Diyanet cinsel istismarı onaylayan sözlüğünü kapatmak zorunda kaldı
Diyanet, çocuk istismarını meşrulaştıran ifadelerin yer aldığı 'Dini Kavramlar Sözlüğü' sayfasını gelen tepkilerin ardından kapatmak zorunda kaldı.
04-01-2018 13:37

İnternet sitesindeki Dini Kavramlar Sözlüğü'nde yer alan "İslâm hukukçularınca bulûğ çağının alt sınırı, erkekler için 12, kızlar için 9 yaş olarak belirlenmiştir" ifadeleri ile yine skandal yaratan Diyanet İşleri Başkanlığı söz konusu sayfayı kapattı.
Dini Kavramlar Sözlüğü'de 'Nikah' tanımlaması yapılırken, "Buluğ çağına erişmiş kadının velisi olmaksızın kendisinin nikâhlanabilmesi mümkün olmakla birlikte, velisinin de bulunması menduptur ” İfadeleri kullanılmış, Buluğ yaşı ise erkek çocuklar için 12, kız çocukları için ise 9 olarak tanımlanmıştı.
Söz konusu tanımlamalarla 9 yaşındaki kız çocuklarının evlenebileceğini ve gebe kalabileceğini açıklayan Diyanet gelen tepkiler üzerine sözlük sayfasını kapattı. Dini Kavramlar Sözlüğü'ne girilmek istendiğinde Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesi, kullanıcıyı otomatik olarak anasayfaya yönlendiriyor.
REDDEDİLMİŞTİ
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada çocuk istismarına ilişkin haberler yalanlanmış ve şöyle denmişti:
“Bugün bazı basın yayın organlarında yer alan, Diyanet İşleri Başkanlığının kız çocuklarının erken yaşta evlenebilecekleri yönünde açıklamada bulunduğuna dair haberler asılsız olup, kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Dini Terimler Sözlüğü adlı yayınımızdaki tanım ve maddelerin çarpıtılmasıyla böyle bir iddia üretmek iyi niyetle izah edilemez”
Açıklamanın ardından sayfanın kapatılması dikkat çekti.
YENİ AÇIKLAMA
Öte yandan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, Diyanet’in “Kızlar 9, erkekler 12 yaşında buluğ çağına girer”, “Buluğ çağına giren kişiler evlenebilir” tanımlarının çarpıtıldığını iddia etti. Keleş, “Bu insanlıkla ahlakla bağdaşmaz. Diyanet’in görüşü, bir kız 17, erkek 18 yaşından önce evlenmemeli. Kimse çocuğunu 9-10-15 yaşlarında evlendirmemeli. Bu İslam’a aykırıdır” dedi.
Keleş, "1917 yılında Aile Hukuku Kararnamesi yayınlandı. Bu kararname tamamen İslam fıkıhından kaynağını alıyor. Orada evlilikte alt sınır kızlarda 17, erkeklerde 18'dir. Diyanet de her zaman bunu savundu..." ifadelerini de kullandı.
Keleş'in 17 yaşındaki bir çocuğun evlenebileceğine ilişkin açıklaması da tepkilere neden oldu.
İLGİLİ HABERLER
‘Sevgi evleri’ yurdunda 28 çocuğa cinsel istismar ve şiddet!
Uşak Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu’nda 28 çocuğun 2014 yılında cinsel istismara, hakarete ve şiddete maruz bırakıldığı ortaya çıktı.
20-04-2018 17:25

Tuğba Özer/ @tugbaaozerr
Uşak Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu görevlilerinin çocuklara 2014 yılı ve öncesinde sistematik taciz, istismar ve eziyet uyguladıklarına ilişkin açılan davanın ilk duruşması dün görüldü. Sanıkların tutuklanma talebi reddedilirken, bir sonraki duruşma 26 Eylül 2018 tarihine bırakıldı.
28 çocuğun mağdur olarak bulunduğu dosyada 15 yurt yöneticisi ve çalışanı sanık olarak yargılanıyor.
