MHP’den ihraç edilen Meral Akşener, Ümit Özdağ ve Koray Aydın’ın öncülüğünde kurulacak yeni partinin muhtemel siyasi etkilerine ilişkin hazırladığımız dosya kapsamında HDP Onursal Başkanı ve İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ile konuştuk.

Türkiye sağında bir farklılaşmanın ortaya çıkmasının muhtemel olduğunu belirten Kürkçü, “Sağın Türkiye ile ilgili gelecek projeksiyonlarının tek bir başlık altında toplanmadığını görüyoruz. Bu nedenle sağda bir farklılık, bir ayrışma olacağı muhakkak. Bu açıdan Meral Akşener’in attığı adım bir gerçeğe dayanıyor. Sadece bir kurmaca değil” şeklinde konuştu.  

“AKŞENER, TÜRKİYE’Yİ AVRASYA DENKLEMİ DIŞINDA KONUMLANDIRMAYA YÖNELİK EĞİLİMLERE SESLENİYOR”

Meselenin sadece iç politikayla da ilgili olmadığını belirten Kürkçü, Akşener’in girişiminin uluslararası görünürlük kazandığını aktararak şu ifadeleri kullandı:

“Çünkü şu an Türkiye’nin uluslararası alandaki görünümü en kısa ifadesiyle ‘öngörülemez’, ‘belirsiz’ olarak saptanıyor. Tabii bu hem içeride hem dışarıda ciddi bir kaygı işareti… Bu nedenle Türkiye’nin gelecek ufkunun genel olarak Avrupa Konseyi’nin tanımladığı alan içinde mi gerçekleşeceği yoksa meçhul bir Avrasyacılığa doğru mu meyledeceği bir tartışma konusu. Ben bu açıdan Meral Akşener’in girişimini esasen Türkiye’nin uluslararası konumunu Avrasya denklemi dışında belirlemeye yönelik bütün eğilimlere seslendiğini düşünüyorum. Bu çerçevede zaten bir uluslararası görünürlük ve itibar da kazanıyor”.

“KİTLELER NEZDİNDE TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM İÇİN ELLE TUTULUR BİR İMKAN İFADE ETMİYOR”

“Ancak bunun altını bir demokratik gelişme perspektifiyle doldurabilir mi?” sorusuyla devam eden Kürkçü, Akşener’in girişiminin demokratikleşme ve toplumsal dönüşüm anlamında bir dinamizmi olmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Ben bu konuda, Akşener’in Kürt meselesini ele alma, değerlendirme ve çözme bakımından bütün öteki hükümetlerden farklı bir plana sahip olmaması dolayısıyla ve özellikle kökeni itibariyle baktığımızda içerideki geleneksel devlet siyasetini sürdüreceğini düşünüyorum. Dolayısıyla tek ayaklı bir proje olarak bence içeride demokratik bir dinamizm ifade etmeyecek. Sadece Tayyip Erdoğan ve karşıtları arasında kurulmuş olan bir denklemde karşıt cephede bir pozisyon yaratabilir. Ama kitleler nezdinde toplumsal dönüşüm, demokratik değişim, özgürlükçü bir yeni rejim tasavvuru bakımından elle tutulur bir imkan ifade etmediğini söyleyebilirim”.

“SİYASİ MÜCADELEDE DENKLEMLER FARKLILAŞABİLİR, 2019 İÇİN HENÜZ ERKEN”

Kürkçü, Meral Akşener’in 2019’daki cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına alternatif bir sağ lider olarak çıkarılıp çıkarılmayacağına ilişkin soruya ise şu şekilde yanıt verdi:

“2019’a kadar kim öle kim kala diye düşünüyorum. Çünkü henüz bu referandumun meşruiyeti konusundaki tartışma bitmiş değil. Siyasi Partiler ve Seçim Yasası’nda yapılacak değişiklikler AKP açısından henüz gündeme gelmedi, gelecektir. Yerel seçim, milletvekili seçimi ve cumhurbaşkanlığı seçimi… Bunların hepsinin beraber yapılacağını düşünecek olursak; ben bu hamurun daha çok su kaldıracağını, o yüzden bu siyasi mücadelede yer alacak bütün güçlerin denklemlerinin farklılaşabileceğini düşünüyorum. Bu nedenle henüz erken olduğunu söyleyebilirim”.

“MHP’NİN GELECEĞİ AÇISINDAN CİDDİ DEĞİŞİKLİK”

Kürkçü açıklamasının devamında, “Meral Akşener’in MHP seçmeninin çoğunluğunun desteğine sahip olduğunu gözleyebileceğimizi söyleyebilirim. Bu tabii MHP’nin geleceği bakımından ciddi değişiklik ifade edecektir” ifadelerini kullandı.