Erdoğan: Saat 22.00’de Hakan Fidan’la görüştüm

Erdoğan: Saat 22.00’de Hakan Fidan’la görüştüm

Cumnhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan darbe girişimine dair ATV'de açıklamalarda bulundu. Erdoğan “Saat 21.30’da eniştem aradı. Daha önce saatleri karıştırdık. ‘Beylerbeyi Sarayı’nın orada bir hareketlilik var’ dedi. İnanamadım. ‘Ziya dalga mı geçiyorsun, ne alakası var’ dedim. Daha sonra MİT Müsteşarı’nı, Genelkurmay Başkanı’nı aradım ama ulaşamadım. Saat 22.00’ye doğru Hakan Fidan’la görüştüm. Sayın Fidan’a ulaşabildiğimde kendisinden bilgileri aldım. Böyle bir durum olduğunu, kendisinin Genelkurmay’a gittiğini, Genelkurmay’dayken böyle bir durum olmadığını anlattı.

Cumnhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan darbe girişimine dair ATV'de açıklamalarda bulundu. Erdoğan “Saat 21.30’da eniştem aradı. Daha önce saatleri karıştırdık. ‘Beylerbeyi Sarayı’nın orada bir hareketlilik var’ dedi. İnanamadım. ‘Ziya dalga mı geçiyorsun, ne alakası var’ dedim. Daha sonra MİT Müsteşarı’nı, Genelkurmay Başkanı’nı aradım ama ulaşamadım. Saat 22.00’ye doğru Hakan Fidan’la görüştüm. Sayın Fidan’a ulaşabildiğimde kendisinden bilgileri aldım. Böyle bir durum olduğunu, kendisinin Genelkurmay’a gittiğini, Genelkurmay’dayken böyle bir durum olmadığını anlattı.

Erdoğan,Gülen cemaatiyle ilgili olarak, "3-4 yıl öncesine kadar biz hep iyi niyetle takip ettik. İyi niyetimizin kurbanı olduk" dedi.

Erdoğan,18 bin 699 kişinin gözaltında olduğunu 10 bin 137 kişinin de tutuklu olduğunu açıkladı. Erdoğan 237 kişinin hayatını kaybettiğini 2 bin 191 kişinin de yaralı olduğunu belirtti.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"Bakıyorsunuz Afrika'da, başka ülkelerde örgütlenmiş. Bunun kadar yaygın dünyada ikinci bir terör örgütü yok. Her okul bir terör örgütü şubesi görevi görüyor. Okul, eğitim, öğretim... Bunu yaparken de o ülkenin yöneticilerinin de çocukları oralarda eğitildiği için zannediyorlar ki gayet iyi eğitiliyorlar. Fakir ailelerin çocukları da orada. Sonra ananas falan faaliyetleri de görüyorlar. 

Biz de bu propagandaya geldik. Bunu itiraf etmem lazım. İyi niyetimizin kurbanı olduk bunu da ifade etmem lazım. Bu olay olmamış olsaydı bunların üzerine bu şekilde gidemeyecektik. Şimdi milletim çok daha iyi tanıma fırsatı buldu. Çok ciddi sayıda bugün itibarıyla gözaltına alınan şahıs 18 bin 699 idi. Tutuklu sayısı 10 bin 137. Şehitlerimizin sayısı 237. Yaralı sayımız 2 bin 191, Allah onlara şifa versin."

"OHAL SÜRESİNİ UZATABİLİRİZ"

"Hukuk içinde adım atıyoruz. Silahlı kuvvetlerimiz içinde var mı, var. Sadece subay kadrosuna baktığınız zaman 300 bin civarında böyle bir yapı var, bunun içinde ne kadar varsa çıkaracağız. Genelkurmay da bunu görmüş vaziyette. 
Polisimiz içinde de ciddi manada örgütlenmişler. Aynı şekilde yargıda. Devletin tüm kurumlarında örgütlenme var. Hepsini temizlememiz gerekecek. Bir defa çok ciddi sayıda görevden alma olayı var. Bu görevden alma sürecini bizler OHAL sürecinde devam ettireceğimiz gibi baktık ki bu iş normalleşmeye girmedi, Fransa gibi uzatabiliriz. 

Fransa'da bir darbe olmadı mı? Terör örgütü 5-10 kişiyi, 30 kişiyi neyse öldürdü, darbe yok. Ama burada, devlete karşı darbe yapmaya kalkıştılar. Gidiyorlar Meclis'e bombayı indiriyorlar, Millet Camii'nde 5 şehidimiz var. Bunlardan bir tanesi bayan, bu bayanın başı kopuyor. Şu anda daha henüz neticesi ne oldu bilemiyorum, adli tıp incelemelerini devam ettiriyor. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Böyle bir tablo karşısında, dünyada parlamenter sisteme inandığını söyleyenler, gönderin bir adamını gönderin. Tükiye Millet Meclis'i tarihinde bir tek İstiklal Savaşı'nda böyle bir muameleye maruz kaldı, umutlarını yitirmediler. Şimdi de milletvekilleri hemen çalışmalarına döndü, bombalanmasına rağmen kahramanca yiğitler olarak el ele orada bekliyorlar."

"DAHA ÖNCE SAATLERİ KARIŞTIRMIŞTIK"

"Bu işi, olayın kronolojisine bakacak olursak 21.15 civarında falan İstanbul ve Ankara'da hareketlenme olduğunu duyuyoruz ama ben tabii, en önemlisi 21.30 civarında daha önce artık saatleri karıştırmıştık. Eniştem beni arıyor, "Beylerbeyi Sarayı'nın orada bir hareketlilik var, asker araçları geldi, sivil araçları durdurdular" 

"ZİYA DALGA MI GEÇİYORSUN, NE ALAKASI VAR?"