Yurt yönetim memuru, sanık V.Ş.'nin, o dönemde 17 yaşında olan Kız Yetiştirme Yurdu gözetimindeki K.K.'yi rızası dışında dudağından öptüğü, ellerini tuttuğu ve cinsel istismar tehdidinde bulunduğu suçlamalarıyla yargılanıyor.
Bunun yanında ikisi engelli olmak üzere yaşları 7 ile 16 arasında değişen çocuklara sistematik şiddet, dayak, hakaret, eziyet edildiği iddialarına yönelik olarak da yurt yöneticileri ve diğer çalışanlar hakkında da yargılama yapılıyor.
Duruşmada 9 mağdur çocuk tarafından, dayağın yurt bünyesinde normalleştirildiği ve bilhassa yurtta hademe olarak çalışan sanık S.T.'nin çok sayıda çocuğu sürekli dövdüğü, hakaret ettiği ve aşağıladığı da doğrulandı.
ÇOCUĞA SKANDAL İFADELER: ‘SANA SALDIRASIM GELİYOR’
İddianamede yurt yönetim memuru V.Ş.’nin yurtta kalan çocuklara film izlettirdiği bir gece arkadaşlarının salondan ayrılmasının ardından K. isimli kız çocuğuna “Buradan gitmen iyi olacak, sen burada benim için tehlikesin, mimiklerini çok kullanıyorsun, mimiklerin beni çok tahrik ediyor, sana bir şey itiraf edeyim mi sana saldırasım geliyor, o kadar çok yakından duruyorsun ki bir tek altıma almadığım kaldı, onu da yakında yapacağım''şeklinde cinsel istismar içeren ifadeler kullandığı anlatıldı.
‘CİNSEL ORGANINI GÖSTERİYORDU’
Yine Sanık V.Ş.'nin yurt içerisinde pantolonunun fermuarı açık ve cinsel organı dışarıya sarkık vaziyette teşhircilik yaparak dolaştığı ve bu duruma yurtta kalan çocuklarla çalışanların şahit olduğu Bakanlık Müfettişi Raporu'nda yer aldı.
ASKI DEMİRİYLE DÖVDÜ
Yurtta hizmetli olarak görev yapan sanık S.T’nin de çocuklara fiziksel ve sözlü saldırılarda bulunduğu iddianamede yer aldı.
S.T.,’nin çok sayıda çocuğu değişik tarihlerde devamlı olarak tokatlayarak dövdüğü, mağdur çocuklardan aynı zamanda engelli olan S.Ö. ve D.I.’ya da davamlı olarak şiddet uyguladığı, S.O. ve U.Ç., isimli çocukları askı demiriyle dövdüğüne de iddianamede yer verildi.
TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Uşak Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu davaya mağdurlar yönünden müdahillik talebinde bulundu. Komisyon adına söz alan avukatlar "Olayda işkence ve nitelikli cinsel istismar suçunun oluştuğunu bu sebeple görevli mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi olduğunu ve sanıkların bir kısmının halen kamu görevlisi olması sebebiyle mağdurlara, tanıklara ve toplanacak delillere etki edebilme ihtimali olması sebebiyle tutuklanmalarını" talep etti.
Mağdur çocukların temsilcisi olan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ise duruşmaya katılmadı.
Uşak Barosu'nun tutuklama talebi reddedilirken, görevsizlik itirazı ise bir sonraki celse değerlendirilecek.
Muharrem İnce'den adaylık açıklaması
Muharrem İnce "Aday olacak mısınız?" sorusu üzerine, "Ben partimin yetkili organlarının kararına saygı gösteririm. Partimizin yetkili organları ne kadar verirse ona saygı gösteririm" dedi.
20-04-2018 16:03

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün partisinin Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile görüştü.
İnce görüşme sonrası şu açıklamaları yaptı:
''İnsanlarımızın yüreğine su serpmeye ihtiyacımız var. Referandumda yarattığımız dayanışma ruhuna ihtiyacımız var. Bunu birlikte başaracağız. Bu korku yağma düzeninden hep birlikte kurtulacağız. 16 yıldır TBMM'de milletvekili olarak görev yapan arkadaşınız olarak genel başkanımıza önümüzdeki süreçle ilgili görüşlerimizi ilettik. Dertleştik ve gidiyorum. CHP Genel Başkanının doğal cumhurbaşkanı olması gerektiğini iletmiştim yine ilettim.
