Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Pakistan’a düzenleyeceği ziyaret öncesinde İstanbul Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu. 

"BURADA YAPILAN TERBİYESİZLİKTİR"

Hürriyet'in Hande Fırat imzalı ve 'karargah rahatsız' başlıklı haberine tepki gösteren Erdoğan, "Bu gazetede ön sayfa atılan başlık, içeride atılan başlık çok çok daha çirkindi. Bunlar bizleri rahatsız ettiği gibi TSK'yı haydi haydi rahatsız etmiştir. Bizim rahatsız olduğumuz konudan TSK'nın da rahatsız olmaması olmazdı. Biz bir vücudun uzvu gibiyiz. Burada yapılan terbiyesizlik, seviyesizliktir. Başlığı atmaya ne gazetenin yönetimi, patronaj kadrosu muktedir. Hukuki süreç neyse bazı adımlar atılmıştır. Bizler takipçisi olacağız. Devleti birbirine düşürmeye kimsenin hak ve yetkisi yoktur. Bunlar eski alışkanlıkları. Artık geride kaldı. Herkes yerini ve konumunu bilecek. Bunun bedelini ağır ödeyecekler. Bu ne densiz yaklaşımdır. Kusura bakmasınlar, bunu da Sayın Genelkurmay Başkanımızla görüştük. Kendisi de teferruatlı açıklamayı yapacaklar" dedi. 

"MAZLUM KARDEŞLERİMİZ BUNDAN İSTİFADE EDECEK"

TSK'da türban yasağının kaldırılmasına ilişkin konuşan Erdoğan, "Bu konu yeni bir konu değil, beklentiydi. Arkadaşlarımız değerlendirmelerini yaptıktan sonra, konuyla ilgili olarak adım atıldı. Hazırlanan bu noktadaki mevzuata göre hanım kardeşlerimiz de inanç hürriyetinden, emek noktasında, iş temini noktasında özgürlüklerinden her yerde istifade edebilmesidir. TSK'da, emniyette, yargıda, emniyette bu ön açılmış vaziyette. Mağdur, mazlum kardeşlerimiz bundan istifade ederek tüm kurumlarda yer alabilecektir" dedi. 

"EL BAB OPERASYONUNUN TAMAMLANMASINI GÖRÜŞTÜK"

Erdoğan, dün akşam saatlerinde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin olarak ise şunları söyled:

"Genelkurmay Başkanımızla dün Beylerbeyi Sarayı'ndaki görüşmemiz birinci derecede El Bab operasyonunun tamamlanmasına yönelik bazı görüşmeler, çalışmalar var. Türkiye-ABD-Rusya arasındaki görüşmelerde nerelere geldik, ne durumdayız onların bir değerlendirmesini yapma fırsatı bulduk. El Bab operasyonu tamamlandı, ama bu sürecin bitmesi anlamında değil. Bizim hedefimiz Cerablus, Dabık, El Bab ve sonra da koalisyon güçleriyle mutabık kalmamızla gerek Münbiç, gerek Rakka'ya doğru atılacak adımlar var. Rusya ile görüşmemiz, ABD ve koasliyon güçleriyle dayanışma bu süreç içerisinde önem arz ediyor. Artık hem masada olacağız, hem arazide olacağız dedik, bunları açıkça dost, muhattap kim varsa söyledik".

"NE YAZIK Kİ ABD'Lİ DOSTLARIMIZLA ANLAŞAMADIK"

ABD'nin Suriye'de 'güvenli bölge' talebini kabul etmediğini aktaran Erdoğan, "Başından beri, bu süreci ÖSO ile beraber yürüttük. Kara harekatı ÖSO ile yürütülmüştür. Biz ÖSO'ya gerekli desteği verdik. Ancak başından beri, burada 3 başlık uygulamada olmalı. Eğit-donat, terörden arındırılmış bölge, uçuşa yasak bölgedir. Bunu ABD'li dostlarımızla ne yazık ki anlaşamadık, onlar eğit-donat'a olumlu bakarken, uçuşa yasak bölgeye sıcak bakmadılar, hatta hatta terörden arındırılmış bölge konusunda da adım atmadılar. Burada yalnız kaldık. Gaziantep'teki o malum olaya kadar" dedi. 

"MÜNBİÇ ARAPLARA AİT BİR YERDİR"

El Bab sonrasında Menbiç operasyonunun bulunduğu belirten Erdoğan, "Eğit-donat kapsamında yetiştirdiğimiz ÖSO'la oraya girildi, destek verdik. Sonra SGD diye bir yapı ortaya konuldu. Bu yapının içinde terör örgütü yapılar var. Biz kesinlikle PYG ve YPD'den kimseyle mutabık ve beraber olmamız mümkün değil, bunlarla mücadele içine girmeyiz. Mücadelemizi de ÖSO ile bu kararlılıkla yürüttük. Buradaki kahramanlarımız DEAŞ'a çok ciddi rakam ödetti. 3 bini geçti buradaki rakam. Kararlılığımız devam ediyor. Şimdiki safha Münbiç'tir. Münbiç ki Araplara ait bir yerdir. Bunu da ABD'li dostlarımızı söyledik. YPG ve PYD'nin Fırat'ın doğusuna geçmesi gerekir. Müttefiklerimiz DEAŞ'la mücadelede samimiyse, gelin Rakka'dan temizleyelim, gerçek sahiplerine teslim edelim. Bizim burada kalma gibi bir amacımız yok. Buralar bize tehdit oluşturuyor" ifadelerini kullandı.