Direnen emekçi kadınlar kazandı!
Kadınların direnişe geçtiği Prettl’da anlaşmaya varıldı. İşçilerin talepleri kabul edilirlen işten çıkarılan 20 işçinin de işlerine iade edileceği öğrenildi.
09-04-2018 13:39

Tuğba Özer
Tekirdağ'daki Prettl Endüstri Sistemleri fabrikasındaki kadın işçiler, 19'u kadın 20 işçinin işten atılmasına karşı üretimi durdurarak iş bırakma eylemine başlamıştı.
Fabrikada çalışan 250 işçinin yaklaşık 200'ünü kadınlar oluşturuyor.
Türk Metal’in örgütlü olduğu fabrikada masaya oturan iş veren ve sendika 2 yıllık toplu iş sözleşmesi (TİS) imzaladı. İşçilerin zam talepleri kabul edilirken işten çıkarılan işçilerin de işe iade edilecekleri öğrenildi.
Fabrikada çalışan işçi Tülay Aydoğdu "Sözleşmemiz istedİğimiz şekilde sonuçlandı. Şu anda bir sıkıntımız yok fabrikamızda, herkes elinden gelen en iyi şekilde çalışmaya devam ediyor” dedi.
‘TÜM TALEPLERİMİZ KABUL EDİLDİ’
Türk Metal Çerkezköy Şube Başkanı Murat Koçak, “Grev aşamasına gelmiştik, bu hafta grev kararı uygulamaya geçecektik. Ama şu anda anlaşma sağlandı” diyerek süreç hakında bilgi verdi.
İleri’ye konuşan Koçak, "2 yıllık sözleşme yaptık ve birinci yıl ilk 6 aya yüzde 40 zam aldık. Tamamlayıcı sağlık sigortası geldi. Promosyon parası ekledik. 4 tane ikramiye oldu. Bayram ve izin parası, yakacak yardımı gibi sosyal yardımlar eklendi.
Artı işten çıkarılan 20 arkadaşımızın işe almayı kabul ettiler. Tüm talepler kabul edilmiş oldu” dedi.
‘HAKARETLER İÇİN ÖZÜR DİLENDİ’
Direnişe geçen kadınlar fabrikanın genel müdürü tarafından “şişmansınız”, “Sizi hiçbir yer işe almaz” gibi hakaretlere maruz kaldıklarını anlatmıştı.
Koçak bu konuda da bir görüşme yapıldığını belirterek, “Şu anda içerideki tüm arkadaşlarla insana ve emeğe saygı çerçevesi içerisinde davranılacak. Kadınlara yönelik kötü söylemlere ilişkin özür dilendi ve bundan sonra böyle davranışların olmayacağına ilişkin söz verildi” diye konuştu.
Koçak sözlerine “Direnen emekçi kadınlar kazandı. Mücadele her şeyin başı mücadele etmeden bir şeylere sahip olunamıyor” şeklinde son verdi.
İLERİ HATIRLATIYOR
1 Eylül 2017'da başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sırasında işverenle anlaşmazlık yaşanmış ve 20 işçi işten çıkarılmıştı.
Bunun üzerine kadınlar 22 Mart Perşembe günü bir günlük iş bırakma eylemi yapmıştı. Kadınların eylemi kamuoyunda ses getirmişti.
Daha sonra yapılan arabuluculuk görüşmeleri iş verenin katılmaması sonucunda olumsuz olarak sonuçlanmıştı.
Sendika anlaşma sağlanamaması nedeniyle bu hafta grev uygulamaya karar vermişti.
İleri Hatırlatıyor
İLGİLİ HABERLER
STK'lardan ‘en önemli 1 Mayıs’ çağrısı
STK temsilcileri: 1 Mayıs 24 Haziran seçimlerinin provası olacak, alanlarda olacağız.
24-04-2018 12:12

Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD), Demokratik Alevi Derneği Ankara Şubesi, Aka-Der, Artvin Çevre Platformu, Demokratik Yaylaların Kardeşliği, Zaza Platformu ve Çerkez Kongre Girişimi Halk Dernekleri temsilcileri Ankara’daki PSAKD Genel Merkezi’nde bir araya gelerek 1 Mayıs’a katılım çağrısı yaptı.
