Cumhuriyet davasında kopyala-yapıştır karar

Cumhuriyet davasında kopyala-yapıştır karar

Cumhuriyet davası kapsamında savunma hakkı kısıtlanan tutuklu yazar ve yöneticilerin reddi hâkim talebi reddedildi.

Cumhuriyet gazetesi davasında savunma hakkı engelenen Cumhuriyet’in tutuklu yazar ve yöneticilerinin reddi hakim talebi reddedildi.

Cumhuriyet'in aktardığına göre; İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 25 Aralık 2016 tarihli 5. duruşmasında, mahkeme başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, tutuklu gazeteci Ahmet Şık’ın konuşmasını “siyasi” bularak önce engellemiş, ardından da Şık’ı salondan çıkarmıştı.

Duruşmanın ikinci yarısında Şık'ın avukatı Fikret İlkiz, müvekkilinin salona getirilmesini talep etmişti. Mahkeme başkanı Dağ talebi, “Siyasal temel oluşturan sözlerin yargılamanın düzenini, disiplinini bozacağı anlaşılmıştır” diyerek reddetmişti.

Bunun üzerine dava avukatlarından Bahri Belen, Şık’ın sözlerinin kesilmesinin yargılama kapsamında bundan sonra savunma yaparken kullanılan sözlerin kısıtlanacağı tehdidini akıllara getireceğini vurgulayarak, tüm Cumhuriyet davası tutukluları adına tarafsızlığını yitirdiği şüphesi oluşan mahkeme heyetinin reddini talep etmişti.

KOPYALA-YAPIŞTIR KARAR

Reddi hâkim talebini değerlendiren İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi, önce savcıdan talep ile ilgili mütalaasını sordu. Savcı da, “Duruşmanın düzeni ve güvenliği hususunda ayrıca savunma alma ve tanık dinleme durumları sırası zamanlaması, süresi duruşmayı yöneten mahkeme başkanın inisiyatifinde bir husustur. Kaldı ki bu hususta duruşmada yapılan uygulamanın hâkimin reddini gerektiren bir durum olmadığından hakimin ret sebebinin iadesinde usulsüzlük bulunmadığından itirazın reddi mütalaa olunur” şeklindeki görüşünü bildirdi.

Mahkeme heyeti de, 18 Ocak 2018 tarihli kararında bu cümleyi yazım yanlışları ile birlikte kopyalayarak hâkimin reddi talebini reddetti.

Aynı mahkeme Cumhuriyet.com.tr’nin yayın yönetmeni Oğuz Güven’i de 55 saniye içinde silinerek düzeltilen bir anons tweeti nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla toplamda 3 yıl 1 ay hapis cezasına mahkum etmişti.