Devletten Zafer Çağlayan'a aylık 200 litre yakıt
Eski bakanlar Zafer Çağlayan ve Mustafa Elitaş'a koruma aracı tahsis edildiği ve araçlara aylık 200 litre dizel yakıt verildiği açıklandı.
02-01-2018 17:31

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin yanıtlaması istemiyle TBMM'de verdiği soru önergesinde eski bakanların hangilerine araç tahsis edildiğini, bu araçların markalarını ve sağlanan yakıt miktarını sordu.
İleri Hatırlatıyor
'AYLIK 200 LİTRE DİZEL YAKIT'
Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, CHP'li Tanrıkulu'na verdiği yanıtta, "Eski Bakanlar Zafer Çağlayan ve Mustafa Elitaş'a birer adet 2013 model Reanult Fluence marka koruma aracı tahsis edilmiş olup, tahsis edilen araçlar aylık 200 litre dizel yakıt ile sınırlandırılmıştır" ifadelerini kullandı.
TAMİR VE BAKIM MASRAFLARI DEVLETTEN
Koruma kararı verilen eski bakanların güvenliğini sağlayan polislere, en son görev yaptığı kurumdan koruma aracı tahsis ediliyor. Tamir ve bakımları devletçe karşılanan araçlara ayrıca yakıt imkanı sağlanıyor. Kimi bakanların makam otomobili olarak da kullandığı araç tahsisi bir soru önergesiyle Meclis gündemine taşındı.
İLGİLİ HABERLER
Suriyeli kardeşler çocuk bayramını parkta pamuk şeker satarak geçirdi
Ülkelerindeki savaştan kaçarak Adana'ya gelen 11 yaşındaki Suriyeli Hasan ve 12 yaşındaki Hüseyin Sayyad kardeşler, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı çocuk parkında pamuklu şeker satarak geçirdi.
23-04-2018 16:59

3 yıl önce ülkelerindeki savaştan kaçarak Halep'ten Adana'ya gelen Suriyeli Hasan ve Hüseyin Sayyad kardeşler, ailelerine katkıda bulunmak için çalışmaya başladı.
Tüm yurtta kutlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'ndan haberleri olmadığını söyleyen Hasan ve Hüseyin, parkta oyun oynayan çocukların arasında pamuklu şeker sattı.
DHA'nın haberine göre, oyun oynayan çocukları bir süre izleyen Hasan ve Hüseyin, bir süre sonra parktan ayrıldı.
23 Nisan’da iş cinayetine kurban gitti
Van’da yapımı devam eden bir inşaatta çalışan 15 yaşındaki çocuk ve onu kurtarmak isteyen babası elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti.
23-04-2018 16:38

Van'da inşaatı devam eden bir binanın üçüncü katında çalışırken elektrik akımına kapılan 15 yaşındaki Kadir Kara ile onu kurtarmaya çalışan babası Hasan Kara yaşamını yitirdi, bir işçi yaralandı.
Van'ın Karşıyaka Mahallesi'ndeki Yazıcı Sokak'ta saat 13.30 sıralarında inşaatı devam eden bir binanın üçüncü katında çalışan Kadir Kara, inşaat demirinin elektrik tellerine temas etmesi sonucu akıma kapıldı. Baba Hasan Kara ile işçi Ahin Yetişir, Kadir Kara'yı kurtarmaya çalıştı. Ancak Kadir Kara olay yerinde hayatını kaybetti, Hasan Kara ile Ahin Yetişir yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla Lokman Hekim Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Durumu ağır olan Hasan Kara tüm müdahalelerine rağmen yaşamını yitirdi, Yetişir'in tedavisi ise devam ediyor. Olay yerine gelen polisler, güvenlik şeridi çekip inceleme yaptı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (DHA)
Meclis'te tansiyon yükseldi
Meclis'te Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında gerginlik yaşandı.
23-04-2018 15:17
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 23 Nisan özel oturumu düzenlendi. Yaşanan tartışmalar üzerine Erdoğan Meclis'i terk etti.
Kılıçdaroğlu'nun “Gazi Meclis'in yetkileri bugün büyük ölçüde elinden alınmıştır, 20 Temmuz darbesini reddediyorum” sözleri üzerine Meclis’te tansiyon yükseldi.