‘1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ’
Dernekler adına açıklamayı okuyan Artvin Çevre Platformu’ndan Demir Akın, “Tarihlerinin en derin yönetme krizini yaşayan saray rejimi baskı ve aşağılamanın her türünü kullanarak ülkeyi bir savaş girdabının içine sokuyor” dedi.
7 Haziran 2015 seçimlerinde halklar arasındaki kardeşleşmenin, barışın, birlikte mücadele etme dinamiğinin güçlenmesinin, egemenlerin uykusunu kaçırdığını belirten Akın, “Toplumda başka bir dünyada yaşayabiliriz umudunu büyütmüştür. Gezi’de direnen milyonların, 7 Haziran’da açığa çıkan halkların kendi kaderini belirleme iradesinin, 16 Nisan’da tokat gibi yüzlerine inen ‘Hayır’ın güçlenerek egemenliklerini alaşağı etmesinden korkmuşlardır. Eşit, özgür, kardeşçe bir yaşam istemine dönük katliam boyutunda saldırılar, tutuklamalar vb. ile var olan umudu ve direnç eğilimini kırmaya çalışmışlardır” diye konuştu. Açıklamanın sonunda Ankara Tandoğan’da 1 Mayıs kutlamalarına katılma çağrısı yapıldı.
PSAKD: EN ÖNEMLİ 1 MAYIS
Açıklamanın ardından konuşan PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, “Türkiye açısından en önemli 1 Mayıs’ı yaşayacağız. 1 Mayıs’tan sonra Türkiye çok önemli bir seçime gidiyor. İktidar partisi medyanın aracılığı ile seçimin sonucunu şimdiden ilan etti. 1 Mayıs 24 Haziran seçimlerinin bir provasıdır. Biz 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız” diye konuştu.
İTO’da görev dağılımı
Yapılan seçimlerde yeniden Demokratik Katılım Grubu’nun galip gelmesinin ardından İstanbul Tabip Odası’nda yönetim kurulunun görev dağılımı belirlendi.
24-04-2018 11:44

14-15 Nisan 2018 tarihlerinde gerçekleştirilen İstanbul Tabip Odası (İTO) Olağan Seçimli Genel Kurulu sonrası yönetim kurulunun 23 Nisan’da yapılan toplantı görev dağılımı belirlendi.
Görev dağılımı şöyle gerçekleşti:
Dr. Pınar SAİP Yönetim Kurulu Başkanı
Dr. Osman ÖZTÜRK Genel Sekreter
Dr. Güray KILIÇ Sayman (Muhasip) Üye
Dr. Murat EKMEZ Veznedar Üye
Dr. Rukiye ÖMEROĞLU Yönetim Kurulu Üyesi
Dr. Recep KOÇ Yönetim Kurulu Üyesi
Dr. Osman KÜÇÜKOSMANOĞLU Yönetim Kurulu Üyesi
İleri Hatırlatıyor
İşten çıkarılan işçi kalp krizi geçirdi
Taşeron olarak çalıştığı belediyeden ‘güvenlik soruşturması’ gerekçesiyle işten çıkarılan işçi kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
23-04-2018 14:04

Akdeniz Belediyesi’nde taşeron işçi olarak çalışırken güvenlik soruşturması gerekçesiyle işten çıkarılması üzerine kalp krizi geçiren Ali Aras (54), tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Kayyum atanan Mersin’in Akdeniz Belediyesi'nde taşeron temizlik işçisi olarak çalışırken güvenlik soruşturmaları kapsamında işten çıkarıldığı haberini alan Aras, 11 Nisan’da kalp krizi geçirdi. Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre kaldırıldığı Mersin Şehir Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde günlerdir müşahede altında tutulan Aras, bu sabah hayatını kaybetti.
Dev Yapı-İş'ten dayanışma konseri: Şantiyelerden 1 Mayıs'a
1 Mayıs öncesinde iş cinayetlerine, taşeron çalışmaya, işçi sağlığı ve iş güvencesinden yoksun uzun saatlerle çalıştırılmaya karşı bir etkinlik düzenlendi.
