. Biz oğlumla böyle konuşurduk. Oğlum benim aşkım, annem, babam, kardeşim, arkadaşım her şeyimdi... Olayın olduğu gün akşam yediye kadar beraberdik. ‘Anne arkadaşlarımla görüşeceğim. Bir iki saate gelirim’ dedi. Benden habersiz bir yere gitmezdi. Giderken de ‘Anne bana köfte yap’ dedi. Gelince yer diye köftesini yaptım. Onu o an öptüm mü öpmedim mi hatırlamıyorum. 21.30 gibi aradım ‘Annecim yarım saate çıkıyoruz’ dedi.”

‘VÜCUDUNDAN 9 KURŞUN ÇIKTI’

Anne anlatmaya şöyle devam ediyor:

“Ağır yaralanan Ramazan ile şimdi konuştum, kaçma olayı olmamış. Polis arabayı durdurur durdurmaz direk küfretmiş. Ramazan ile polis göz göze gelmiş. Polis direkt kafasına silahı dayamış, o kendini geri çektiğinden kurşun bacağına gelmiş. Bütün polisler ateş etmeye başlamışlar. O zaman Ramazan ‘gaza bas bizi öldürecekler’ demiş. Hastaneye gelene kadar Barış ve Oğuzhan hayatını kaybetmiş. Barış’ın vücudundan 9 kurşun çıktı. 

[ih3]

‘YÜZÜNÜ ISITMAYA ÇALIŞTIM’

Morga gittim, oğlum masanın üstünde yatıyordu. Sadece yüzü görünüyordu. Sol gözü açık gitti. Yüzünü ellerimin içine koydum, öptüm, yüzünü ısıtmaya çalıştım ısıtamadım. Oğlum askere gitmeyi çok istiyordu. Ben daha oğlumun hiçbir şeyini alamadım, kimisi karakolda kimisi adli tıpta olduğunu söylüyor. 10 gün boyunca mezarına gittim. Bağırdım, çağırdım, ağladım. Buraya eve geldim, eşyalarına dokundurtmadım. Hepsi olduğu gibi duruyor. Eşofmanını aldım koklayarak onun yatağında uyudum. Sadece iki dakika kokusunu alabildim. Duvarları komple barışın resimleri yapacağım. Yazın birlikte yurtdışına gidecektik, dönüşte de ona araba alacaktık. Beraber Tokat, Tunceli, Karadeniz turu yapacaktık. Yatağını yeni almıştım. Bana ‘anne sen çalışıyorsun sen yat bu yatakta’ diyordu. Aldığım takım elbiseyi iki kere giyebildi.”

NE OLMUŞTU?

14 Nisan’da Gazi Mahallesi’nde bulunan Gazi Kent Ormanı’nda eğlenen beş genç, saat 22.00’de dönerken polis tarafından durduruldu. İddialara göre, “dur” ihtarına uymayarak kaçan beş gencin arkasından ateş edildi. İki genç can verirken diğer üçü de yaralandı. Polisin olay tutanağında, ön koltukta oturmakta olan gencin kucağında uzun namlulu silah olduğu ve polise ateş edildiği ileri sürüldü. Ancak gençler kucaklarında silah değil, saz olduğunu söyledi. Olaya ilişkin başlatılan soruşturmaya sanık avukatlarının talebi üzerine “kısıtlılık” kararı verilmesi ardından sanık polislerin tutuklanması talebi de reddedildi.