'MECLİS'İN YETKİLERİ ELİNDEN ALINMIŞTIR'
Kılıçdaroğlu, “15 Temmuz gecesi şehit olmuş tüm vatandaş ve emniyet güçlerimizi rahmetle anıyorum. O gece parlamentoda bulunan arkadaşlarımızı da saygıyla selamlıyorum. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Buu söz o hakkın nasıl kullanılacağını da aktarır. 15 Temmuz’da burada olan arkadaşlarımızın bazıları 20 Temmuz OHAL darbesiyle bu haklarını bırakmak zorunda kalmışlardır. Biz tek adam rejiminin mirasçısı olmadık, olmadığımız için de mutluyuz. sizi rahatsız etmesin beyefendi, 20 Temmuz darbesini reddediyorum. Sizler yetkilerinizi başkalarına devredebilirsiniz. Kimse bu Gazi Meclis’in yetkilerini başkasına devredemez. Demokrasilerde seçilmişler millete hesap vermekle yükümlüdürler. Gazi Meclis’in yetkileri bugün büyük ölçüde elinden alınmıştır.
Güçler ayrılığının olmadığı bir ülkede seçimlerin bir anlamı vardır: Sandıktan çıkarım istediğimi yaparım. Biz bunu kabul etmiyoruz. Üzülerek ifade etmeliyim ki, bugün hükümet edenler bırakın millete hesap vermeyi yasamanın asli unsuru olan milletvekillerinin soru önergelerine bile cevap vermemektedirler. Bu, yürütme organının, yasama organını tanımaması demektir. Bu bayram gününde bu gerçekleri bu çarının altına dile getirmek benim borcumdur” dedi.
'ILGAZ TÜNELİ' GERGİNLİĞİ
CHP Milletvekili Özgür Özel'in "Başbakan Binali Yıldırım Tuzla'ya bırakılmış, tanklar geliyor diye evinden alınmış, bilinmeyen bir yere doğru yola çıkmış, Ilgaz Tüneli'ne saklanmış, Jandarma çakarlarının görülmesinden sonra geceyi Ilgaz Tüneli'nde geçirmiştir" sözlerine de gerilime neden oldu.
Başbakan Yıldırım "Şahsımı hedef alarak, darbe gecesi benim tanklar eşliğinde evimden çıkarıldığımı söylüyorlar; 15 Temmuz'da tanklar genel başkanına yol verirken uçaklara alçakları vurun emri verdim" diye sert çıktı. Yıldırım'ın bu sırada sinirden titremesi dikkat çekti.
BULDAN: İRADEMİZİ YOK SAYMAYA KİMSENİN HAKKI YOK
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin sekiz milletvekilinin tutuklu bulunduğunu hatırlatarak konuşmasına başladı. Yakın zamandaki uygulamalarla parlamenter sistemin tamamen tasfiye edildiğini belirten Buldan, demokratik hedeflerin otokratik düzen tarafından rafa kaldırıldığını söyledi.
Buldan, "Bu ülke, 'Ben yaptım, evladır' anlayışıyla yönetilmeye çalışılmaktadır. Şüpheli bir referandum sonrası yapılan ilk seçime olağanüstü hukuksuz bir ortamda baskın seçimle gidiyoruz" ifadesini kullandı. Buldan, "İrademizi yok saymaya kimsenin hakkı yoktur" diye konuştu.
Buldan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu coğrafyada Kürtlerin yaşadığı coğrafyalar 1925-1950 arasında OHAL'le yönetildi. 1987'den 2002'ye kadar da OHAL uygulanmıştır. Son 2 yılı da sayarsak 50 yıldan fazla süre bu coğrafya OHAL'le yönetilmiştir."
‘AKP SIRALARINA BAKARSANIZ KÜRT KÖKENLİLERİ GÖRÜRSÜNÜZ’
AKP Grup Başkanvekili ve Amasya Milletvekili Naci Bostancı, Pervin Buldan'ın sözleriyle ilgili "AK Parti grubuna baksanız, Kürt kökenli vekiller olduğunu görürsünüz. Yaşanan Kürt meselesine ilişkin bir mesele değil, yaşanan terörle ilgili yargının verdiği kararlar" diyen Bostancı, "Bunları değerlendirirken ayrı bir etnik çatışma çıkaran dili çok yanlış, doğrudan genel başkanı olduğunuz partinin söylemiyle uyumsuz görüyorum" ifadesini kullandı.
‘BİZ KÜRDÜZ KÜRT, KÖKENLİ DEĞİLİZ’
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Bostancı'nın ardından sözü alarak "Biz Kürdüz, Kürt kökenli değiliz. Bizde Ermeniler, Süryaniler, feministler ve Türkler de var. Biz Türkiye partisiyiz" dedi.
Söz sırası HDP'ye geldiğinde CNN Türk, NTV ve Habertürk gibi televizyon kanallarının canlı yayından çıktığını belirten Beştaş, açıklamalarına "İşte ayrımcılık böyle yapılır. Milletvekillerimizi tutuklayarak HDP'yi bitiremezsiniz. HDP 24 Haziran'a gümbür gümbür geliyor ve biz kazanacağız" diye devam etti.