22-04-2018 19:58

İleri Haber
Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası'nın (Dev Yapı-İş) "Sömürüye ve İş Cinayetlerine Karşı Şantiyelerden 1 Mayıs Alanlarına" çağrısıyla 1 Mayıs Mahallesi'nde bir dayanışma konseri gerçekleştirildi.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Başkanı Erkan Baş, Devrimci Parti Genel Başkanı Musa Piroğlu ve HDP İstanbul İl Yönetimi temsilcilerinin de katılımıyla gerçekleşen etkinlik, Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut'un yaptığı açılış konuşmasıyla başladı.
İş cinayetlerine, taşeron çalışmaya, işçi sağlığı ve iş güvencesinden yoksun uzun saatlerle çalıştırılmaya karşı örgütlenilmesi gerekliliği üzerine vurgu yapılan etkinlik Bandista, Koma Çiya ve Grup Munzur'un sahne almasının ardından sona erdi.
Mahir Kılıç: Talebimiz maddiyat değil, biz işlerimiz için buradayız
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin işten çıkardığı Mahir Kılıç, 160 gündür açlık grevi yapıyor.
21-04-2018 13:00
Necdet Berkay Sağol / @BerkaySagol
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ firmasında çalışırken, açtıkları kadro davası nedeniyle işten çıkarılan 258 işçiden biri olan ve 160 gündür açlık grevinde olan Mahir Kılıç ve Konak Direnişçileri İleri Haber'e açıklamalarda bulundu.
Sendikanın ve belediyenin yaptığı görüşmeler sonucu en ufak olumlu bir adım atılmadığını vurgulayan Kılıç, "2 gün önce DİSK Genel-İş Başkanı Remzi Çalışkan, DİSK Örgütlenme Daire Başkanı Taner Şanlı ve DİSK Ege Bölge Başkanı Memiş Sarı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıyla bir görüşme yaptılar. Görüşme neticesinde en ufak olumlu bir adım atılmadı. Sadece söyledikleri şey şu Mahir'in kıdemini ödeyelim herkes yoluna dediler. Biz de talebimizin sadece maddiyat olmadığını, işlerimiz için burada olduğumuzu kendilerine ilettik. Herhangi bir olum adım olana kadar alanda olacağız" dedi.
'KADRO DAVASI AÇTIĞIMIZ İÇİN İŞSİZ KALDIK'
10 ay önce işten çıkarılan diğer bir Konak Direnişçisi Barış Kaya, "İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokrasisiyle ve Belediye Başkanının kişisel tercihiyle işten çıkarıldık. Tercih dememizin sebebi ise biz güvencesiz çalışıyorduk ve kadro davası açtık. Mahkemeler bizi haklı buldu ve bir arkadaşımızı davasını Yargıtay onayladı. Onaylandıktan sonrada bu karar bütün işçiler için emsal teşkil etti." dedi.
'BELEDİYE İŞÇİLERİ TEHDİT ETTİ'
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin işçileri tehdit ettiğini belirten Kaya, "1500'e yakın kadro davası açan işçiden 250'ye yakın işçileri işten attı ve geri kalanını da 'davalarınızı geri çekmezseniz sizi de işten atacağız' diyerek tehdit etti. Bunu yaparken de sendikayı kullandılar ve bir çok insan 20'li 30'lu gruplar şeklinde işten atıldı." dedi.
'TOPLU SÖZLEŞME YASALARIN ÜSTÜNDEDİR'
12 senedir belediyede engelli kadrosunda çalıştığını söyleyen Kaya, "Hiç bir disiplin soruşturmam vs. cezam yoktu. Belediyenin bizi işten çıkarması için belli toplu sözleşme kuralları var. Belediyenin altında imzası olduğu toplu sözleşme normalde yasalarında üzerindedir mahkemeler böyle kabul eder. Sözleşmeye göre işçiyi işten çıkarmanın yolu 'yüz kızartıcı suç' işlemesi gerekmektedir. Ama bunların hiç biri yok." dedi.
'GEREKÇE VERECEK İŞ YOK'
İş yasasına göre işçiyi işten çıkarmadan1.5 ay önce haber verilmesi gerekir diyen Kaya, "Verecek iş olmamasını gerekçe göstererek bu kurala uymadan bizi çağırıp direk aynı gün işten çıkardılar. Belediye verecek iş yok diyerek kendini yalanlıyor." ifadelerini kullandı.
