Erdoğan önce yalanladı sonra 'ticaretle uğraşmak utanılacak bir şey değil' dedi

Erdoğan önce yalanladı sonra 'ticaretle uğraşmak utanılacak bir şey değil' dedi

Erdoğan Kılıçdaroğlu'nun ailesinin milyonlarca dolar parayı Man Adası'na kaçırdığına ilişkin açıkladığı belgelerin ardından ilk kez konuştu. Belgeleri yalanlayan Erdoğan daha sonra, "Ticaretle uğraşmak, kendisi kazanırken ülkesine de kazandırmak utanılacak bir şey değildir" dedi.

Erdoğan Kılıçdaroğlu'nun ailesinin milyonlarca dolar parayı Man Adası'na kaçırdığına ilişkin açıkladığı belgelere ilişkin "İddia edildiği gibi yurt dışına giden tek kuruş yok. Bu zatın söylediği yalan mı? Yalan. Hakikatler gün gibi ortada. Ticaretle uğraşmak asla utanılacak bir şey değildir" şelinde bir açıklama yaptı. Erdoğan Kılıçdaroğlu'na bir dava daha açacağını da söyledi.

Erdoğan, "Çevrecilikte kimse bizimle yarışamaz. Greenpeace falan hikaye. Onlara sormak lazım kaç tane ağaç diktiniz?" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

HABERİN VAR MI KILIÇDAROĞLU?

"Bizim için tabiatın imkanları Rabbimize hamdimizin vesilesidir. Geçtiğimiz 15 yılda her konuda ülkemize adeta çağ atlattık. Eğitimde inşaa ettiğimiz dersliklerle öğretmen sayımızı 906 bine çıkarttık. Sadece üniversiteli öğrencilere burs vermedik, ilköğretimde olan öğrencilere de destek olduk. Kılıçdaroğlu bunları bilmiyor ki! Akşam başka sabah başka. Acaba bunlardan haberi var mı? SGK'nın başında görev yaptın! O görev yaptığın zamandaki yolsuzluklarını anlatacağım, nasıl batırdın onu anlatacağım: Vereceği cevabı söyleyeyim. Onu o zamanın Başbakanı yapsın der.
Biz göreve geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye borcu 23.5 milyar dolardı. Şimdi yok Kılıçdaroğlu haberin var mı?"

KILIÇDAROĞLU'NA YANIT

"Bir de ana muhalefet partisinin başındaki zatın hezayanlarına cevap vermekle uğraşıyoruz. Mecburen bu konulara girmek zorunda kalıyoruz. Bu zat çıktı Cumhurbaşkanı ve ailesi yurt dışındaki bir takım hesaplara milyonlarca dolar para gönderdi diye iddia ortaya attı. Dün çıktı yurt dışındak bir şirkete şu kişi şu kadar milyon dolar para gönderdi diye sözler söyledi. Bir tomar kağıdı sallayarak dekontları da bunlar dedi. Ne gazetecilere ne adli makamlara vermedi. Avukatlar anında kendisine bunu ilgili savcılığı, medyaya veriniz dedi. Kağıtların ne olduğunu bir kendisi bir de onları eline tutuşturanlar biliyor. Bu hadise ilk yalan söyleyişi ilk iftirası da değil. Bir ara İsviçre'de hesaplarım olduğunu söyleyip durdu, belge gösteremedi. Yine, ispat et ben Cumhurbaşkanlığı'ndan çekileceğim, siyaseti de bırakacağım dedim. Ben siyasete girmeyeceğim dedi ertesi gün siyasete girdi."

'SIKIYORSA GEL BAK NASIL ALTINDAN KLOZET VAR'

"Bizim yolumuzdan gidenler bile şunu soruyor. Bunları açıklayacağız ki sizler de bunu anlatmanız lazım ki bu tür insanlar bu ülkenin siyasetinden çekilsinler. Millet buna çarkçı Kemal diyor. Bir ara Güney Asya'daki tsunami felaketinde toplanan paraların gönderilmediğini öne sürdü. Yine işi pişkinliğe vurup kulağının üzerine yattı. Hayati Yazıcı arkadaşımızın ÖSYM Başkanı'na mail gödnerip şu kişiyi üniversiteye yerleştirin dediğini öne sürdü. Bu zat da çıkıp bir özür dahi dilemedi. Şu anki Çevre ve Şehircilik Bakanımızla ilgili iddialar ortaya attı ispat edemediği için sürekli tazminatlar ödemek zorunda kaldı. Bakanımız da bol bol sucuk ekmek dağıttı. TÜRGEV'e 20 dönümz arazi verildi dedi, ispatını ortaya koyamadı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için, eseri karalamak için altın klozet iddialarına kadar pek çok yalanı aylarca diline pelesenk etmişti. Özür dilemeyi aklından bile geçirmedi. Böyle vicdansızlık olur mu ya? Sıkıyorsa gel bak bakalım nasıl bir altından klozet var. Bir ara bilmem kaç tane FETÖ'cü vekilin ismini açıklayacağını iddia etmiş bu sözünü de yutmuştu. Amerika'da FETÖ'cü vekillerin kimler olduğu ortaya çıkıyor. 2 CHP'li milletvekili Amerika'da kurulan kumpasın içinde yer almışlar. Ortaya çıkıyor. Ana muhalefet bunun yükünü daha fazla çekemez. Çünkü bunun adı ana hıyanettir."

