Erdoğan ada istedi: Bize verin inşa ve ihya edelim
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sevakin Adasını bize belli bir süre tahsis etseniz de biz bu adayı aslına uygun olarak yeniden inşa ve ihya etsek...”
İleri Haber
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan resmi ziyaret için gittiği Sudan’da, Türkiye-Sudan İş Forumu'nda konuştu. Erdoğan konuşmasında ülkedeki Sevakin adasını istedi. “Sevakin adasını bize belli bir süre tahsis etseniz de biz bu adayı aslına uygun olarak yeniden inşa ve ihya etsek.' Ömer El-Beşir kardeşim 'tamam' dedi” ifadelerini kullanan Erdoğan şöyle konuştu:
"Burayı inşa ve ihya ne demek biliyor musunuz? Burayı yerle bir edenlere şu cevabı vermiş olacağız. Siz geldiğiniz buraları yerle bir ettiniz. Sizin o buraları yerle bir etmeniz, bizim sakalımızı traş etmeye benzer. Unutmayın ki biz burayı öyle bir inşa ve ihya edeceğiz ki kesilen sakal çok daha gür biter, siz bunu göreceksiniz."
SERMAYEYİ SUDAN’A ÇAĞIRDI
''Türk-Sudan İş Konseyi mekanizması da konseyin ilk toplantısının en kısa zamanda, toplanmasıyla hayata geçirilmesi gerekiyor” diyen Erdoğan uluslrarası sermayeyi Sudan’a çağırdı: “Burada sizi samimiyetle davet eden, size her türlü kolaylığı göstermeye hazır, bir başkan ve halk var. Burada iş yapmanızı sizlerden özel olarak rica ediyorum. Bugün yaptığımız temaslarda, Sudanlı dostlarımızla iş adamlarımızın iş birliğiyle ilgili konuları görüşme fırsatımız oldu.”
‘YATIRIMCILARDAN BEKLENTİMİZ…’
Nisan 2014’te imzalanan Türkiye-Sudan tarımsal iş birliği anlaşmasına ilişkin de konuşan Erdoğan, “Yatırımcılarımızdan beklentimiz bu güzel ülkenin kalkınma ve refahına katkı sağlamaktır. Bu duygularla bir kez daha gerçekleştirdiğimiz iş forumunun hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum” ifadelerini kullandı.
Sudan’dan ada isteyen ve yapacakları ‘çalışmalardan’ memnun kalacaklarını iddia eden AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekim ayında yaptığı konuşmada İstanbyul’a ihanet ettiklerini itiraf etmişti. 15 yıllık iktidarı boyunca ülkeyi şantiyeye çeviren iktidar partisinin genel başkanı, suçunu şu sözlerle itiraf etmişti: “Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum.”