'SIRF YASAL HAKKIMIZI ARADIK DİYE İŞTEN ATILDIK'
CHP'li Belediyesin 'hak, hukuk, adalet' diyorsun ama bunların hiç birini tanımıyorsun diyen Kaya, "biz hak aramışız, hukuka gitmişiz, adalet var ortada ama belediye diyor ki ben bunların hiç birini tanımam. Bize Genel-İş Başkanının aktardığı bilgiye göre, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı 'attığım işçiyi geri almam. Hukuk yoluyla da dönse yine almam. Kötü niyet tazminatı öder yine işe almam. Benim işten attığım işçiyi de hiç bir belediye işe alamaz' demiş. Yani diyor ki ben ne diyorsam o olur, yasayı tanımam. Bunun adı küçük diktatörlüktür. Bir insanın bunları göre göre yapması kötülüktür. Biz 6 aydır bu kötülüğe karşı mücadele ediyoruz. Sendikamız bu süreçte maalesef patronun yanında yer almaya karar verdi ve bizi yalnız bıraktı." dedi.
'UYGUN KADRO BULUNAMADI'
25 sene emek verdiğim bir yerde sudan bir sebepten atıldım diyen bir başka Konak Direnişçisi Seval Gündüz, "beni de 10 ay önce uygun kadro yok, verim alamıyoruz diyerek sudan bir sebeple işten çıkarttılar. 25 sene emek verdiğim bir yerde bu sebeple atılmak çok üzücü. Ben kadro davasını 2004 yılında açmıştım ve Yargıtay'da da davayı kazanmama rağmen işten atıldım. 6 aydır burada direniyoruz. Koskoca bir kışı Konak Meydanı'nda geçirdik. Haksız yere işimizden olduk. Tek bir isteğimiz var biz 6 arkadaş buradayız işimizi bize geri versinler."
'İLK ÇIKARILAN İŞÇİLERDEN BİRİ BENİM'
14 Haziran tarihinde işten ilk çıkarılan işçilerden biri olduğunu belirten bir diğer Konak Direnişçisi Salih Akdeniz, "sabahtan şirkete çağırıp hiç bir toplu sözleşme kuralına uymadan direk iş hadlinizi fesih ediyoruz deyip beni işten çıkardılar. Bizi işten çıkartmalarının tek sebebi kadro davası açmamız" dedi.
'RESMEN KANDIRILDIK'
Davadan vazgeçtiğimiz halde işe alınmadık diyen Akdeniz, "açtığımız kadro davasından vazgeçersek tekrar iş başı yapacaksınız dediler bizde davamızdan vazgeçtik. Kadro davasından vazgeçtikten 2 gün sonra bizi sendikaya çağırdılar ve 'Aziz Kocaoğlu sizi de istemiyor' dediler. Biz kadro davası açtık sonra davadan da vazgeçtik ve resmen kandırıldık, ihanete uğradık" dedi.
'HERHALDE BİR 6 AY DAHA DEVAM EDECEĞİZ'
Kılıçdaroğlu'nun 'adalet yürüyüşüne' başladığı gün bizi işten çıkardılar diyen Akdeniz, "sesimi burada eylem yaparak duyurmaya karar verdim. Geldim bende alana bu arkadaşların yanına oturayım sesimi böyle duyurayım istedim. O gün bugündür yaklaşık 6 aydır eylemdeyiz. Herhalde bu gidişle bir 6 daha bekleyeceğiz. İşimizi alana kadarda direnişe devam edeceğiz" dedi.
'NÖROLOJİK PROBLEMLERİM BAŞLADI, BÜTÜN DEĞERLERİM SINIRDA'
Açlık grevinin 150. gününde sol bacağını hissetmediğini belirten Kılıç bacağını hissetmeme durumunun devam ettiğini belirtti. Kılıç, "Şu anda bütün değerlerim sınırda. Hekimlerimiz yakından ilgileniyorlar. Onlara da ayrıca çok teşekkür ediyorum. Açlık grevinin 160. günündeyim sağlık problemlerinin olması gayet normal ayrıca nörolojik problemlerim başladı. Kan değerlerimde bazı sıkıntılar var. Ama dediğim gibi ben her şeyi göz alarak çıktım. Kesinlikle işlerimizi geri alana kadar geri adım atma gibi bir düşüncem asla olmadı, olmayacakta." dedi.
