İleri Haber

Deri Kundura, Şişecam ve Tekel gibi sanayi kuruluşlarına ev sahipliği yaparak uzun bir süre boyunca İstanbul'un en önemli sanayi havzalarından biri olan Beykoz, sanayi tesislerinin birer birer kapatılmasının ardından şimdilerde "kentsel dönüşüm" tehdidi altında. 

KENTSEL DÖNÜŞÜM ADI ALTINDA SÜRGÜN

Sanayisizleştirme sürecinde işsizlik ve yoksullukla karşı karşıya bırakılan ancak tüm olumsuzluklara rağmen mahallelerine sahip çıkmayı sürdüren Beykoz halkı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) hazırladığı nazım imar planıyla birlikte bölgeden çıkarılmak isteniyor. 

Beykoz'un Çubuklu, Rüzgarlıbahçe, Çiğdem, Soğuksu ve İncirköy mahallelerini kapsayan imar planında, yapılaşma için en az 500 metrekarelik taban alanı sınırı getirildi. Ancak bu durum, büyük çoğunluğu 100-150 metrekarelik konutlarda yaşayan mahalle sakinlerinin sürgün edilmesi anlamına geliyor.

Bölgenin boşlatılması anlamına gelen planla birlikte Ağaoğlu, Sur Yapı gibi bir çok inşaat tekeli ofisler açmaya başladı. İnşaat tekelleri eliyle yürütülmek istenen kentsel dönüşüm sürecinin yanı sıra bazı bölgeler de "özel proje alanı" ilan edilerek TOKİ'ye verilmek isteniyor. 

MAHALLE HALKI ÖRGÜTLÜ MÜCADELE İÇİN BULUŞTU

Beykoz'un karşı komşusu olan ve aynı kaderi paylaşan Sarıyer'de halk, sürgün projelerine karşı mahalle mahalle örgütlenirken, şimdi Beykoz'da da benzer bir süreç başlatılıyor. Beykoz'da Çiğdem Mahallesi Yaşatma Derneği üzerinden örgütlenen halk, kentsel dönüşüm projesine karşı geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirdi. 

Toplantıya konuşmacı olarak katılan Bir Umut Derneği'nden şehir plancısı Özgür Temiz, mahalle sakinlerine 1/5000 ölçekli nazım imar planına ilişkin bilgilendirmede bulundu. Toplantıda mahalle sakinleri, birlikte bir mücadelenin verilmesi halinde sonuç alınabileceğine vurgu yaptı. Toplantıya katılan mahalleliler ilk adım olarak Çarşamba günü İBB'ye toplu dilekçe vererek hukuki süreç başlatma kararı aldı.