Erdoğan referandum sonucunu beğenmediği Fatih'lileri azarladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih'te katıldığı AKP kongresinde referandum sonuçlarını beğenmediğini söyledi.
14-04-2018 16:27

Fatih'te katıldığı programda konuşan Tayyip Erdoğan, 16 Nisan'da yapılan referandumda Fatih'te 51.4 oranında evet oyunun çıkmasına şaşırdığını açıkladı ve kitleyi azarladı.
'51,4 NEDİR YA SİZİN İSMİNİZ FATİH'
Yaptığı konuşmada adeta kitleyi azarlayan Tayyip Erdoğan, "Ben neredeyse 20 yılımı Fatih'e verdim. İmam Hatip'i burada okudum. Tüm siyasi hayatım neredeyse burada geçti. Yahu siz nasıl Fatih'te 51.4 çıkartırsınız. Bunu 60'a 70'e çıkarmanız lazım. Sizin adınız Fatih, nasıl 51.4 alırsınız? Tamam İstanbul'un üzerinde bir oy ama neden Türkiye'nin ortalamasının altında. Fatih İstanbul'un kalbidir.." dedikten sonra, tek tek tüm AKP ilçe örgütü kademelerini ayağa kaldırtıp yeminler ettirdi.
İLGİLİ HABERLER
Eski Aydın Emniyet Müdürü 'FETÖ'den tutuklandı
Aydın'da, 'FETÖ' operasyonunda gözaltına alınan 6 zanlıdan aralarında eski Aydın İl Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel'in de bulunduğu 4'ü tutuklandı.
24-04-2018 19:01

Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 'FETÖ' soruşturması kapsamında gözaltına alınan 6 şüpheli, İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Zanlılardan aralarında eski Aydın İl Emniyet Müdürü Temel'in de bulunduğu 4'ü tutuklandı, diğer şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Aydın'da 14 Nisan'da, 'FETÖ' soruşturması kapsamında, eski Aydın İl Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel ile meslekten ihraç edilen 5 polis gözaltına alınmıştı.
Mehmet Metiner’den Özgür Özel’e tehdit gibi sözler
AKP’li Mehmet Metiner, CHP’li Özgür Özel’e ilişkin tehdit gibi sözler savurdu.
24-04-2018 16:40

AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel tehditler savurarak, “Sana anladığın dilden ders vermesini biliriz. Hangi dilden anlıyorsan bundan sonra seninle o dilden konuşacağız ve hak ettiğin dersi de bizden alacaksın” dedi.
Metiner ayrıca, “Bir daha sakın ola ki o dilini, parmağını Sayın Cumhurbaşkanımız için kullanırken edepli, dikkatli olasın. Yoksa o senin dilini de bükmesini biliriz, o hayasızca uzattığın parmakları da bükmesini biliriz” diyerek tehditlerini sürdürdü.
‘DİLİNİ VE PARMAĞINI BÜKMESİNİ BİLİRİZ’
Metiner, CHP Grup Başkanvekili Özgür'e yönelik şunları söyledi:
"Bak seni buradan uyarıyorum. Recep Tayyip Erdoğan, bizim için herhangi biri değildir. Bizim partimizin sadece ve yalnızca Genel Başkanı değildir. AK Parti'liler için Recep Tayyip Erdoğan kırmızı çizgi hükmündedir. Bir daha sakın ola ki o dilini, parmağını Sayın Cumhurbaşkanımız için kullanırken edepli, dikkatli olasın. Yoksa o senin dilini de bükmesini biliriz, o hayasızca uzattığın parmakları da bükmesini biliriz. Bunu bir tehdit olarak algılama. Sayın Cumhurbaşkanımızın da tehdit dili kullandığını söylüyorsun. Sen kimsin ki Cumhurbaşkanımız sana karşı tehdit kullansın? Sen kimsin? Siyasi bir cüceden başka nesin? Ağzı bozuk, müptezel, edep yoksunu bir siyasi cüceden başka nesin ki Cumhurbaşkanı seni muhatap alsın? O yüzden seni uyarıyoruz. Siyaseti bu kadar çok çirkefleştirme, düzeysizleştirme."
