İleri Haber

Bir dönem AKP Genel Başkan Yardımcılığı yapan AKP’li Selçuk Özdağ, önceki gün operasyon düzenlenen Adnan Oktar ve bağlı olduğunu söylediği Fethullah Gülen cemaatine ilişkin bilgi verirken, devlet, AKP, emniyet ve Diyanet’in de cemaat için nasıl seferber edildiğini, kurumların nasıl istismar edildiğini gözler önüne seren ipuçları verdi.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra TBMM'de oluşturulan Darbeleri Araştırma Komisyonunda başkan yardımcılığı yapan Özdağ'ın elindeki belgelerde, müfettişin hazırladığı rapora göre Gülen'in emekli vaiz değil, matbaada redaktör olarak çalıştığını ve o kadrodan emekli olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, matbaada böyle bir kadro olmadığı ve sahte belgelerle emekli edildiği anlaşıldığı için, kısa süre öncesine kadar maaşı kayyuma yatırılan Fetullah Gülen'in emekliliği de iptal edildi.

Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e konuşan AKP’li Özdağ’ın verdiği bilgiler cemaatin devletin tarafından nasıl korunduğuna ilişkin ipuçları veriyor.

‘MÜFETTİŞ BASKIYLA SUSTURULDU’

Saygı Öztürk’ün '2 Bomba' başlıklı köşe yazısında şu ifadeler yer alıyor:

“Özdağ bize şunları anlatıyor: “Gerçek olan şu: Fetullah Gülen emekli vaiz değil. İkincisi bu kişi emekli olabilmek için kendisini bir yakının matbaasında redaktör olarak göstermiş. Kayıtlarda redaktör yazıyor ama o matbaada redaktörlük kadrosu yok. Yani düz işçi olması lazım. Bayan müfettiş, bu durumu belirliyor ve rapor hazırlıyor, emekliliğinin iptalini istiyor. Ancak müfettiş baskıyla susturuluyor. Gülen'e de emekli maaşı ödenmeye devam ediyor. Sahte belgelerle emekliye ayrıldığını belirlemekle kalmayıp, Gülen'in pasaportunda da sahtelik olduğunu ortaya koyduk. Gülen, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki görevinden istifa ediyor, emekliliğini doldurmak için matbaada çalışıyor görünüyor.”

DİYANET SAHTE YAZI YAZDI, EMNİYET DE PASAPORT VERDİ

“Pasaport almak için başvurduğunda, o dönem hiçbir ilgisi olmamasına rağmen Diyanet, Gülen'in emekli vaiz olduğunu bildiriyor. Gülen'in yeşil pasaport alabileceği belirtiliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü de, Gülen'e, 1,2 ve 3'üncü dereceden emekliye ayrılmış memurlara olduğu gibi yeşil pasaport veriyor. Oysa, Gülen emekli vaiz olmamasına rağmen Diyanet böyle göstermiş. Bu olanlar bile devlet içindeki gücünü, devlet kademesinde nasıl korunduğunu gösteriyor.”

ÖZDAĞ’DAN ÖNERİ: CEMAATE BULAŞANLARA ŞANS TANIYIN

Özdağ'ın ‘FETÖ’ soruşturmaları ve davaları için de bir önerisi olduğunu aktaran Sözcü yazarı Özürk, “Devletin yapması gereken, cemaate ucundan kenarından bulaşmış insanların özeleştiri yapmasını sağlamak olmalı, bu yapının niyetinin ne olduğunu bilenlerle onları ayırmasıdır” dedi.

AKP’li Özdağ, önceki gün operasyon düzenlenen gerici Oktar’ın yandaş medyada hep bir ağızdan yüksek sesle dillendirilen ‘FETÖ’ bağlantısı söylemlerine katılarak şunları söylüyor:

'ERDOĞAN İLE GÜLEN ARASINDA ARABULUCLUK YAPMA TEKLİFİ' İDDİASI

“Adnan Hoca grubunun devamlı TBMM'ye gelen elemanları vardı. 17‐25 Aralık operasyonundan sonra, yanıma gelen bu grubun önemli elemanları, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la, Fetullah Gülen grubunun arasının düzeltilmesi gerektiğini, yıllarca birlikte olan iki kardeş yapının birlikte ülke için faydalı olacağını belirttiler, ‘Biz, bu konuda arabuluculuk yapmak istiyoruz' dediler.”

‘TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN 3 BÜYÜK TEHLİKE’

Özdağ,  “Türkiye'yi bekleyen üç tehlike var” diyerek şunları kaydetti:

1‐Devlet dairelerinde yolsuzluklar.

2‐ Örgütsel faaliyetler dışındaki siyasal Kürtçülük,

3‐ Cemaatlerin siyasallaşması, tarikatların cemaatleşmesi.

Kimse hukuk ve mali denetim dışında kalmamalı, kimse ‘Ben devlete sahip olacağım' dememeli.”