‘Endişe ağacı nedir? Sihirli mi yoksa?’

‘Endişe ağacı nedir? Sihirli mi yoksa?’

Bir çocuğun endişeleri ile başa çıkmasında hayal gücünün ve bir şeye gerçekten inanmanın önemini anlamaya yönelik olan “Endişe Ağacı”, sadece çocukların değil yetişkinlerin de okuyabileceği bir kitap. Belki yetişkinler de bir endişe ağacına sahip olmak isteyebilir ve yeteri kadar görünür olan bir ağaç ile hiç de sihre gerek kalmadan endişelerle nasıl savaşıldığına ortak olabilir.

Endişeden tüm çocukluğu boyunca uzak kalmış bir çocuk var mıdır acaba dünya üzerinde? Bu soruya hepimizin yanıtının koca bir hayır olduğunu düşünüyorum. Çünkü endişe çocuklar arasında o kadar ortak bir duygu ki! Hatta benzer endişelere dahi sahip olan yığınlarca çocuk var. Peki, bu mutsuzluğa yol açan ve sorunlu bir çocukluk evresi geçirmeye vesile olan endişelerle nasıl savaşılır? Marianne Musgrove’un Çocuk Edebiyatı Aile Terapistleri Ödülü’nü alan kitabı Endişe Ağacı bu sorunun yanıtına bir öneride bulunuyor.

Kitap, endişeleriyle başa çıkmaya çalışan Juliet isimli bir çocuğun hikâyesini anlatıyor. Juliet endişeleriyle savaşmanın ve rahatlamanın yolu olarak her şeyi düzene koymayı seçmiş bir çocuk. Çünkü Juliet’e göre karışıklık gerginlik demek. Bunun için koleksiyonlar yapıyor ve bir “yapılacaklar listesi” tutuyor.  Elbette bu her zaman işe yaramıyor. Endişeleri aynı zamanda fizyolojisine de yansıyor. Kardeşi Ophelia ile sürekli bir tartışma hâlinde olduğundan bu duruma dayanamayan annesi odalarının ayrılması gerektiğini düşünüyor ve babasının eşyalarının bulunduğu odayı Juliet’e verme kararı alıyor. Bu karardan sonrası ise kitabın bizi tam içine çektiği anlara sürüklüyor. Yaşadıkları ev çok eski ve aile yadigârı olduğundan Juliet’in büyükannesinin de bu evde bir zamanlar çocuk olduğunu öğreniyoruz. Sadece bu da değil, Juliet’e verdikleri oda büyükannesinin eski odası. Acaba o odada ne olabilir ki? Duvar kâğıtlarının altında bir ağaç keşfediyor Juliet ve bu ağacın ne olduğunu büyükannesinden öğreniyor.

“Endişe ağacı nedir?” diye sordu Juliet, “Sihirli mi?”

(….)

“Her gece endişelerini ağaca asıyorsun, böylece seni uykusuz bırakmıyorlar.”

“Nasıl yani? Ne demek Bu?”

“İşe seni endişelendiren bir şeyi düşünerek başla. Belki de tanıdığın biri hayatı senin için zorlaştırıyor.” (…) “Endişeni bu şekilde avcunun içinde olduğunu düşün.” (…) “Ağaçtan tıpkı noel ağacı süsü gibi sarkan ve ucunda ilmekler olan ipler olduğunu hayal et. Sonra endişeni başparmağın ve işaret parmağının arasında tutarak Endişe Ağacı’nın dallarına as, işte bu şekilde.” (…) “Endişe Ağacı’ndaki hayvanlar sabaha kadar endişelerinde ilgilenecekler. Diğer bir deyişle sen uyurken endişelenme işini onlar üstlenecek.”

Her meselenin kendisinden kaynaklandığını düşünen Juliet, ağacı keşfettikten sonra ailesi ve arkadaşları ile yaşadıkları sorunlara çözümler ararken endişeleri ile de başa çıkmanın yollarını öğreniyor.

Bir çocuğun endişeleri ile başa çıkmasında hayal gücünün ve bir şeye gerçekten inanmanın önemini anlamaya yönelik olan Endişe Ağacı, sadece çocukların değil yetişkinlerin de okuyabileceği bir kitap. Belki yetişkinler de bir endişe ağacına sahip olmak isteyebilir ve yeteri kadar görünür olan bir ağaç ile hiç de sihre gerek kalmadan endişelerle nasıl savaşıldığına ortak olabilir. Juliet’in büyükannesinin de dediği gibi:

“Bir şeyin sihirli olmaması, içinde sihir barındırmadığı anlamına gelmez.”


 KÜNYE: Endişe Ağacı, Marianne, Musgrove, Çev: Doğanay Banu Pinter, Altın Kitaplar Yayınevi, Ağustos 2016, 127 sayfa.

DAHA FAZLA