‘HAK ETTİĞİN DERSİ BİZDEN ALACAKSIN’
Metiner şöyle devam etti: "Bunu bir tehdit olarak algılıyorsan, bu senin acziyetindir. Anladığın dilden konuşmasını biliriz. Sana anladığın dilden ders vermesini biliriz. Hangi dilden anlıyorsan bundan sonra seninle o dilden konuşacağız ve hak ettiğin dersi de bizden alacaksın. Bu bir tehdit değildir, bir tekliftir. Eğer anlarsan senin için de yararlı bir tekliftir. Ama bunu tehdit olarak algılarsan bu senin bileceğin bir şey. Biz kaba kuvvete, şiddete karşıyız. Ama Cumhurbaşkanımıza hayasızca yöneltilen hiçbir girişimi de hiçbir şekilde karşılıksız bırakmayacağımızı herkesin bilmesini isteriz" diye konuştu.
HDP: Seçimlere kendi adayımızla gireceğiz
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
24-04-2018 16:07

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Gece gündüz çalışacağız. 7 Haziran'da yarım bıraktığımız işi 24 Haziran'da tamamlayacağız. Kendi adayımızla gireceğiz" dedi.
Seçim güvenliği konusunun ihmal edilmemesini isteyen Temelli, şunları kaydetti:
‘KENDİ ADAYIMIZLA GİRECEĞİZ’
"Mahallelerde, seçim güvenliği meclisleri oluşturalım. Bu meclisler, sandıklara sahip çıksın. Gece gündüz çalışacağız. 7 Haziran'da yarım bıraktığımız işi 24 Haziran'da tamamlayacağız. Kendi adayımızla gireceğiz. Emek, demokrasi güçlerinin sesi olacağız. Emek, demokrasi güçlerinin ortaklaştığı Türkiye'nin adayıyla gireceğiz. Türkiye partisi olduğumuz için Türkiye adayıyla gireceğiz. Güçlü adayla gireceğiz çünkü, bizim programımız güçlü."
Öte yandan grup toplantısına katılan bazı işçiler, iş elbiseleri ve baret takarak toplantıyı izledi. Toplantıya katılan bazı HDP milletvekilleri de baret taktı. Grup toplantısına katılanlar sık sık "Yaşasın 1 Mayıs" sloganı atıldı.
Temelli’nin konuşmasından satır başları şöyle:
‘ÜNİVERSİTE ARAZİLERİ RANT ALANI HALİNE GELDİ’
“Eğitim alanı, sağlık alanı en çok etkilenen alanlar. Üniversitelerdeki bu tahribatın bedelini gelecek kuşaklar ödeyecek.
Bakın sürekli üniversite açıyorlar. Bu üniversiteler üniversite değil. Gençliğin kapatılma mekanları. Üniversiteler ticarethaneye çevriliyor. Şimdi de İstanbul Üniversitesi bölünüyor. Akademik bir kaygı ile değil. İstanbul Üniversite arazileri bu iktidar gözünde rant alanı haline getirilmiş. Gezi’de olduğu gibi göz koyarak bu arazilerden rant elde etmek istiyorlar.”
‘BUNLAR TARİHTEKİ SON KÜRT AKP VEKİLLERİ’
“Ankara Valisi Bijî 1ê Gulan’ı yasaklamış. İyice şaşırdılar. Meclis Başkanı bağırıyor, “Kürt illeri dedirtmem” diyor. Yahu senin Kürt milletvekillerin var. Onlar ne diyorlar, sabahları sana “rojbaş” diyorlar. Senin kulağın duymuyor “bonjour” sanıyorsun. Tabi onlar Kürt sorununa Fransız yaklaştıkları için normal. Bunlar tarihteki son Kürt AKP vekilleri. Bundan sonra böyle bir şey olmayacak. Sizin Kürt illerindeki tabelalarınızı bile kargo şirketleri asacak, çünkü orada size oy verecek tek bir Kürt olmayacak.”
