İhraç edilen isimler arasında İLEF’ten Nur Betül Çelik, Mine Gencel Bek, Funda Başaran Özdemir, Funda Şenol Cantek, Ülkü Doğanay yer alırken, Ahmet Haşim Köse, Murat Sevinç, Pınar Ecevitoğlu, Gökçen Alpkaya, İlhan Uzgel, Murat Sevinç gibi isimler Mülkiye’den ihraç edildi.

Fikir Kulüpleri Federasyonu Ankara Üniversitesi öğrencileri bir açıklama yaparak öğretmenlerinin ihraç edilmesine tepki gösterdi.

Açıklamada, “Memleketi yobazın karanlığına bırakmamak için, hocalarımızın haklarının çiğnenmemesi için ve eşit, özgür, laik bir ülkede yaşayabilmek için HAYIR! Demenin günüdür” dendi.

Açıklama şöyle:

"Türkiye uzun süreden beri OHAL ve KHK’larla yönetilmeye çalışılıyor. Akp/Saray rejimi Başkanlık referandumuna gittiğimiz bugünlerde elindeki tüm saldırı silahlarını ve kozları kullanmaya çalışmaktadır. Üniversitelere başlatılan topyekün saldırı bugün bir kez daha kendini, akademiden ihraçlarla göstermiştir. Ankara Üniversitesi’nden onlarca akademisyen, bilim emekçisi görevlerinden ihraç edilmiştir. Darbe girişimi sonrasında yayınlanan KHK’larda barış imzacısı olan hocalarımıza yapılan sistematik saldırı bugün tüm hocalarımıza yapılmaya başlamıştır. Üniversitelerden yükselen HAYIR sesine katlanamadıkları için amansız bir şekilde okullarımıza ve geleceğimize saldırmaktalar. Yaratmak istedikleri gerici, baskıcı ve kindar Türkiye’ye sığmayan her kuruma her kişiye saldırmayı ve yok etmeyi görev edinmiş durumdalar. Bugün ülkemizde her alan, her üniversite gerici iktidarın tehdidi altındadır. Kendisi gibi yaşamak isteyen, düşüncelerinden vazgeçmeyen ve bunu her fırsatta dile getiren akademisyenler ve üniversitelerimiz büyük bir tehlike altındadır. Bilimsel birikimin ilerlemesine, aktarılmasına tamamen düşman olan gerici Saray iktidarı ve padişahlık özlemi duyan Erdoğan referandum sürecine girdiğimiz bugünlerde Hayır örgütlenmesinin yoğun olduğu üniversitelere gözünü dikmiş durumdadır. Ülkemizin bugününe karanlık gibi çökenlerin ve Başkanlık sevdası kuranların her zaman olduğu gibi karşısında olmaya devam ediyoruz. Geleceğimizi, kaostan beslenen tecavüzcü sapıkların eline bırakmayıp her okuldan ve her sokaktan Hayır sesini yükselterek ancak bu karanlığı yırtıp aşabiliriz. Akp/Saray rejimi, Türkiye halklarından, gençlerinden korktuğu için süreklileşmiş bir baskı uygulamaktadır. Bunun çok açık bir şekilde farkındayız. Hayır yumruğumuzu sımsıkı sıkıp başlarına indirmenin zamanı gelmiştir. Bilime düşman olanlara, üniversiteye düşman olanlara ve memleketimize düşman olanlara güçlü bir şekilde Hayır demenin vakti gelmiştir. Bu ülkenin ilericileri, devrimcileri, yurtseverleri olduğu sürece kaybedilmiş hiçbir şey yoktur. Umudumuzu örgütleyip, mücadele edip yarınları kurmanın kaçınılmaz olduğu ortadadır. Memleketi yobazın karanlığına bırakmamak için, hocalarımızın haklarının çiğnenmemesi için ve eşit, özgür, laik bir ülkede yaşayabilmek için HAYIR! Demenin günüdür.

  MEMLEKET İÇİN, ÖZGÜRLÜK VE EŞİTLİK İÇİN HAYIR!"