Binali Yıldırım: Kurunun yanında yaş da yanmış olabilir
Akademideki ihraçlara ilişkin konuşan Başbakan Binali Yıldırım, “Kurunun yanında yaş da yanmış olabilir. Hatalar oluyor, ancak oran yüksek değil” dedi. Daha önce çeşitli gerekçelerle çok sayıda akademisyen değişik tarihlerde görevlerinden ihraç edilirken, yalnızca son yayınlanan 686 No’lu KHK ile bile 330 akademisyen üniversiteden ihraç edilmişti.
Medya temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Yıldırım, OHAL kararnamesi ile ihraç edilen akademisyenlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Hürriyet’ten Sedat Ergin’in aktardığı toplantıda, Başbakan Yıldırım, son ilan edilen 686 Kanun Hükmünde Kararname kapsamında aralarında Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu gibi çok sayıda önemli akademisyenin ihraç edilmesine ilişkin hatırlatılan eleştirilere ilişkin konuştu. Yıldırım ayrıca “Ahmet Şık gibi cemaat tarafından hapse atılmış bir gazetecinin bugün ‘FETÖ’yü desteklediği iddiasıyla yargılanmasındaki çelişkiyi nasıl izah ediyorsunuz?” şeklindeki soruya da yanıt verdi.
Yıldırım söz konusu sorulara şu yanıtı verdi:
YILDIRIM: KURUNUN YANINDA YAŞ DA YANIYOR
"Hiçbir devlet kendisine sadakatle bağlı olmayan memurlarla çalışmak zorunda değil. Büyük olayda hatalar oluyor mudur; oluyordur. İntikam değil adalet diye ilk gün söyledik. Kurunun yanında yaş da yanıyor olabilir. Genelge yayınladık, imzasız ihbar mektupları işleme konulmasın diye. Bazı yerlerde bunun dikkate alınmadığını, savcıların imzasız ihbar mektupları dikkate alarak işlem yaptığını duyuyoruz. 19 bin civarında göreve dönüş oldu.”
‘BÖYLE YÜRÜMEYECEĞİNİ GÖRDÜK’
Yıldırım söz konusu kıyımlarda büyük hata yaptıklarının itirafı niteliğinde olan sözlerini şöyle sürdürdü: “100 bine yakın da ‘Bize haksız işlem yapıldı’ diye müracaat var. Böyle yürümeyeceğini gördük. Yeni bir karar aldık. OHAL Denetleme Kurulu kurduk. Birkaç haftaya uygulamaya konulacak."
'HATALI İŞLEM OLABİLİR, BU DA GAYET DOĞAL'
Yıldırım’ın açıklamalarındaki bir diğer skandal ise akademideki ihraçlara ilişkin yapılan haksızlıkları haberlerden öğrendiklerini söylemek oldu.
Yıldırım’ın o sözleri şöyle: “Hatalı işlem olabilir. Baştan beri söylüyoruz. Maalesef bu süreci bazı yöneticiler geçmişteki hesaplarını görmek için de kullanıyor. Rektörlük seçimi veya bir konu olmuş bunları kullanıp fırsat bu fırsat kullanayım diyor. Takdir edersiniz ki önümüze gelen binlerce listeyi kontrol edip, doğru yanlış yapıldığını bilemeyiz. Böyle mekanizma yok. Ancak bunlar olduktan sonra haberlerde çıkıyor, ondan sonra haberimiz oluyor. Bu da gayet doğal.”
SON KHK İLE 330 AKADEMİSYEN İHRAÇ EDİLDİ, “ORAN ÇOK DEĞİL” DEDİ!
Yıldırım “Öncesinde ince elenip sık dokunulamaz mıydı?” şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
"Teker teker inceleme şansımız yok. ‘Şu şu kriterlere göre işlem yapın’ diyoruz. İki unsur var. Bölücü terör ilgili ve FETÖ ile irtibat unsur. Gönlümüz arzu ediyor ki, hiç hata yapmayalım. Ama büyük bir travma ve olayda hatalar oluyor mu? Oluyor.”
Barış İçin Akademisyenler’den ve özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan cadı avında çok sayıda akademisyen daha önce görevlerinden uzaklaştırılırken, son yayınlanan ve akademide kıyım kararnamesi olarak tarihe geçen 686 No’lu KHK ile de 330 akademisyen üniversiteden ihraç edilmişti.
Yıldırım bu oranlara rağmen “Oran yüksek değil. Kişilerin kimliğinden kaynaklanan algı olabilir. Haksızlıklar varsa düzelecek. Akademik çevrelerde bu şikâyetler geliyor” ifadelerini kullandı.
“BAŞKA YÖNTEM BULAMADIK”
Yıldırım “Bildiriye imza atılması ihraç gerekçisi midir?” şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi:
"Samimiyetle söylüyorum. Tek tek olaylarla ilgilenmedim. 100 bin kişi diyor ki bana da bak ona da bak. Mümkün değil. Hassasiyet gözetiyoruz. Geneline bakıyoruz. Kamuoyundaki etkilere göre önlem alıyoruz. Başka yöntem bulamadık."