Değer Deniz'in yaşam tarzına saldıran Takvim'in yalan haberine tazminat

Değer Deniz'in yaşam tarzına saldıran Takvim'in yalan haberine tazminat

Tecavüz edilerek katledilen müzisyen Değer Deniz’in vefatının ardından yaşam tarzını aşağılayıcı haberler yayınlayan Takvim gazetesi, bağlı olduğu şirket ve haberi yapan şahıs tazminat ödemeye mahkum edildi.

Bir erkek tarafından, evinde uyurken tecavüz edilerek katledilen müzisyen Değer Deniz’in annesi, babası ve kardeşi, Deniz hakkında yalan haberler yapan Takvim gazetesi, bağlı olduğu Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş. ve haberi yapan Emir Somer hakkında yazılı basın ve internet yolu ile kişilik haklarına saldırı, kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayın, hakaret, ölünün hatırasına saygısızlık, iftira, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişilerin huzur ve sükununu bozma vb. nedenlerle İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesine manevi tazminat talebinde bulunmuştu.

Mahkeme, her bir davacı için 5 bin TL olmak üzere toplam 15 bin TL olan manevi tazminat talebinin, tutarında hiçbir indirim yapılmadan, ödenmesine hükmetti. 

Kararı değerlendiren Deniz ailesinin avukatı Hülya Gülbahar, “Değer Deniz hem ceza hem hukuk mahkemelerinin bu kararlarıyla ölümünden sonra bile kadınlar ve tüm toplum için umut olmaya, yayınlanan yeni besteleriyle umut vermeye devam ediyor” diye konuştu.

Takvim gazetesinin 8 Mayıs tarihli nüshasında “Gizli ayinde öldürüldü” başlığıyla Emir Somer imzasıyla yayınlanan haberde, Deniz’in ‘Sabetaycı olduğu’ ve “arkadaşları tarafından karanlık ortamlardaki ayinler esnasında öldürüldüğü ihtimalinin değerlendirildiği” yazıldı. Aynı haber Takvim’in İnternet sitesinde ‘Ayin şüphesi’ başlığıyla yayınlandı.

TAKVİM’İN KÖŞE YAZARI DA İFTİRA ATTI

1.5 yıldır kira kontratı ile yaşadığı kendi evinde öldürülen Değer için Takvim Gazetesi köşe yazarı Hakkı Yalçın da, 8 Mayıs 2015 tarihli köşe yazısında “Değer Deniz adlı müzisyen kadın, Beyoğlu'nda odaları günlük kiraya verilen bir evde öldürüldü” ifadelerini kullanmıştı.

Değer’in ailesinin avukatı Av. Hülya Gülbahar tarafından mahkemeye sunulan dilekçede söz konusu haberle ilgili olarak, “Gazetenin birinci sayfasında “Gizli ayinde öldürüldü” başlığı ile 4. sayfaya gönderilen ve internette de“Ayin Şüphesi” gibi karalama amaçlı manşetler atılarak; tüm dikkatlerin, genç bir kadının öldürülmesi gerçeğine değil, onun inançlarına ve yaşam biçimine çevrilmesi amaçlanmıştır” dendi.

BASIN KONSEYİ KINAMA CEZASI VERDİ

Basın Konseyi’nin 7 Ağustos 2015 tarih ve 2015/180 sayılı kararı ile haberi yapan Emir Somer hakkında, Basın Konseyi’nin 16 maddelik basın meslek ilkelerinden tam 7’sinin ihlal edildiğine ve bu nedenle gazeteci hakkında oy birliği ile kınama cezası verilmesine karar verildi.

‘SALDIRI, FARKLI YAŞAM TARZI OLAN HERKESE GÖZDAĞIYDI’

Kararı değerlendiren Av. Hülya Gülbahar söz konusu haberlerle ilgili daha önce yapmış oldukları başvuruların bir duvara çarptığını belirterek şunları söyledi:

“Müzisyen Değer Deniz cinayeti tüm Türkiye’de infial yaratan Özgecan Aslan cinayetinin hemen ardından gelmişti. En az Özgecan kadar tepki toplayan cinayetin üzerine bir sis perdesi atılması için yandaş medya anında seferber oldu. Bir kadın cinayeti; kadının mesleği, dini inançları, yaşadığı ev, çalıştığı iş yeri, ailesi ve arkadaşları üzerinden toplu bir saldırıya maruz bırakıldı.

Bu saldırı bugün Türkiye’de, başta kadınlar olmak üzere, iktidar tarafından farklı yaşam tarzları olan bütün insanlar için bir gözdağıydı.

Bu haberler için yayının durdurulması, tekzip yayınlanması, yazı içeriklerinin internetten kaldırılması dahil olmak üzere yapılan tüm başvurular sulh ceza hakimlikleri duvarına çarptı. En küçük haber değeri taşımayan ve tamamen yaşam tarzına müdahale, yaşam tarzı nedeniyle insanları ötekileştirme ve nefret suçları için hedef haline getirme operasyonuydu.

“KARARIN EMSAL VE CAYDIRICI OLMASINI UMUT EDİYORUZ”

Erdoğan’ın sözlerini hatırlatan Gülbahar şöyle devam etti:

“Türkiye’de kimsenin yaşam tarzına müdahale yok’ ya da ‘yaşam tarzına müdahale sistematik değil’ söylemlerinin gerçekle asla bağdaşmadığını bu müdahalenin sistematik olarak ve ilgili devlet kurumları eliyle nasıl üretildiğini ya da sessiz kalınarak teşvik edildiğini bir kez daha görmüş olduk.

Son olarak başvurduğumuz manevi tazminat talepli hukuk davası açma yolu neyseki olumlu olarak sonuçlandı. Bu kararın benzeri yayınlar için de emsal ve caydırıcı olmasını diliyoruz. Değer Deniz’le ilgili İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği 37 sayfalık karar tüm topluma ve hukukçulara ders niteliğinde olmuştu.

Kadın katillerine, tecavüzcülerine yargı eliyle bonkörce dağıtılan tahrik ve iyi hal indirimlerinin hangi koşullarda uygulanıp uygulanmayacağını anlatan emsal bir karar oldu. Artık Türkiye’nin her yerinde kadın cinayetleri davalarında kadınlar Değer Deniz’le ilgili bu kararı emsal olarak kullanıyorlar.

Dileriz İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin bu kararı istinaf mahkemesi tarafından da onaylanır ve medya eliyle yaşam tarzına müdahale konusunda caydırıcı bir karar olur.”

İNDİRİM UYGULANMAMIŞTI

Müzisyen Değer Deniz 5 Mayıs 2015 tarihinde İstanbul Beyoğlu’nda bulunan evinde cinsel saldırıya uğrayarak katledildi. 

Savcılık, 17 yaşındaki C.M. hakkında ‘cinsel saldırı’, ‘nitelikli yağma’, ‘Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme’ suçlamalarıyla dava açmıştı.

Karar kapsamında C.M. hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası 18 yaşından küçük olması nedeniyle 24 yıla düşürülmüş, uygulanan yaş indiriminin dışında ‘iyi hal’ ve ‘haksız tahrik’ gibi  hiçbir indirim uygulanmamıştı.

 

 

DAHA FAZLA