‘EN GÜZEL CEVABI 24 HAZİRAN’DA VERECEĞİZ’
"Seçimlere gidiyoruz. Panik seçimler. Bir an önce yapılsın yangından mal kaçıralım seçimleri. “16 Nisan’da oyları çaldık, kılıfı hazırladık, işi bir an önce bitirelim diyorlar. Evet, bu iş bitecek. Çöktürme planlarınız, OHAL’leriniz, zulmünüz 24 Haziran’da son bulacak. Bizler savaş karşıtları, emek demokrasi güçleri bizler Newroz’da 1 Mayıs’ta yan yana gelenler bu işe 24 Haziran’da son vereceğiz.
Bugün Türkiye bir yönetim krizi yaşıyor. 16 Nisan’daki Anayasa değişikliğinin tek maddesi uygulandı: Partili Cumhurbaşkanlığı. Onun yarattığı krizle Türkiye baş edemiyor. Bir konuşuyor “Cumhurbaşkanıyım” diyor, bir konuşuyor “AKP Genel Başkanıyım” diyor. Cevap veriyoruz, bütün arkadaşlarımızı hakaretten yargılanıyor. Bu tehditlerden korkup sana cevap vermeyeceğimizi sanıyorsan yanılıyorsun. En güzel cevabı da 24 Haziran’da vereceğiz.”
‘SEÇİM GÜVENLİĞİ MECLİSLERİ OLUŞTURMALIYIZ’
"Seçim güvenliği konusunu ihmal etmememiz gerekiyor. Bizler yerel seçim güvenliği meclisleri oluşturmalıyız. Bu seçim bizim demokrasi ve barış mücadelemizin önemli bir uğrağı. Tüm halklarımızla mahallelerde seçim güvenliği meclisleri var edelim. Bu meclisler sandıklara sahip çıksın. Hep birlikte oyumuza sahip çıkalım. Sırf seçim aritmetiği için değil geleceğimiz için. Çünkü bunlar sadece oylarımıza değil irademize de göz koyma derdinde.
7/24 çalışacağız, 7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi de 24 Haziran’da tamamlayacağız
Bu işin şifresi 7/24. 7 gün 24 saat çalışacağız. Işıklarımız sönmeyecek. 7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi de 24 Haziran’da tamamlayacağız. "
‘SİZİN SINIRINIZ OSMANİYE’
"Siz Kürt düşmanlığı yaparak Kürt illerini yok sayarak, Kürdistan lafından irkilerek var oldukça bir daha Kürdistan’a ayak basamayacaksınız. Madem Mersin’den kurt işareti yaptınız sizin sınırınız Osmaniye’dir.
Eğer siz Kürt düşmanlığı yapıyorsanız, milliyetçi hezeyanlara yol veriyorsanız, savaş politikalarıyla ayakta duruyorsanız, bunun bedelini hem Kürtler hem Türkiye emekçileri ödüyor. O yüzden bu yıl alanlarda hem emekçiler hem savaş karşıtları hem de halklarımız buluşacak. Bijî 1ê Gulanê sesi Türkiye’yi inletecek."
Atanmayan 25 yaşındaki öğretmen iş cinayetinde öldü
Artvin Çoruh Üniversitesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölümünden mezun olan ve atama bekleyen öğretmen Süleyman Avcı iş cinayetine kurban gitti.
24-04-2018 15:20

Artvin Merkeze bağlı Yanıklı köyünde, 22 Nisan Pazar günü köyün ormanında meydana gelen iş cinayetinde 25 yaşındaki Süleyman Avcı hayatını kaybetti.
Avcı’nın ormanda kesilen tomruğun çarpması sonucu hayatını kaybettiği öğrenildi. Avcı, Artvin Devlet hastanesine buradan da otopsi için Trabzon’a gönderildi.
