Doğa savunucuları yaşama ses verdi: Madde 80'i İstemiyoruz!

Doğa savunucuları yaşama ses verdi: Madde 80'i İstemiyoruz!

Yaşam savunucuları, bugün 8 ilde aynı anda doğa için sokağı çıkıyor.

Güncelleme 15.00 

#Madde80iİstemiyoruz diyen yaşam savunucuları "Kamu yararı yalan madde 80 talan" sloganlarıyla Galatasaray Meydanında toplandı.

Galatasaray lisesi önünde doğayı talana açan madde 80'e karşı basın açıklaması düzenlendi.

"Madde 80 ile kıra, kente ve canlı yaşamına telafisi imkânsız ekolojik yıkımlar getirecek olan, plan ve şehircilik ilkelerine aykırı projelere; ruhsatsız, imar izinsiz, ÇED’siz ve yargı yolu önden kapatılmış olarak başlanabilecektir" denilen basın açıklamasının tam metni şöyle;

"Değerli Basın Mensupları ve Yaşam Savunucuları

Yıllardır HES’lere, termik santrallere, nükleer santrallere, yaşamı yok eden tüm politikalara, tüm rant projelerine karşı durduk; var gücümüzle direndik, direnenlere destek verdik. Hukuksal ve toplumsal mücadelemizden tüm engellemelere rağmen hiç vazgeçmedik. Doğayı, canlı yaşamını hiçe sayan şirketler ve onun taşeronu olan Hükümetler var güçleri ile saldırdı. Hukuka; yandaş bilirkişi raporları, taraflı mahkeme heyetleri, hiç bitmeyen ÇED süreçleri ile etki etmeye çalışan iradenin son noktası ise Madde 80 oldu. Ağır aksak işleyen hukukumuz Madde 80 ile birlikte yok hükmüne ulaştı.

Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6745 sayılı kanun içinde yer alan bu yıkım aracı madde, hayatın akışını bir şirket faaliyetine dönüştürmekte, ülkenin tüm doğal varlıklarını itirazsız meta hâline getirmektedir. 

Madde 80 ile Ülkemizin mevcut veya gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını karşılama, arz güvenliğini sağlama, dışa bağımlılığını azaltma, teknolojik dönüşümünü sağlama’ gibi millî değerler gerekçe gösterilerek, hukuksuzluk meşrulaştırılacak; talan, “Stratejik Yatırım” adıyla put haline getirilecektir.
Madde 80 ile şirketlere Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş teşvikler verilerek, projelere muafiyetler sağlanacak, işletilen idari prosedürler ve idari işlemler Bakanlar Kurulu kararıyla ortadan kaldırılabilecektir.

Madde 80 ile kıra, kente ve canlı yaşamına telafisi imkânsız ekolojik yıkımlar getirecek olan, plan ve şehircilik ilkelerine aykırı projelere; ruhsatsız, imar izinsiz, ÇED’siz ve yargı yolu önden kapatılmış olarak başlanabilecektir.

Madde 80 ile ticarî yatırımların “Stratejik Gerekliliği ve Aciliyeti” bağlamında, Türkiye’nin dereleri, kıyıları, denizleri, ormanları, ovaları, yaylaları, kültür mirasları Bakanlar Kurulu'nun keyfine, her şeye para gözüyle bakanların insafına terk edilecektir.

Devam eden ve tamamlanan benzer projelerle, daha önce defalarca örneklerini gördüğümüz üzere, doğayla birlikte kent ekosisteminin de olmazsa olmaz unsurlarından olan yaban hayvanlarının yaşam alanları, taraf olunan Uluslararası Sözleşmelere ve Ulusal Mevzuata rağmen talan edilecek; zorunlu göçe tâbii tutulan yaban hayvanlarına verilen tüm zararlar, hem kırda hem kentte telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaratacaktır.

Hâlihazırda kentsel dönüşüm kılıfı altındaki kent yağması hızlanacak; parklardan deprem toplanma alanlarına, sahillerden kültürel ve tarihî eserlere, müştereklerimiz yine bu madde ışığında rahatlıkla ranta açılacaktır.

Bu Katliam Yasası, yetki sahibi olan siyasî partiler tarafından, varoluş sebebi yasaların Anayasa'ya uygunluğunu denetlemek olan Anayasa Mahkemesi'ne götürülecektir. Anayasa Mahkemesi de üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Bu yasa doğaya ve kentlere darbedir ve derhal iptal edilmelidir.

Anayasa Mahkemesi’nin göstereceği tavır Türkiye’de hukukun geldiği noktayı bize teyit edecek. Ya hukukun üstünlüğünü bize gösterecek ya da tarihe, bu kıyıma onay vermiş hukukçuların varlığı geçecektir.

