Esra Özakça: Sadece işimizi değil hayatımızı da çaldılar

Esra Özakça: Sadece işimizi değil hayatımızı da çaldılar

KHK ile ihraç edildikleri işlerine dönmek için akademisyen Nuriye Gülmen’le birlikte 128 gündür açlık grevinde olan öğretmen Semih Özakça’nın 53 gündür açlık grevinde olan eşi Esra Özakça, 'Bizden sadece işimizi değil, hayatımızı da çaldılar' dedi.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildikten sonra işine iade edilme talebiyle akademisyen Nuriye Gülmen’le birlikte açlık grevine başlayan ve ardından tutuklanarak cezaevine gönderilen öğretmen Semih Özakça’nın 53 gündür açlık grevinde olan eşi Esra Özakça, DW Türkçe’den Burcu Karakaş’a konuştu. Özakça, Mardin Mazıdağı’ndaki görevlerinden ihraç edilmelerinin ardından yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Kimliğiniz belli, Eğitim-Sen üyesisiniz. Muhaliflere de sıçradığı için bir yandan bekliyorduk.

İhraç gecesi tüm öğretmen arkadaşlarımız bize geldi. Oturma eylemi yapabileceğini, gerekirse açlık grevi yapabileceğini de söylemişti. O zaman çok iddialı bulmuştuk. Temkinliydik tabii, ‘Nasıl olacak Türkiye şartlarında’ diye ama Semih çok kararlıydı. Hakkını alacağını düşünüyordu, hâlâ öyle düşünüyor.”

“O BU DURUMDAYKEN YEMEK YEMEYI MI DÜŞÜNECEĞIM?”

Ankara Yüksel Caddesi’nde direnişe başladıktan sonra imza toplamalarına ve kamuoyunda eylemlerinin ses getirmesine rağmen işe iade talepleri yerine getirilmediğinde Semih Özakça’nın açlık grevi kararı kesinleştiğini belirten Esra Özakça, sonrasında Semih Özakça'ya destek olmak için kendisi de açlık grevi kararı almış. Özakça amacının, eşinin işe iade talebini duyurmak olduğunu dile getirdi:

“Zaten ben açlık grevinde değilken ama onlar başlamışken 75 gün zor geçmişti. O zaman da yedi kilo kaybetmiştim. Düşüncelerimden biri de şuydu: Aç kaldığımı sadece eşim bilse bile benim için yeter. O bu durumdayken yemek yemeyi mi düşüneceğim?”

"SEMİH'İN SAÇLARI, TÜYLERİ DÖKÜLÜYOR"

En son 10 Temmuz’da eşini cezaevinde ziyaret eden Esra Özakça’ya ev hapsi cezası verildi. Dolayısıyla hapis cezası bitene kadar 10 Temmuz, Semih Özakça’yı gördüğü son tarih oldu. Cezaevine girme sürecinin ne kadar zorlu ve uzun olduğunu, her hafta 30 dakika süren kapalı görüş yapabildiklerini, ayda bir de açık görüş imkanı bulunduğunu anlattı:

“Morali gayet yerindeydi ama gözaltına alındığımda öfkelenmiş. Yürümesi aksıyordu. Böbrek ağrısı var, böbreğini tutuyordu. Avurtları çökmüş, sakalları uzamış. Saçları dökülüyor, tüyleri dökülüyor. Nuriye’nin de böbrek sıkıntısı var. İdrarında parçacıklar görmeye başlamış. Kas ağrıları çok yoğun.”

“SADECE İŞİMİZİ DEĞİL HAYATIMIZI DA ÇALDILAR”

Bir sene önce ne yaptıklarını ve nerede olduklarını hatırlayıp hatırlamadığı sorusuna ise Esra Özakça, 'Bir sene önce ile şimdi arasında çok büyük bir fark olduğu, biri o zaman gelip şu anda olanlar hakkında kehanette bulunsa hayatta inanmayacağı' yanıtını verdi:

“Geçen yaz bu zamanlar Semih ile Marmaris’te tatildeydik. Şimdi ikimiz de açlık grevindeyiz. Bizden sadece işimizi değil, hayatımızı da çaldılar. O hayatımızı geri istiyoruz. Umuyorum daha fazla uzamaz ve işlerimize sağlıklı bir şekilde döneriz.”