DİSK: Memleketin ve işçilerin geleceği için HAYIR!

DİSK: Memleketin ve işçilerin geleceği için HAYIR!

DİSK, Başkanlık sistemini getirecek olan Anayasa referandumuna ilişkin kararını açıkladı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK); Başkanlık sistemini içeren Anayasa değişikliği referandumuna ilişkin kararını duyurdu.

3 Şubat’ta konfederasyonun Genel Merkezi'nde Anayasa Referandumu gündemiyle toplanan DİSK Başkanlar Kurulu, konuya dair değerlendirmelerini ve aldığı kararı paylaştı.

“Memleketin ve işçilerin geleceği için HAYIR!” diyen DİSK’in açıklamasından satırbaşları şöyle:

“- İnsanlık tarihinin yüzlerce yıllık demokrasi birikiminin bir sonucu olan yasama, yürütme ve yargı temelindeki güçler ayrılığı ilkesini ortadan kaldıran, tüm yetkileri bir kişinin elinde toplayan, üstelik bu kişiyi de denetlenemez ve hesap sorulamaz hale getiren bir Anayasa değişikliğine hayır demeyi görev sayıyoruz.

- Getirilen değişikliklerle TBMM kuruluşunun 97'nci yılında işlevini kaybedecek, halkın tamamının temsil edildiği meclisteki "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü tarihe karışacaktır. Egemenlik milletin bir kısmının oy verdiği ve aynı zamanda bir parti lideri olarak milletvekillerini de belirleyen tek bir kişiye devredilecektir. Tüm darbelerin hedefi olan TBMM'nin yasa yapma yetkisine darbe vurulmasına, halk iradesinin ortadan kaldırılmasına hayır demek DİSK'in tarihi sorumluluğudur.

- Türkiye halkı ve emekçileri bizi 150 yıl öncesine götürecek bu Anayasa dayatmasına asla mahkum değildir. Bu topraklarda mayalanmış cumhuriyet, demokrasi, özgürlük ve laiklik birikimi, emekçilerin sosyal haklar için verdikleri mücadelelerin deneyimleri, partilerin ve kişilerin gündelik çıkarlarının çok ötesinde değerler içeren bir mirastır.

- DİSK'in tercihi daima özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik bir sistemden yana olmuştur. Bu nedenle otoriter, baskıcı ve keyfi yönetim girişimlerine hayır demek kaçınılmaz bir görevdir.

- Bu Anayasa değişikliği halkın gerçek gündemi değildir, halkın özlemi değildir, halkın ihtiyacı değildir. Bugün halkımızın iki acil yaşamsal ihtiyacı ve talebi vardır: Teröre, kaosa, savaşa karşı can güvenliği ve yaşam hakkı; işsizliğe karşı güvenceli bir işe sahip olmak.

- Yıllardır ısrarla gündemde tutulan başkanlık rejimi emekçilerin ve halkımızın bu yaşamsal sorunlarına hiçbir şekilde yanıt olamayacaktır. Halkın yaşamsal sorunlarına çare üretmesi gereken meclisin gündemi çok uzun bir süredir bu dayatmayla işgal edilmiştir. Meclis halktan koparılmıştır. Bu şiddet ve kriz ikliminde, toplumun gerçek ve yaşamsal sorunlarının çözüm yeri, halkın iradesinin en yüksek temsilcisi olan meclistir. Meclisi işlevsizleştirmek hiçbir soruna çözüm olmayacak, aksine sorunları daha da çözümsüz hale getirecektir.

- Memleketin ve işçilerin geleceği için hayır!

Bu tarihi anda tüm emek örgütlerine açık çağrı yapıyor, tarihsel sorumluluklarını anımsatıyoruz. Tüm sendikal örgütleri Türkiye demokrasisini olduğu kadar sendikal hak ve özgürlükleri de tehdit eden, emekçilerin talepleri ve özlemleri ile hiçbir biçimde uyuşmayan bu değişiklik dayatması karşısında ortak tutum almaya çağırıyoruz.

- DİSK olarak tüm işçilere sesleniyoruz:

Bu ülkeyi 15 yıldır yönetenlere oy verdiniz ya da vermediniz. Şimdi tercihiniz bir parti veya lider olmayacak. Toplumu kutuplaştıracak, meclisin, yargının ve hükümetin yetkilerini tek bir kişide toplayacak, işçi haklarına zarar verecek, ekonomiyi krizlerle karşı karşıya bırakacak bir rejim değişikliğini oylayacağız.

İşçiler olarak daha önce hangi partiye oy vermiş olursak olalım, bu kez memleketimizi yönetenlere hep beraber bir uyarıda bulunma şansımız var.

- Bugüne kadar tek bir partide birleşemeyen işçiler, haklarını korumak için birleşip "hayır” diyerek güçlerini gösterebilir.

- Türkiye'nin işçiler için bir cehenneme dönüşmesine hep beraber hayır diyelim!

- Tek bir kişiye, tek bir imzayla sendikaları kapatma, grevleri yasaklama, kıdem tazminatını kaldırma, toplu iş sözleşmelerini askıya alma, "gerektiğinde” ücretleri dondurma yetkisi veren Anayasa'ya hayır diyelim.

- Dünyada ücretler açısından en alt sıralarda olmaya hayır diyelim!

- Dünyanın en uzun süre çalıştırılan işçileri olmaya hayır diyelim!

- İçinde işçilerin hakları olmayan Anayasa'ya hayır diyelim!

- Taşeron işçilerinin her seçimde kandırılmasına hayır diyelim!

- 15 yılda 17 bin işçinin iş cinayetine kurban edilmesine hayır diyelim!

- Kıdem tazminatımızın kaldırılması planlarına hayır diyelim!

- İş mahkemelerine başvuru hakkımızın ortadan kaldırılmasına hayır diyelim!

- Kiralık işçilik adı verilen köle ticaretine hayır diyelim!

- Grev yasaklarına, sendikalı olmanın önündeki engellere hayır diyelim!

- Biz borçlanarak yaşamakta zorlanırken, zorunlu BES kesintisine hayır diyelim!

- Kamunun birikimlerinin Varlık Fonu yoluyla, yok edilmemesi için hayır diyelim.

- Hangi partiye oy verirsek verelim, hangi lideri seversek sevelim, mesele işçilerin ve memleketin geleceği ise bu sefer hep beraber hayır diyelim!

İşçiler olarak birleştiğimizde ne kadar güçlü olabildiğimizi, memleketi de dünyayı da yeniden kurabileceğimizi bir kez daha gösterelim. DİSK olarak memleketimizin geleceği için, emeğin hakları için sandığa gidip "hayır" demekle yetinmeyeceğimizi, işçilerin "hayır” yanıtını işyerlerinde, mahallelerde dayanışma içinde örgütleyeceğimizi ilan ediyoruz.

13 Şubat 1967'de kurulan ve bu yıl 50. kuruluş yıldönümünü kutlayan Konfederasyonumuzun temel ilkelerine ve mücadele tarihine uygun olarak savunduğumuz bu tutumu "Demokrasiyi Kurmak İçin Birleşelim" sloganıyla gerçekleşecek kuruluş yıldönümü etkinliğimizde de güçlü bir biçimde dile getireceğiz. Davetimiz Nazım'ın davetidir...

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan

bu memleket, bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak

ve ipek bir halıya benziyen toprak,

bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,

yok edin insanın insana kulluğunu,

bu dâvet bizim....

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine…

bu hasret bizim..”