Dünya Anadil Günü'nde vekillerin Lazca ve Kürtçe konuşmaları TBMM tutanaklarına ‘x’ olarak girdi!

Dünya Anadil Günü'nde vekillerin Lazca ve Kürtçe konuşmaları TBMM tutanaklarına ‘x’ olarak girdi!

21 Şubat Dünya Anadil Günü’nde CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bakaroğlu'nun Lazca, HDP'li Prof. Kadri Yıldırım'ın Kürtçe konuşması TBMM tutanaklarına ‘x’ olarak  girdi.

21 Şubat Dünya Anadil Günü’nde TBMM 'geleneğini' bozmadı. T24'ten Hülya Karabağlı'nın haberine göre; CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bakaroğlu'nun Lazca, HDP'li  Prof. Kadri Yıldırım'ın Kürtçe konuşması tutanaklara ‘x’ olarak  girdi. Türkiye'de 200 bini Doğu Karadeniz Bölgesi'nde, diğerleri Türkiye'nin değişik yerlerinde olmak üzere, 500-600 bin civarında, en azından annesi babası Lazca konuşan olmasına rağmen bu dilin unutulduğuna dikkat çeken Bekaroğlu, "Annem babam çok iyi biliyor, ben biliyorum, çocuklarım şöyle böyle, torunlarım hiç bilmiyor. Sen suçlusun. Biz yasaklıyor muyuz, engelliyor muyuz? Evde konuşun. Bu olmaz, böyle bir şey olmaz” dedi.

Vekillerin ana dillerinde yaptıkları ve TBMM tutanaklarına 'x' olarak giren konuşmaları şöyle:

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "…"(x)

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bilinmeyen bir dille değil, Lazca'yla selam verdim size, bu kadar…

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu…

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Efendim?

BAŞKAN - Konuştuğunuz dil Lazca mıdır?

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Lazca efendim.

BAŞKAN - Kayıtlara geçmesi adına söyledim.

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Çünkü bilinmeyen bir dil olarak geçecek, onu açıklamak istedim.

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Bilinmeyen bir dil değil, Lazca'yla selam verdim.

Değerli milletvekilleri, 15'inci yüzyılda dünyada 15 binin üzerinde dil konuşuluyordu, bugün değişik uygulamalarla, savaşlar, göçler, yasaklamalar, asimilasyon, özellikle küreselleşme, modernleşmenin yıkıcı etkileri nedeniyle bu dillerden ancak 7 bin civarında şu anda yaşıyor ama bunlardan 2.500'ü ölmek üzere. Türkiye'de 35 tane ana dil var, konuşuluyor değişik şekillerde ama bunların büyük bir kısmı -18'i- UNESCO'nun değerlendirmelerine göre, ciddi bir şekilde tehdit altında, ölmek üzere.

Bakın, Türkiye'de 200 bini Doğu Karadeniz Bölgesi'nde, diğerleri Türkiye'nin değişik yerlerinde olmak üzere, 500-600 bin civarında, en azından annesi babası Lazca konuşan insan var ama Lazca giderek unutuluyor. Annem babam çok iyi biliyor, ben biliyorum, çocuklarım şöyle böyle, torunlarım hiç bilmiyor. "E, sen suçlusun. Biz yasaklıyor muyuz, engelliyor muyuz? Evde konuşun." Bu olmaz, böyle bir şey olmaz.

Şimdi, bizim taleplerimiz var. Sadece Lazca için söylemiyorum; Türkiye'de unutulmaya yüz tutan çok sayıda, 35 tane dil var, lehçe var, bütün bu lehçeler için söylüyorum. Devlet, Millî Eğitim Bakanı, Kültür Bakanı, kim şey yapıyorsa, bu konuyla ilgili araştırmaları yapmalı, nerelerde, nasıl eğitimler yapılabilir, bunları sağlamalıdır. Ayrıca, sivil toplum örgütlerine, yerel televizyonlara, radyolara destek vermesi gerekiyor. Ana dili çocuğun öğrenebilmesi için televizyonda izlemesi lazım, çizgi filmi izlemesi lazım. Bir çizgi filmin maliyeti çok yüksektir, sivil toplum örgütlerini aşar. Bunların hepsi devletin görevidir ama bu ara devletimiz maalesef haklar ve özgürlükler konusunda çok gerilere düştü, bu konularda çok fazla çalışmalar yapmıyor.

KADRİ YILDIRIM (Siirt) -Bugün Dünya Ana Dili Günü'dür. Maalesef 2017 yılı Kürt dili açısından kara bir yıl olarak ikinci ayını geride bırakmaktadır ve yine maalesef Kürtler bu yılın bugünkü Ana Dili Günü'nü büyük bir hüzün içerisinde karşılıyorlar çünkü Kürtlerin binbir emekle kurdukları bütün dil kurumlarının kapılarına kilit vurdunuz. Zamanlaması ne kadar manidar ki Diyarbakır'da küçücük yavruların okuduğu Zarokistan'ın öğretmenlerini bu dille eğitim yapmaktan alıkoydunuz.

KADRİ YILDIRIM (Devamla) - Her seferinde, kurmakla övündüğünüz ve üzerinden siyasi rant sağlamaya çalıştığınız, devrim olarak nitelendirdiğiniz Mardin Artuklu Üniversitesindeki Kürdoloji hocalarını da maalesef bu devrim neticesinde, karşı bir devrimle devirdiniz, gözünüz aydın. Sizin yaptığınızı bana göre Saddam bile yapmamıştır. Çünkü Saddam Güney Kürdistan'ı yaktı, yıktı, kimyasal silah kullandı ama Kürt dilini ortadan kaldırmaya çalışmadı, Kürt diline karışmadı, Kürt okullarına müdahale etmedi.

Kadim dostunuz Pakistan'ın 1952 yılında Bengal dilinin başına getirdiğinin 10 katını, 100 katını bugün maalesef altmış beş yıl sonra siz Kürt dilinin başına getirmekten çekinmiyorsunuz.

16 Nisanda referanduma sunulacak olan bir anayasa değişiklik paketi önümüzdedir. Kürt diliyle ilgili, Kürt dilinin düzenlemesiyle ilgili bu Anayasa değişiklik paketinde zerre kadar bir gelişme, bir düzenleme, bir ilerleme yoktur. Böyle çağ dışı bir pakete, böyle tekçi bir pakete Kürtlerden "evet" demelerini bilmem nasıl bekliyorsunuz? Nasıl "evet" demelerini istiyorsunuz? Hadi, siz istediniz diyelim ki, AKP içerisindeki Kürt milletvekilleri hangi yüzle -Kürtlerden- içinde dilleriyle ilgili hiçbir şeyin olmadığı bu pakete nasıl "evet" diyeceklerdir, onu da merak ediyorum tabii. Kürtçede bir söz vardır bu gibi durumlarda kullanılır, ben de onu kullanıyorum ve diyorum ki: "…" (x)