'GİT SAVCILIĞA TESLİM ET'

Bu zatın başında olduğu CHP kayıptır. Bazı milletvekillerinin de yurt dışında ülkemiz aleyhindeki davalara belge bilgi taşıdığını gayet iyi biliyoruz. Kimi zaman kendileri kullanan kimi zaman yurtdışına götüren bu kişilerin ihanetlerinin hesabı mutlaka sorulacaktır. Bu sefil durum bizim işimize geliyor ama ülkemiz adına üzülüyoruz. İnsan mindere çıktığı zaman az buçuk eline gelebilecek, dengi sayılabilecek bir rakip görmek istiyor. Karşınızda bir karikatür tipli birini buluyorsunuz. 

Dün, şahsımın ve iddialarla ismi geçen arkadaşlarımızın avukatı bir açıklama yaptı. Bu açıklamada iddialar yalanlanarak belge olduğu öne sürülen kağıtların derhal savcılığa verilmesi, medya ile paylaşılması çağrısında bulunuldu. 1 saat öncesine kadar, henüz bu yönde gelişme olduğunu duymadık dediler. Aynı çağrıyı tekrarlıyorum. Madem belgelşerin elinde olduğunu söylüyorsun, kürsüden sallamayı bırak. Milletimizle ve ilgili mercilerle paylaş. Git savcılığa teslim et. Bugüne kadar o kürsüden salladığın her kağıt ya yalan ya yanlış çıktı. Bizim için önemli olan şahsımıza ve ailemize yapılan saldırının cevapsız kalmamasıdır. İsimlerin çoğu 30-40 yıldır önemli işler yapmış iş adamlarıdır. Tayyip Erdoğan belediye başkanı değilkin de bu insanlar işlerle uğraşıyordu. 

'İSPAT EDEMEZSEN ÇEK GİT'

"Bu zat önce şahsımın, çocuklarımın, eniştemin, dünürümün, eski özel kalem müdürüm diye iddia ettiği o şahıs benim hiçbir zaman özel kalem müdürüm olmadı. Zerre kadar sende şahsiyet varsa, Mustafa Gündoğan bana ne zaman özel kalem müdürlüğü yapmış ispat et. Edemezsen de durma artık çekil git. Bu zat bir iş adamıdır. Bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiğini iddia ediyor. Yurt dışında şirket ismi verip rakamlar zikretti. Ticaretle uğraşan birisi yurt dışında da şirket kurar, alır satar, Para havale eder, havale alır. Bunları anlatmanın zorluğunu elbette biliyorum. Bu 5 isim asla o şirkete ve yere para göndermiş de değil. Mevcut şirketlerini satmaları sebebiyle onlara para geldi. Oraya da para gitmedi. Bu yapılan işlemlerde hiçbir sorun yoktur.

'YALAN'

İddia edildiği gibi yurt dışına giden tek kuruş yok. Bu zatın söylediği yalan mı? Yalan. Bir kez daha müfteri durumuna düştü mü? Düştü. Yüzü kızaracak mı? Hiç sanmıyorum. Kendisinde manda derisi gibi yüz var."

'TİCARETLE UĞRAŞMAK UTANILACAK BİR ŞEY DEĞİL'

Hakikatler gün gibi ortada. Ticaretle uğraşmak asla utanılacak bir şey değildir. Asıl utanılması gereken yalan ile iftira ile insanlara iftira etmektir. Bizim de milletimizin de eli her zaman bu müfteri zatın yakasında olacaktır. Şu anda 5 kişilik ismi geçen kardeşlerim, dünürüm, diğer ismi geçen arkadaşlarımız davalarını açacaklar. Yakasından bu adamın düşmeyecekler. Yargıda bu hak aranacaktır. Ben de ayrıca tekrar buna yeniden bir dava açacağım. Hukukta hakkımızı yeniden aramanın peşinde olacağım.