Bizler; doğa, hayvan ve kent örgütleri, duyarlı hukukçu ve siyasetçiler, yaşam savunucuları, kısacası yaşamın ta kendisi olarak yaşanılabilir bir dünya için toprağı, suyu, havayı, çıkarsız bir şekilde doğayı savunuyoruz.

80. Madde Anayasa Mahkemesi’nden geçecek ya da dönecek. Bizler; kentleri, doğayı ve yarınları hiçe sayan iktidar, bürokrat ve şirketlere karşı, her türlü mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz.

Madde 80 doğanın, yaşamın ve geleceğin yok edilmesidir! Bu çılgınlıktan derhal vazgeçilmelidir!"


Doğa savunucuları, 22 Ekim Cumartesi günü (bugün) saat 13.00'de İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Ordu, Sinop, Bartın ve Rize'de 'Madde 80'i İstemiyoruz' diyerek eş zamanlı eylem çağrısında bulundu.

Türkiye'nin dört bir yanından yaşam savunucuları bugün meydanlarda olacak. Kamuoyunda gündeme 70. Madde olarak giren, bu isimle Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülürken bir gecede 75. Madde adını alarak sabaha karşı meclisten geçirilen, yeni adı ile '80. Madde'ye karşı bugün 8 ilde aynı anda sokağa çıkılıyor.

İŞTE EYLEM SAAT VE YERLERİ

22 Ekim Cumartesi saat 13.00

İstanbul: Galatasaray Meydanı

Ankara: Mülkiyeler Birliği

İzmir: Türkan Saylan Kültür Merkezi

Antalya: Cumhuriyet Meydanı

Ordu: Tahıl Pazarı

Bartın/Amasra: Kültür Park

Sinop: Halk Eğitim Merkezi

Rize/Çamlıhemşin: Makrevis Köprüsü

MADDE 80 NEDİR?

Daha önce ekoloji örgütleri tarafından yapılan açıklamada 80. Maddenin neleri kapsadığı anlatılmıştı:

* Maddenin 4. fıkrasıyla (80/4); mevcut pek çok mevzuatla işletilen idarî prosedürler ve bunların sonucu olarak tesis edilen idarî işlemlerin ortadan kaldırılmasına, bu madde ile yeni getirilen çeşitli mevzuatlar sayesinde kısıtlayıcı hükümlerin devreden çıkartılmasına, hatta yasal ve idarî süreçlerde düzenleme yapabilmesine dair Bakanlar Kurulu'na yetki verilmektedir.

* Bu yetkilerle, yatırımlar için alınması gereken her türlü idarî izin ve olur mekanizması ve bunlara dair idarî süreçler devreden çıkmış olacak. Kıra ve kente telafisi imkânsız ekolojik yıkımlar getirecek olan, plan ve şehircilik ilkelerine aykırı projelere; ruhsatsız, imar izinsiz, ÇED’siz ve yargı yolu önden kapatılmış olarak başlanabilecek.

* Madde 80 ile ticarî yatırımların ‘stratejik gerekliliği ve aciliyeti’ bağlamında, Türkiye’nin dereleri, kıyıları, denizleri, ormanları, ovaları, yaylaları, Bakanlar Kurulu'nun keyfine, her şeye para gözüyle bakanların insafına terk edilecek. Nükleer santraller, İstanbul’a ve Antalya’ya 3. havalimanları, Kanal İstanbul, termik santraller, Yeşil Yol, gibi mega talan projelerinin önüne kırmızı halı serilecektir. Devam eden ve tamamlanan benzer projelerde, daha önce defalarca örneklerini gördüğümüz üzere, doğayla birlikte kent ekosisteminin de olmazsa olmaz unsurlarından olan yaban hayvanlarının yaşam alanları, taraf olunan uluslararası sözleşmelere ve ulusal mevzuata rağmen talan edilecek; zorunlu göce tâbi tutulan yaban hayvanlarına verilen tüm zararlar, hem kırda hem kentte telafisi mümkün olmayan bozulmalara neden olacak.

* Talan, bu kabus tablosuyla da sınırlı kalmayacak. Torba yasadaki stratejik yatırımların sınırını 500 milyon TL'den, 50 milyon TL'ye çeken kanunla, bizlerden alınan vergiler ve kamu arazilerinin ücretsiz tahsisi ile ekolojik yıkıma küçük yatırımcılar da ortak edilmiştir.

* Madde 80 ile ülkemizin mevcut veya gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını karşılama, arz güvenliğini sağlama, dışa bağımlılığını azaltma, teknolojik dönüşümünü sağlama gibi millî değerler gerekçe gösterilerek, hukuksuzluk meşrulaştırılacak; talan “stratejik yatırım” adıyla put haline getirilecektir.

DAHA FAZLA