Gazeteci Oğuz Güven'e hapis cezası

Gazeteci Oğuz Güven'e hapis cezası

Cumhuriyet Gazetesi internet Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Oğuz Güven'e hapis cezası verildi, mahkeme cezayı ertelemedi veya hükmün açıklanmasını geri bırakmadı.

Cumhuriyet Gazetesi internet Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Oğuz Güven'e 3 yıl 1 ay hapis cezası verildi.

İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Güven'e "terör örgütünün propagandasını yapmak" suçlamasıyla 1 yıl 10 ay 15 gün, "terör örgütünün yöntemlerini meşru gösteren ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri ve açıklamaları yayınlamak" suçlamasıyla ise 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası verildi. Mahkeme Güven'in "tekrar suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşmadığı" gerekçesiyle cezayı ertelemedi veya hükmün açıklanmasını geri bırakmadı.

Cumhuriyet'in aktardığına göre; esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapan Güven ifadesinde şunları söyledi: "Sayın başkan, sayın üyeler, 60 yıla yaklaşan yaşamımın 35 yılı gazetecilik yaparak geçti. Muhabirlik yaparak başladığım mesleğimde 20 yıldır da yöneticilik yapıyorum. 35 yıldır haber yapma dışında adliyelerin yolunu bilmezken, son 7 aydır Cumhuriyet gazetesinden diğer arkadaşlarım gibi Silivri’de tutsak edilmemin yanı sıra, yapılan haberlere açılan soruşturmalar ve davalar sonucu adliye ve mahkemelerden çıkamaz oldum. Bunun da tek nedeni gerçekleri haber yapmamız, iktidara muhalefet etmemiz. Düşünce ve ifade özgürlüğü, demokrasinin vazgeçilmezidir. Gazeteci susarsa halkın sesi de kısılır demokrasi de susar.

Bu mütalaaya cevabımı savunmamdaki sözlerimi tekrar ederek bitiriyorum. Sizlerden ricam, Türkiye’nin hukuka dayalı, demokratik çağdaş bir ülke olması, düşünce ve ifade özgürlüğünün sağlanması için çabalarken, niyet okuma gibi yeni bir suç yaratmamanız. Bu hiçbir hukuk kuralına, ceza maddesine uymayan davada beraatimi talep ediyorum."

Cumhuriyet.com.tr, Başsavcı Alper’in ölümünü “İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper’i kamyon biçti” başlığıyla Twitter'dan duyurmuş, kısa süre sonra değiştirilen başlık sonucu Sabah gazetesinin hedef göstermesiyle birlikte Güven hakkında soruşturma başlatılmıştı. 12 Mayıs günü sabah saatlerinde evinden gözaltına alınan Güven 15 Mayıs'ta çıkarıldığı mahkemece tutuklanmış ve Silivri Cezaevi'ndeki 32 günlük esaretin ardından tahliye edilmişti.

Güven'in avukatı Tora Pekin, savcının bir tweet nedeniyle Güven'e yönelttiği suçlamanın gülünç olduğunu söyledi.

YARKADAŞ: ADALET YERLE BİR EDİLMİŞTİR, HUKUK BİÇİLMİŞTİR

Karar sonrası konuşan Barış Yarkadaş, "Neredeyse her salı günü burada bir gazetecinin yargılanmasına ve ceza almasına tanık oluyoruz. Oğuz Güven'in yönettiği Cumhuriyet.com.tr, merhum başsavcının hayatını kaybettiği haberle ilgili bir tweet attı. Bu tweet ekranda sadece 52 saniye kaldı ve bizzat editörlerce silindi. Basın tarihine 52 saniyelik dava olarak geçen bu kovuşturma ne yazık ki trajikomik bir biçimde sonuçlandı. 28. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı kararı açıklarken ben kronometreyi açtım ve hakim tam 52 saniyede bu kararı okudu. Aslında 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 52 saniyede adalet yerle bir edilmiş, hukuk biçilmiştir. Bu kararın adli, hukuki olduğunu söyleyebilmek için insanın aklını kaybetmiş olması gerekir. AKP Genel Başkanı Erdoğan önceki gün gazetecileri yine hedef göstermiş ve susturulacaklarını söylemişti. Belli ki Erdoğan'ın söylediği her söz Çağlayan Adliyesi'nin koridorlarında çok çabuk yankılanıyor ve muhalif gazeteciler akılla mantıkla vicdanla izah edemeyeceğimiz cezalara çarptırılıyor" dedi.

'BU KARAR HUKUKUN BİÇİLDİĞİNİN GÖSTERGESİDİR'

Mahkeme kararının ardından Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yapan Oğuz Güven, "Arkadaşlar kararın kendisi zaten Türkiye'deki durumu anlatıyor. Ben bunu komik olarak nitelendiriyorum. Cezaevine giderken de gülmüştüm tutuklanma kararına. Burada bir kez daha acı acı gülümsemek zorunda kalıyorum. Biz bir eksik kelimeyle atılan bir tweeten dolayı düzelttik onu... 52 saniye kalmış bir tweeten dolayı ceza üstüne ceza yağdırdılar. FETÖ propagandasından tutukladılar üstüne bir de PKK'yi eklediler dışarıdan aradılar taradılar 2,5 yıl önceki tweelteri buldular. Bu kararla birlikte Türkiye'de hukukun biçildiğinin göstergesi bir karar olmuştur. Hukuk biçilmiştir. Bu kararla altına artık imza atılmıştır. Üzerine de söylenecek artık fazla bir şey yoktur." ifadelerini kullandı.