Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'Erdoğan referandum çalışmalarında sahada olacak'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'Erdoğan referandum çalışmalarında sahada olacak'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, referanduma ilişkin basına yaptığı açıklamada 'Kendisi süreci en fazla savunan lider; Erdoğan referandum için sahada olacak' dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Meclis'ten geçen anayasa değişikliği teklifinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın onayından sonra başlayacak referandum sürecine ilişkin olarak "Cumhurbaşkanımız bu süreci en fazla savunan, Türkiye'nin gündemine getiren lider olması hasebiyle elbette bu konuyu vatandaşlarımıza anlatma noktasında kendisi de bir çalışmanın içerisinde olacak. Kendisi aslında bunu şimdi de yapıyor" ifadesini kullandı.

Kalın gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi ve gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yeni Şafak'tan Hüseyin Likoğlu'nun ve Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberine göre, 'Yenikapı ruhunu' vurgulayan Kalın, şunları söyledi:

"OBAMA'YLA PYD VE FETÖ KONULARINDA ANLAŞMAZLIĞIMIZ VAR"

"Astana toplantısı Cenevre'yi destekleyen bir süreç. Biz burada mümkün olduğunca kapsayıcı ve kucaklayıcı olmaya çalışıyoruz.

"Obama yönetimi ile iki temel ihtilaf konumuz var. Birisi YPG/PYD'ye verdikleri destek. İkincisi de FETÖ ile ilgili tutum. Bu iki konuyu da yeni yönetimle elbette ki görüşüyoruz, görüşmeye de devam edeceğiz. Dışişleri Bakanımız orada. Onun intibalarını da döndüğü zaman alıp yeni bir yol haritası hazırlayabileceğimizi düşünüyoruz biz Trump yönetimiyle.

"VATANDAŞIMIZIN BAŞKANLIĞA DESTEK VERECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ"

"Cumhurbaşkanlığı sistemiyle beraber daha etkin, çift başlılığın olmadığı bir yönetim şekli hedefleniyor. Bu konuda inşallah vatandaşımıza konu götürüldüğü zaman büyük oranda destek verileceğini düşünüyoruz. 3’üncü köprü, Osmangazi, Avrasya Tüneli’ni devam ettirip 2023’e yetiştirmeye çalıştığımız başka projeler de var. Çanakkale Boğazı köprü projesi ivme kazanmış durumda. Nükleer santrallarla ilgili proje başlayacak.

"YENİ SİSTEMDE KUVVETLER AYRILIĞI DAHA NET OLACAK"

"Bu yeni sistem, hem kuvvetler ayrılığını daha net ortaya koyması açısından hem daha etkin bir yönetim şeklini Türkiye’ye getirmesi açısından önem arz ediyor. Meclis ve Cumhurbaşkanı’nın eşzamanlı halka karşı sorumlu olması, kendi aralarında da bir denetim mekanizmasının olması önem taşıyor.

"FETÖ'YÜ TEMİZLEMEYE DEVAM EDİYORUZ"

"İçeride en önemli konulardan bir tanesi 15 Temmuz darbesi sonrası devam eden süreç. Hem FETÖ unsurlarının kamu kurumları ve diğer alanlardan temizlenmesi hem de alınan tedbirlerle Türkiye’nin yönetim kabiliyetinin artırılması çalışmaları da yoğun bir şekilde devam ediyor.

"ERDOĞAN BAŞKANLIK ÇALIŞMALARININ İÇİNDE YER ALACAK"

"Bu süreci en fazla savunan, Türkiye’nin gündemine getiren lider olması hasebiyle elbette bu konuyu vatandaşlarımıza anlatma noktasında kendisi de bir çalışmanın içerisinde olacak. Kendisi aslında bunu şimdi de yapıyor. Bugün muhtarlara konuştuğunda da yaptı. Bu çerçevede çalışmalar devam edecek ama daha spesifik olarak nasıl bir referandum süreci olur, onun cevabını vermek için henüz erken.

"TÜRKİYE'NİN YÖNETİM KABİLİYETİNİ ARTIRMANIN ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"

"Kurumların yeniden yapılandırılması adımlarının önemli bir kısmı yeni dönemde atılacak. Şu anda ön hazırlıkları yapılıyor. Ama tecrici bir geçiş süreci yaşayacağız. Yani referandumdan geçtikten sonra da bu yeniden yapılanma sürecinde birçok kanun çıkartılması, mevzuat değişikliği yapılması gerekecek. Şu bir gerçek Türkiye’nin yönetim kabiliyetinin artırılması, güvenlik konseptinin yeniden tanımlanması... Cumhurbaşkanımız ifade ettiler savunmadan hücuma, müdafaadan taarruza geçilmesi, terörle ilgili özellikle ulusal güvenliği tehdit eden konularda sorun daha ortaya çıkmadan yerinde müdahale edilmesi gibi çok önemli stratejik önceliklerimiz var. Bunları hayata geçirecek mekanizmaları da kısa süre içerisinde kurmamız gerekiyor.

"KÜRTLER TÜRKİYE'DE EŞİT VATANDAŞTIR"

"Türkiye’nin bir önyargısı söz konusu değil. Politikalar tamamen terör örgütüne karşı yürütülen politikalardır. Kürtler de Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşıdır. Onlar da bu ülkenin bir parçasıdır. Bu ülkenin bayrağı altında diğer etkin kökenli vatandaşlar gibi aynı haklara sahip vatandaşlarımızdır. Kimsenin Kürt kimliğinden dolayı hakkından mahrum olması söz konusu değil."