‘KÜRT İLLERİ DİYE BİR ŞEY YOK’
TBMM Başkanı İsmail Kahraman ise, Beştaş ve Buldan'ın açıklamalarına tepki gösterdi. Kahraman, "Kürt illeri" diye bir şey olmadığını iddia ederek şunları kaydetti:
"Türk coğrafyasında yalnızca Türkiye Cumhuriyeti hükümeti var. Anayasaya üst düzeyde aykırıdır beyanlarınız. Türk illeri, Kürt illerini beyan edeni dışarı almak lazım. Gelin meramınızın böyle olmadığını söyleyin, yoksa sizi TBMM'den çıkaracağım. Kürt illeri nedir hanımefendi? Türkiye'yi böldürmeyiz"
Meral Danış Beştaş ve İsmail Kahraman arasındaki diyalog şöyle:
- Beştaş: Yok deyince Kürtler de yok mu olacak?
- Kahraman: Böldürmeyiz. Açın mikrofonu.
- Beştaş: Sayın Başkan öncelikle ben geri alacağım hiçbir cümle sarf etmedim. Biz burada konuşurken realiteleri olduğu gibi ifade ediyoruz. Hakikat bizim Türkiye'yi bölmemiz değil, 80 milyonun demokratik bir ülkede yaşamamızdır. Kürt illeri derken Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı iller. Trakya ili gibi .Diyarbakır'ın yüzde 80'i Kürtse buna Kürt ili demenin ne mahsuru var. Kürt olmak gibi, Kürt illeri de bir realitedir.
- Kahraman: Bu açıklamanızla, Kürdistan olarak ifade etmediğinizi, nüfus yoğunluğu olduğunu ifade ettiniz. Kürt illeri diye bir şey yok. Sayın Buldan, sizle mesai yaptık. Türkiye herhangi bir Ermeni katliamı yapmamıştır. Soykırım kabülü gibi bir mesele oldu, o Türkiye'de de gündeme geldi gibi bir şey olabilir. Ölen kişilere saygı duymak başkadır, katliam ya da soykırım gibi bir şey olmamıştır.
ERDOĞAN MECLİS'İ TERK ETTİ
Erdoğan, TBMM'de 23 Nisan oturumunda yaşanan gerilime ilişkin açıklama yaptı. Erdoğan, " Genel Kurul'da yaşananlar rezalet" şeklinde konuştu. Erdoğan yaşananlar sonrası Meclis'ten ayrıldı.
Komünist Başkandan 'adaylık' açıklaması
Komünist başkan Maçoğlu The New Yorker'da yayınlanan bir makale için yaptığı açıklamada gelecek yerel seçimlerde tekrar aday olacağını söyledi. Makalede "Maçoğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmak gibi bir niyeti yok" ifadelerine de yer verildi.
23-04-2018 14:35

Gazeteci yazar Fariba Nawa The New Yorker ‘da, Ovacık Belediye Başkanı Maçoğlu hakkında “Türkiye’de muhalefetin beklenmedik yeni kahramanı” başlığı ile bir makele kaleme aldı.
Türkiye’de erken seçim kararı verilmesinin ardından Maçoğlu’ndan aday olmasının talep edildiğinin aktarıldığı makalede, “Maçoğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmak gibi bir niyeti yok” ifadelerine yer veriliyor.
Fariba Nawa ile yaptığı telefon görüşmesinde, Ovacık veya başka bir yerden belediye başkanlığına aday olacağını belirten Maçoğlu’nun yaklaşan seçimlerde kimi destekleyeceğini söylemediği belirtiliyor.
Gazete Duvar’ın aktardığı makaleye göre, Maçoğlu“Ovacık bu hızlandırılmış seçim için hazır ve Ovacık vatandaşları kimi destekleyeceklerini biliyor” yanıtını vermekle yetiniyor.
Çeviri: Melishan Köker
Makalenin orijinali: https://www.newyorker.com/news/news-desk/the-unlikely-new-hero-of-turkeys-opposition
CHP'den Akşener ve Gül açıklaması
CHP Grup Başkanvekili Özel, Gül ve Akşener'in ortaka daylığına ilişkin soruya yanıt verdi.
23-04-2018 13:56

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 'Akşener, CHP'nin ortak adayı mı olacak?' sorusuna ''Meral Akşener ortak aday mı, yok öyle bir şey. Meral Akşener'in engellenmesinin önünü kaldırdık. CHP kendi adayını çıkaracak'' yanıtını verdi.