'TÜM SINIFI İLGİLENDİREN BİR DİRENİŞ'
Haklı olan biziz, haklı olduğumuzdan dolayı almış olduğumuz bir güç var diyen Kılıç, "yavaşta olsa bir kamuoyu oluşturduk. İnsanlar artık burada sadece bir kişi direniyor diye bakmıyorlar. Bu artık bütün sınıfı ilgilendiren bir mesele haline geldi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının İzmir halkına yaklaşımı ortadadır. Her halükarda hükümetin bir kopyasıdır." ifadelerini kullandı.
'CHP HALKA NE ANLATACAK'
CHP Genel Merkezi'ne de seslenmek istiyorum diyen Kılıç, "önümüzdeki günlerde seçim hazırlıkları var. Halka ne anlatacaklar ben bunu çok merak ediyorum. Başkanlığa karşıyız deme gibi bir şansları olamaz çünkü İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanlıkla yönetiliyor. Savaş çığırtkanlığı yapan bir anlayış var.
'3 MEVSİMDİR BURADAYIZ'
Bu sadece Mahir Kılıç direnişi değildir diyen Kılıç, "258 kişi işten çıkarıldı. Bu bütün hepsini ilgilendiren bir direniştir. Haklı olan biziz haklı olduğumuz içinde buradayız, alandayız. Hemen hemen 3 mevsim geride kaldı 4. mevsimi bekliyoruz. Biz İzmir Konak Meydanı'nda yeri geldi yağmurda ıslandık, yeri geldi soğukta birbirimize sarılarak ısındık ama hiç bir şekilde geri adım atmadık.
'DİRENİŞİN İKİ AYAĞI VAR'
İki arkadaş sendikacılarımızın gözüne batıyoruz, diğer arkadaşlarda belediye başkanının gözüne batıyor diyen Kılıç, "Biz atılan işçiler olarak DİSK Genel-İş üyesi işçileriz. Hem İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hem de Genel-İş sendikasının önünde eylem yapıyoruz. Çünkü bu konunun sorumluları bunlardır." dedi.
'YAŞAMIYORUZ, YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUZ'
Geçimimizi sağlamıyoruz, sağlamaya çalışıyoruz diyen Kılıç, "yan yana direndiğim arkadaşlarım kiramı ödüyorlar. Elektrik ve su faturalarımı ödüyorlar. Dışarıdan duyarlı insanlar var güçleri doğrultusunda yardımcı oluyorlar. Yaşamıyoruz, yaşamaya çalışıyoruz diyelim. Ne olursa olsun bu direniş kazanımla sonuçlanana kadar, biz işlerimize dönene kadar bu direnişimiz devam edecek." ifadelerini kullandı.
İntihar eden inşaat işçisinin cebinden borç ihtarı çıktı
Denizli'de intihar eden inşaat işçisinin cebinde borç ihtarnamesi bulundu.
20-04-2018 10:28

Denizli'nin Pamukkale ilçesinde, inşaatlarda sıvacılık yapan 43 yaşındaki Süleyman Kart, iğde ağacına asılı halde bulundu. Kart’ın cebinden borç ihtarı çıktı.
Dün saat 13.00 sıralarında Pamukkale'nin Gökpınar baraj göleti yakınlarından geçen vatandaşlar, ağaca asılı halde bir kişiyi görünce, polise ve sağlık ekibine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekibi, ağaçta asılı olan kişinin öldüğünü belirledi. Polis ise ölen kişinin Süleyman Kart olduğunu tespit etti. Savcının olay yerinde yaptığı inceleme sonrası, Süleyman Kart’ın cesedi otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp morguna kaldırıldı. İğde ağacına kendini iple asarak intihar ettiği ve inşaatlarda sıvacılık yaptığı belirtilen Süleyman Kart’ın cebinden, borç ödeme ihtarnamesinin çıktığı öğrenildi. Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor. (DHA)