Tamamlanan otopsinin ardından Avcı’nın naaşı, bugün Yanıklı köyünde öğlen namazının ardından defnedilecek.
4 isim bir araya geliyor
Erken seçime ilişkin ittifak görüşmeleri sürerken dört isim bir etkinlikte bir araya gelecek.
24-04-2018 15:07

Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Gül, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu, bugün İstanbul'da gerçekleşecek olan Erbakan Ödülleri töreninde buluşacak.
Saadet Partisi kaynaklarının Sputnik'e verdiği bilgiye göre, bugün İstanbul Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde (MKM) gerçekleştirilecek olan ‘Erbakan Ödülleri' törenine Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lideri Kemal Kılıçdaroğlu katılacak.
Erdoğan ve Özel polemiğindeki ‘Siirt Olayı’ nedir?
CHP’li Özel ile Erdoğan arasında polemik konusu olan ‘Siirt seçimleri’ süreci nedir? Erdoğan’ı vekilliğe ve başbakanlığa taşıyan Siirt seçimleri nasıl iptal edildi, neler yaşandı. İşte detaylar…
24-04-2018 14:19

İleri Haber
TBMM Genel Kurulu'ndaki 23 Nisan özel oturumunda yaşanan gerginliğin ardından gündeme gelen ve AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı milletvekilliği ve ardından başbakanlığa taşıyan ‘Siirt seçimleri’ süreci merak konusu oldu.
AKP’li milletvekilleri dün Genel Kurul’daki 23 Nisan özel oturumunda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını sık sık kesmiş, AKP’li Bülent Turan, "Kiralık vekil olmaz”, Öznur Çalık, "15 vekili kim istifa ettirdi? Siz kendi iradenizi satıyorsunuz" şeklinde sataşmıştı. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da, “Milletvekillerini kiraya vermenin huzursuzluğunu bugün bu kürsü de yansıtmıştır” ifadelerini kullanmıştı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise bu sözlere Erdoğan’ı milletvekilliğine ve ardından başbakanlığa taşıyan süreci hatırlatarak yanıt vermişti. Özel şunları söylemişti: “Sayın grup başkan vekili dün partimizden ayrılan 15 arkadaşımızı kastederek ‘15 milletvekilini kiraya verenler' ifadesini kullanmış. 3 Kasım 2002 seçimlerinde iktidar partisinin genel başkanı milletvekili olamamıştı. 9 Mart 2003'te seçimle sonuçlanacak bir Anayasa değişikliğiyle birlikte iki parti Siirt'teki tüm milletvekillerini istifa ettirdi. Siirt'teki milletvekillerinin istifası sonucu demokrasi kahramanı olundu ve Genel Başkanınız geldi Milletvekili ve Başbakan oldu. Ancak bugün, 15 arkadaşımıza bu haksız, hadsiz ve terbiye yoksunu ifadeyi kullanmaktan sayın grup başkan vekilini menederiz. Demokrasi düşmanları, demokrasi kahramanlarının yaptıkları kahramanlığı anlayamazlar. Kiralık insanlar, ancak bir tek adamın verdiği karar dışında karar veremeyen, oy kullanamayan ama buna rağmen her ay maaş alanlar kiralık olanlardır.”
CHP’li Özel’in bu sözlerine hayli öfkelendiği görülen Erdoğan ise bugünkü grup toplantısında “Yok öyle bir şey, uzaktan yakından ilgisi yok” diyerek yaşanan süreci kabul etmedi.
İleri Hatırlatıyor
Peki siyasi yasaklı Erdoğan’ı milletvekilliğine, ardından başbakanlığa taşıyan süreç nasıl gelişti? İşte detaylar:
Erdoğan’ın cezaevine girmesiyle sonuçlanan süreç, 12 Aralık 1997 günü Siirt’te bir miting sırasında yaptığı konuşmada okuduğu bir şiirle başladı. Erdoğan’ın okuduğu şiirinin mısraları “Minareler süngümüz, kubbeler miğfer / Camiler kışlamız, mü’minler asker / Bu ilahi ordu dinimi bekler / Allahu Ekber, Allahu Ekber” şeklindeydi. Erdoğan Siirt’teki konuşmasının devamında “Her devrin Firavun ve Nemrutları olduğunu, bunun karşısına çıkacak Musa ve İbrahim’lerin engelleri aşarak pislik dolu yolları temizleyeceğini” söylemiş ve Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından yargılanmaya başlanmıştı.