Sayın genel başkan düşündüğü adaylarla ilgili anket çalışması yaptırdığını kaydettiler. (Aday olacak mısınız?) Ben partimin yetkili organlarının kararına saygı gösteririm. Partimizin yetkili organları ne kadar verirse ona saygı gösteririm.''
Demirtaş'ın adaylığıyla ilgili HDP'den açıklama
HDP'li Ayhan Bilgen'den Selahattin Demirtaş'ın adaylığıyla ilgili açıklama geldi.
20-04-2018 15:57

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kars Milletvekili ve Parti sözcüsü Ayhan Bilgen, pazar günü yapacakları toplantıda aday belirleme yöntemini belirleyeceklerini söyleyerek, Selahattin Demirtaş'ın Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili soruya ise "Elbette ki kamuoyunda öneriler var. Sayın Demirtaş'ın da kendi beyanları var. Şüphesiz hem öneriler hem beyanlar mutlaka dikkate alınacaktır" şeklinde yanıt verdi.
'VEKİLLERİMİZİN KORKULARI, KAYGILARI YOK'
HDP'li Bilgen partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında, ilk olarak erken seçim kararını değerlendirdi. Erken seçimi, 'baskın seçim' olarak değerlendiren Bilgen, "Seçimlere medyaya yönelik baskınların, tutuklamaların, keyfi gözaltıların yoğun olduğu bir ortamda gidiyoruz. Bu bile aslında başlı başına bu seçimlerin hangi koşullarda gerçekleşeceğini göstermeye yetiyor bile" dedi.
HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir ve Hakkari Milletvekili Selma Irmak'ın milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili olarak Bilgen, "Bizim milletvekillerimizin bu açıdan korkuları, kaygıları yok. Hiçbir vekilimiz koltuğa yapışmış değil ve hiçbir vekilimiz aman aman orada olmanın hevesi derdi içerisinde değil. Ama bu ceza iki vekilimize verilmiş değil. Bu ceza doğrudan doğruya onları seçen halka yönelik bir iradeyi tanımamak tavrıdır" diye konuştu.
'ÖNCELİKLE KAZANMAYI HEDEFLİYORUZ'
Bilgen, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili soruya ise şu şekilde cevap verdi:
"Biz Pazar günü yapacağımız toplantıda hem cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili hem de milletvekilleri ile ilgili aday belirleme yöntemimizi belirleyeceğiz. Elbette ki kamuoyunda öneriler var. Sayın Demirtaş'ın da kendi beyanları var. Şüphesiz hem öneriler hem beyanlar mutlaka dikkate alınacaktır. Ama süreç başlamadığı için bu tartışmalara dair somut bir şey söylemek benim açımdan mümkün değil. Ama önümüzdeki günlerde takvim çok kısa yani parti kurullarında bir eğilim, yaklaşım ortaya çıkacaktır. Biz öncelikle kazanmayı hedefliyoruz."
Erdoğan: Derbide kumpas var
Erdoğan, derbide yaşanan olaylarla ilgili olarak "İstanbul'a indiğim anda şahit oldum. Bu futbol teröründen öte bir şey. Burada bir kumpas var” dedi.
20-04-2018 15:34

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma namazı çıkışı açıklamalarda bulundu.
Derbide yaşanan olaylarla ilgili olarak Erdoğan, "İstanbul'a indiğim anda şahit oldum. Bu futbol teröründen öte bir şey. Burada bir kumpas var. Tribünlerdeki bu terörü birileri organize etti. Bu kendiliğinden olan bir şey değil. Şenol Hoca'ya yapılanı affetmek mümkün değil. Biz de hükümet olarak bu konunun üzerine gideceğiz" diye konuştu.