Özel’in Akşener hakkındaki açıklamaları şöyle:
”CHP'nin vekillerinden, çevrelerindenn çok olumlu tepkiler geliyor. Biz moral kazanmaya, moral bozmaya devam edeceğiz. Meral Akşener ortak aday mı, yok öyle bir şey. Meral Akşener'in engellenmesinin önünü kaldırdık. CHP kendi adayını çıkaracak." diye konuştu.
‘KILIÇDAROĞLU EN GÜÇLÜ ADAY’
'Kılıçdaroğlu adaylığı düşünürse en güçlü adaydır' diyen Özel, "İkinci tura kaldığında her partiden oy alacak birini arıyor. Bunun için çabalıyor, uğraşıyor. Genel Başkanın tüm ölçümleri, MYK'daki fikir alışverişini PM'de ortaya koyacak. PM üyeleri de kendi deneyimlerini ortaya koyacaklar." dedi.
‘GÜL ORTAK ADAY OLUR MU?’
‘Gül ortak aday olur mu?' sorusuna yanıt veren Özel, “Saadet Partisi'nden gelecek her öneri çok önemli. Onların önerileri parlamenter sisteme destekse, tek adam rejimine karşıysa çok değerlidir. İsim benim konum değil. Onu kenara bırakalım." diye konuştu.
‘BAY BAY DİYORUZ’
'Başkanlık sistemine karşıyız diyerek AK Parti'ye sarayın yolunu açan biz miyiz?' diyen Özel, "Kumpaslara mani olsunlar, demokrasiye hizmet etsinler diye oraya gittiler. En doğru zamanda geri gelecekler. Dün 12'de biz sürpriz yapmasaydık, büroyu kapatarak İYİ Parti'yi seçimden atacaklardı. Bundan sonra dertlerine yansınlar. 4'ten büyük 5 var. Bay bay diyoruz" dedi.
1 milyon çocuk tarikatların elinde, 2 milyon çocuk 'işçi'
Eğitim Sen'in 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle hazırladığı rapor Türkiye'de çocuklarının halini ortaya koydu. Rapora göre çocuğa yönelik cinsel istismar 3 kat artarken 2 milyonu aşkın çocuk çalışmak zorunda.
23-04-2018 12:53

23 Nisan kutlamaları sürerken, Eğitim Sen "23 Nisan 2018’de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Çocuklarımız ve Gerçekler" isimli bir rapor yayınladı.
TÜİK, Adalet ve Milli Eğitim Bakanlık verilerine de dayandırılan rapordan öne çıkanlar şöyle:
Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre çocuk yaşta evlilik ve nişanlılık nedeniyle eğitime devam edemeyenlerin yüzde 97,4’ü kız öğrenciler.
>>Çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle kız çocuklarının başı ve bedeni 9 yaşında, fiilen okul öncesinden itibaren kapatılıyor.
‘ÇOCUĞA CİNSEL İSTİSAMAR 3 KAT ARTTI’
>>Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı, son 10 yılda yaklaşık 3 kat arttı.
>>Son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu devletin izniyle evlendirildi. Son 6 yılda 142 bin 298 çocuk anne oldu ve bu çocukların büyük kısmı dini nikâh ile evlendirildi.
>>Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünya listesinde 3’üncü sırada. Her 6 erkek çocuktan 1’i cinsel istismara uğruyor. Bu çocukların yüzde 70’i 18 yaş altı. 11 yaşından küçüklerin oranı, yüzde 70.
>>Türkiye’de AKP’nin iktidarda olduğu 2002’den bu yana 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yaptı. 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak doğum yapan çocuk sayısı ise 15 bin 937 olarak kayıtlara geçti.
‘1 MİLYON ÇOCUK TARİKATLARIN ELİNDE’
>>Türkiye’deki özel öğretim kurumu sayısı 10 bin 53 iken bu kurumların 3’te 1’i bir tarikata bağlı.
>>Tarikat okul ve yurtlarındaki öğrenci sayısı 210 bin dolayında.(üniversiteler hariç). 4 binin üzerindeki özel yurdun 2 bin 480’i bir tarikatla bağlantılı. Tarikatlara bağlı yurtların kapasitesi 380 bin. Bu yurtlarda kalan öğrenci sayısı 224 bini buluyor.
‘ÇOCUK İŞÇİ’ SAYISI 2 MİLYONU AŞTI’
>>Çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıt dışı olarak çalışıyor.
>>2012 yılında 601 bin olan 15-17 yaş arası ‘çocuk işçi’ sayısı, 2016 yılına gelindiğinde 709 bin oldu.
>>Çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı çalıştırılıyor.
>>2018 yılında 15-16 ve 17 yaşında olan üç çocuk çalışırken hayatını kaybetti ve ölen çocukların üçü de tarım emekçisiydi.