‘HALKI DİN VE IRK FARKI GÖZETEREK KİN VE DÜŞMANLIĞA AÇIKÇA TAHRİK’
Mahkeme 21 Nisan 1998’de “Halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” suçundan Erdoğan’ı 1 yıl hapis ve 860 milyon TL para cezasına çarptırdı. Daha sonra sanığın mahkemedeki ve duruşmadaki ‘iyi hali’ göz önüne alınarak cezası 10 ay hapis ve 177 milyon TL para cezasına indirildi. Erdoğan Diyarbakır DGM kararına temyiz başvurusu yaptı, ancak Yargıtay 8. Ceza Dairesi 24 Eylül 1998’de Erdoğan’ın cezasını onadı. 26 Mart’ta Pınarhisar Cezaevi’ne giren Erdoğan 24 Temmuz 1999’da tahliye oldu.
ERDOĞAN’A MECLİS YOLU NASIL AÇILDI?
Fazilet Partisi’nin Anayasa Mahkemesi’nce kapatılmasının ardından “gelenekçi” olarak adlandırılan Milli Görüş’çü kanat 2001 yılında Saadet Partisi’ni kurarken “değişimci” ve “ılımlı” olduğu öne sürülen “yenilikçi” kanat ise yine 2001 yılında Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AKP’yi kurdu.
2002 seçimlerinde %34 oyla iktidara gelen AKP’nin genel başkanı Erdoğan, siyasi yasağı nedeniyle seçimlere giremedi
ve milletvekili seçilemedi. Bu nedenle seçim sonrası kurulan 58. Hükümet, Abdullah Gül’ün başkanlığında kuruldu. Bu hükümet, Erdoğan’ın siyasi yasağının kaldırılması için TBMM’ye yasa teklifi sundu. Yasa oy çokluğuyla kabul edildi ancak dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından “öznel, somut ve kişisel” olduğu gerekçesiyle veto edildi. Yasa teklifi değiştirilmeden ikinci kez Meclis’e sunuldu. Tekrar kabul edilen yasa bu kez Sezer tarafından onaylandı. Böylece Erdoğan’ın milletvekili seçilmesinin önündeki hukuki engel ortadan kalkmış oldu.
HER ŞEY ERDOĞAN İÇİN: SİİRT SEÇİMLERİNİN İPTALİ
Yaşananların ardından AKP, Erdoğan’ı hapse girmesine yol açan konuşmayı yaptığı Siirt’ten milletvekili yapmak üzere harekete geçti.
AKP, Siirt’in Pervari ilçesinde 3 sandık kurulunun oluşturulmadığını ve 1 sandığın kırıldığını iddia ederek bu şehirdeki seçimlerin iptali istemiyle Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvuruda bulundu.
YSK başvuruyu kabul ederek 2 Aralık 2002’de Siirt seçimlerini iptal etti. Böylece TBMM’ye Siirt’ten giren 3 milletvekilinin (AKP’den Mervan Gül, CHP’den Ekrem Bilek ve bağımsız milletvekili Fadıl Akgündüz) milletvekillikleri düştü.
Siirt seçimleri 9 Mart 2003’te tekrar edildi ve seçime giren 4 parti arasından AKP, oyların %84,8’ini alarak 3 milletvekili adayını da Meclis’e soktu. Hakkındaki siyasi yasağın kalkması sonucu milletvekili olmasının önünde engel kalmayan Erdoğan’la birlikte 2 milletvekili daha (Öner Gülyeşil ve Öner Ergenç) böylece AKP sıralarından TBMM’ye girdi.