Erken seçim teklifi Meclis'ten geçti
24 Haziran'da yapılması istenen erken seçim teklifi kabul edildi.
20-04-2018 15:27

Başbakan Binali Yıldırım ve 'Cumhur İttifakı' ortaklarından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin imzaları ile Meclise gönderilen ve Anayasa Komisyonunda görüşüldükten sonra Genel Kurula sevk edilen erken seçim önergesinin TBMM Genel Kurulunda görüşülmesine başlandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ilk olarak gündeme getirmesi ve Erdoğan-Bahçeli görüşmesinden sonra AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim tarihini 24 Haziran olarak açıklamasından sonra hazırlanan önerge, Binali Yıldırım ve Devlet Bahçeli imzalarıyla gönderilerek Anayasa Komisyonunda görüşüldü. Önerge komisyonda kabul edildikten sonra Genel Kurula sevk edildi.
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanı İsmail Kahraman tarafından açıldı. Gündem dışı konuşmaların ardından “552 Sıra Sayılı Milletvekili Genel Seçiminin Yenilenmesi ve Seçimin 24 Haziran 2018 Tarihinde Yapılması Hakkında Önerge”nin görüşmelerine başlandı.
MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, ‘Erken seçimin Türkiye’nin önünü açacak bir karar olacağını’ söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, ‘Milletin içinde bulunduğu gerilim halinin inşallah bugün alacağımız kararla 24 Haziran’da son bulacağına inanıyorum’ dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, ‘2023 seçimlerinde de alacağız.Tarih bizi çağırıyor’ dedi.
'SON BAŞBAKAN OLARAK HİTAP ETMENİN ONURUNU YAŞIYORUM'
Başbakan Binali Yıldırım Meclis’teki erken seçim oturumunda konuştu. Yıldırım, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin son başbakanı olarak hitap etme onurunu yaşıyorum” ifadesini kullandı.
Yıldırım,’ Vesayet odakları sürekli olarak siyaseti itibarsızlaştırmaya, devleti işlemez hale getirmeye çalıştı. 24 Haziran’da yapılacak bu seçim Türkiye’nin 100. yıl hedefleri açısından son derece önemlidir.Madem sistem değildi o halde neden bekliyoruz sorusu ciddi olarak sorulmaya başlanmıştı. Her zaman ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini göz önüne alarak hareket ettik. Ülkemiz üzerine plan yapan odaklar Cumhurbaşkanımızın seçim tarihini açıklaması ile birlikte çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadı’ dedi
Yıldırım,’ Biz tarihi yaşayanlardanız, tarihi yazacak olanlar bu yaşananları en güzel şekilde anlatacaklardır. 15 Temmuz’dan sonra başlayan Yenikapı Ruhu ondan sonra da devam etmiştir. CHP’de adaylık açıklayanlar ardı ardına devam ediyor. Kemal Bey’e tavsiyem elini çabuk tutsun sonra sıra kalmayacak’ dedi.
TEKLİF KABUL EDİLDİ
CHP ve HDP’nin ‘eylemli iç tüzük’ itirazına rağmen Başbakan Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile iki partinin grup başkanvekillerinin imzalarıyla sunulan, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin 24 Haziran’da gerçekleştirilmesine dair kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Teklifle ilgili 386 lehte oy kullanıldı.
HAZİRAN'dan birleşik mücadele ve ortak aday çağrısı
Birleşik HAZİRAN Hareketi, baskın seçim kararının ardından bir açıklama yaparak "Birleşik Mücadele ve Ortak Aday İçin Sorumluluk" çağrısında bulundu.
20-04-2018 15:24

"Saray Değil Halk Kazanacak" başlıklı bir açıklamada bulununan HAZİRAN Hareketi ortak aday için 'sorumluluk' çağrısı yaptı.
Açıklamada, 24 Haziran’a giden süreçte emekten, eşitlikten, adaletten, bağımsızlıktan, özgürlükten, birlikte yaşamdan yana tüm ilerici güçleri Saray’ın başkanlık planlarını bozmaya, halk egemenliği için ortak bir aday etrafında bir araya gelmeye çağırıyoruz" dendi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
SARAY DEĞİL HALK KAZANACAK!