"Bu haberi aldıktan sonra inanamadım, "Ziya dalga mı geçiyorsun, ne alakası var?" dedim. MİT Müsteşarımızı aradık ama ulaşamadık. Aynı şekilde Genelkurmay Başkanımı aradım ona da ulaşamadım. Daha sonra Fidan'a ulaşma fırsatı bulduğumda kendisinden bu bilgileri aldım. İsabetli olsun verdiğim bilgi, arada özellikle Başbakanımızla irtibat halindeydik, şey noktasında tabii Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Meclis falan durumları gördükçe ciddi bir sıkıntı oluyordu. 10'a doğru sayın Fidan'a ulaşma imkanım oldu.

"İSTİHBARAT ZAFİYETİ OLMASA BUNLAR OLMAZDI"

O sırada kendisiyle bunları görüştük. Kendisinin Genelkurmay'a gittiğini, Genelkurmay'da henüz hareketlenme olmadığını görünce MİT'e dönmüş. MİT'e geldikten sonra malum orası da bombalanmaya başladı. Orada da herkes sığınaklara falan girmişler. Bilgileri o anda şöyle bir kaba taslak kendilerinden aldık. Bu süreç içinde maalesef istihbarat zafiyeti olduğunu fark ettik. İstihbarat zafiyeti olmasa bunlar olmazdı. Darbede 1 saatin 2 saatin çok çok büyük önemi var. Anında bazı müdahaleler yapılabildi. Bu uçuşu yapan, alçak uçuşu yapanlara karşı tedbirler alınabildi. Fakat bir talihsizliğimiz var. Mesela TBMM'nin bu tür darbeler karşısında ciddi bir koruması yok, uçaklara karşı, helikopterlere karşı. Bunlar karşısında uçaksavarlar olsaydı, darbe olarak düşünmeyin. Bütün bunlara karşı bunların olması lazım. Bir musibet bin nasihatten evladır. Çok ciddi tedbirler bunlara karşı alınmış durumda. Şimdi düşünün Özel Harekat binası bombalanıyor, 52 kardeşimiz şehit oluyor. Kim yapıyor bunları? Ya senin kardeşin onlar, sen de güvenliktesin onlar da güvenlikte. Orayı geliyorsun bombalıyorsun. Ya sizde bu ne vicdan? Düşman bile bunu yapmaya muktedir olamaz. Ama bunlar, bu namussuzluğu bu alçaklığı yaptılar. Pensilvanya'daki hala yalan söylemeye devam ediyor. Onlara hala gönül vermiş olan vatandaşlarıma sesleniyorum; "Hala mı bunların peşinden gideceksiniz, daha neyi görmeniz gerekiyor?" Belgeleriyle, bilgileriyle her şey ortada."

"ASKERİ OKULLAR KAPATILACAK, MİLLİ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ KURULACAK"

"Burada profesyonel ordu ve bunun yanında da amatör ama belli disiplini kazanma noktasında atılacak adım bana göre çok önemli. Yapılması gereken neydi? Şu anda onları yapıyoruz. Jandarma İçişleri'ne bağlandı. Ve teşkilat şeması içerisinde Jandarma Komutanı'yla Emniyet Genel Müdürü noktasındaki denge gayet güzel bir noktaya geliyor. Bundan sonra jandarmaya er, erbaş alınmamış olacak, profesyonelleşmiş olacak. Polis teşkilatı neyse o olacak. Şu anda, son atamaları da yaptık oradaki işi bitirmiş olduk.

Eskiden kurmay dediğiniz zaman çok şey değişiyordu. Şimdi onların general olmasının önünü açtık. Kurmay sınıfından olmayanlar general olamıyordu, birkaç tane sembolik oluyordu. Artık sınıf subayları da general olacak.

Jandarmada öyle bir adım atılmış oldu. Benim de 14 yıllık Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı süremde bunun başarılması önemli. Bir diğer adım da Sahil Güvenlik, o da İçişleri Bakanlığı'na bağlanmış oldu. Kıyı Güvenlik ve Sahil Güvenlik de artık çok daha müşterek bir güçle denizlerimizi sağlama almış olacak.

Yavaş yavaş burada ordunun da küçültülmesi sürecine girmiş oluyoruz. Fakat hareket kabiliyetini şu anda artıyoruz. Neyin? Tüm İçişleri Bakanlığı'nın hareket kabiliyeti çok daha ileriye gidecek. Silah, mühimmat noktasında ileriye gidecek. Terörle mücadele konusunda jandarmamızın, polisimizin gücü artacak. Çok daha güçlü, el ele bu işi yürütmüş olacaklar.

Okullar meselesi burada önem arz ediyor. Askeri okullar kapatılacak, birkaç gün içinde Resmi Gazete'de yayımlanacak. Bütün liselerden rahatlıkla Harp Okulları'na giriş olacak. Fakat Harp Okullarının üzerinde bir çatı oluşacak, Milli Savunma Üniversitesinin altında harp okulları olacak."

"ANAYASA PAKETİMİZ ONAYLANIRSA GENELKURMAY VE MİT, CUMHURBAŞKANLIĞI'NA BAĞLANACAK

"Buna benzer şuanda askeri yargıda da değişim gerçekleştiriyoruz. Bunların adımlarını atacağız, son çıkaracağımız paketle silahlı kuvvetlerimiz çok daha güçlü hale gelecek. Kuvvet komutanlıklarımızın hepsi Milli Savunma Bakanımıza bağlanacak, bakanlığımıza değil.

Siyasi partilerin lideriyle de küçük bir anayasa paketimiz onaylanırsa Genelkurmay Başkanlığı, MİT Cumhurbaşkanlığına bağlanacak."