HALK EGEMENLİĞİ İÇİN OMUZ OMUZA!16 yıldır iktidarını korumak için her türlü hile ve zorbalığa başvuran AKP, koltuk değneği MHP’nin ön ayak olmasıyla 24 Haziran’da baskın seçim kararı aldı.
Fiili olarak uygulanmakta olan tek adam rejimini yasallaştırmak amaçlı bu karar, iktidarın daha önceki açıklamalarını yalanlayan, inkara dayalı yanar döner politika anlayışına uygun korsan bir karardır ve hiçbir şekilde meşru değildir.
Aceleleri var, biliyoruz; zordalar, telaşları ondan.
Enflasyon %10’un üzerinde. Ekonomi her geçen gün kötüye gidiyor. Türk Lirası günden güne eriyor. Benzinin litresi 6 Lirayı aştı. Yurttaşlar “geçinemiyoruz” diyerek feryat ediyor. Evlerin içini sarmış olan yangın vatandaşı kendini yakmaya itiyor. Atanamayan öğretmen intiharlarına her gün bir yenisi ekleniyor. Şirketler borçlarını ödeyemeyeceklerini ilan ediyor. Büyük bir krizin kapıda olduğunu herkes görüyor.
Komşumuz Suriye’nin yaraları, savaş 7. yılını doldururken operasyonlar, kimyasal silah aldatmacası ve emperyalist oyunlar yüzünden kanamaya devam ediyor. Çözümsüzlüğü besleyen en önemli unsurlardan biri olan AKP dış politikası ABD’yle Rusya-İran bloğu arasında gidip geliyor. İç politikada kendini “ABD karşıtı anti-emperyalist” olarak pazarlayan AKP, ABD’nin bölgedeki planlarını harfiyen uygulamaktan geri durmuyor.
AKP’nin içeride ve dışarıda tüm politikalarının iflas ettiği, bu ülkeyi artık yönetemediği ve yönetemeyeceği açıktır. Saray bu gerçeğin farkındadır.
OHAL altında, hileye açık hale getirilen düzenlemelerle yapılacak bu seçim asla adil ve demokratik bir seçim olmayacaktır.
Gün; çözümü kendince baskın seçimde bulan, türlü hilelerle başkanlığı elde edeceğinden emin olan AKP’ye egemenliğin halka ait olduğunu gösterme günüdür.
Biliyoruz; Gezi’nin, Hayır iradesinin, Adalet arayışının milyonları her türlü baskı ve zulme karşın iktidara teslim olmamıştır. Dimdik ayaktadır.
Yan yana, omuz omuza durduğumuzda aşamayacağımız hiçbir engel yok, biliyoruz.
Biliyoruz; çıkış yolumuz umuttan, dayanışmadan geçiyor.
Birleşik bir kuvvet olarak örgütlenmiş bir halk yenilmez, biliyoruz.
Birleşik Haziran Hareketi olarak 24 Haziran’a giden süreçte emekten, eşitlikten, adaletten, bağımsızlıktan, özgürlükten, birlikte yaşamdan yana tüm ilerici güçleri Saray’ın başkanlık planlarını bozmaya, halk egemenliği için ortak bir aday etrafında bir araya gelmeye çağırıyoruz.
Gelin hep birlikte işçilerin, emekçilerin, işsizlerin, kadınların, çocukların bağımsız sesi olalım.
Gelin hep birlikte sandıklara sahip çıkalım, seçim güvenliğini hep birlikte sağlayalım.
Bir Haziran günü aydınlık bir sabaha uyanmak bizim elimizde.
Biz halkız, en zor koşullarda bile tohuma durup filiz vereniz; bunu bilir, buna inanırız.
Bu bilinçle şimdiden ilan ederiz ki:
25 Haziran sabahında halkın iradesinin türlü hilelerle gasp edilmesi durumunda halkın iradesine sahip çıkacağız.
Her ne olursa olsun, halkın egemenliğini kurma tasarımızdan bir an bile vazgeçmeyecek, yer yüzü aşkın yüzü oluncaya dek tüm gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz.
Birleşik HAZİRAN Hareketi