Barış İmzacılarından Melis Uluğ'un doktora tezine 'Genç Akademisyen' ödülü

Barış İmzacılarından Melis Uluğ'un doktora tezine 'Genç Akademisyen' ödülü

Barış İçin Akademisyenlerden sosyal psikolog Dr. Özden Melis Uluğ, Kürt sorunu konulu doktora teziyle Peter Becker Ödülleri'nin Genç Akademisyen ödülüne layık görüldü.

Sosyal psikolog Dr. Özden Melis Uluğ, Almanya'da Bremen Jacobs Üniversitesi'nde tamamladığı doktora tezi ile Marburg Phillip Üniversitesi Çatışma Araştırmaları Merkezi (ZfK) tarafından verilen Peter Becker Ödülleri'nin Genç Akademisyen ödülüne layık görüldü.

"BARIŞA KATKI SAĞLAYAN ÇALIŞMALARI ÖDÜLLENDİRİYORUZ"

Bianet'ten Sibel Schick'in haberine göre, 20 Ocak'ta gerçekleşen törenin açılış konuşmasında ZfK Başkanı Prof. Dr. Susanne Buckley-Zistel, "Bu ödülü barış süreçlerine yalnızca teorik değil, aynı zamanda pratiğe dökülebilen çözüm önerileri sunan akademik çalışmaları onurlandırmak ve barış süreçlerine olumlu birer çentik atmak için ortaya koyduk” diyerek, söz konusu akademik çalışmaların artmasını dilediklerini belirtti.

Uluğ'un Kürt sorunu konulu doktora tezinin yalnızca olağanüstü akademik niteliği nedeniyle değil, aynı zamanda güncel bir soruna pratiğe dökülebilir çözümler getirdiği için de ödüle layık görüldüğünün altını çizdi.

"ÖDÜLÜNÜ BARIŞ İÇİN AKADEMİSYENLER'E İTHAF ETTİ"

Massachusetts Amherst Üniversitesi'nde doktora sonrası araştırmacı olarak çalışan genç akademisyen, ödül konuşmasında Türkiye'de bir zamanlar varolan güçlü siyasi barış arzusunun yittiğini belirtti. 2015'ten beri çatışmaların alevlendiğinin altını çizen Uluğ, kendisine verilen ölüdü Barış İçin Akademisyenler'e ithaf ederek şöyle konuştu:

“Türkiye Hükümeti, ülkenin Güneydoğu illerinde yaşayan vatandaşları etkin biçimde cezalandırdıktan sonra, 2016'nın başlarında ülkenin barışı savunan bazı siyasetçileri ve aydınları hükümete müzakere masasına dönülmesi ve barış görüşmelerini yeniden başlatması için güçlü çağrılarda bulundu. Aynı esnada ülke içinden ve dışından toplam bin 128 akademisyen, yayınladıkları bir bildiri ile Türkiye devletinden sivilleri etkileyen şiddeti durdurmasını talep etti.

Çağrının hemen ardından bu akademisyenlerin tamamı soruşturmalara maruz kaldı ve siyasetçiler, köşe yazarları ve sosyal medya trolleri dâhil birçok kişi tarafından hedef haline getirildi. Özellikle darbe girişiminin ardından akademi dünyasında bir cadı avı gerçekleştirilmeye başlandı. Hemen her üniversiteden profesörler, öğretim görevlileri ve araştırmacılar, hükümetin darbe girişimi sonrası tedbirlerinin hedefi oldu. Bugün toplam 6 bin 986 akademisyen OHAL KHK'leri ile işinden edildi. Bu yüzden bu ödülü yalnızca Türkiye'de değil, tüm dünyada barış talep eden Barış İçin Akademisyenler'e ithaf ediyorum.”

“BARIŞ TALEP ETMEYE DEVAM EDECEĞİM SONUCU NE OLURSA OLSUN"

Bir akademisyen olarak Türkiye'de barış talep etmenin bunca soruna sebep olabileceğini asla tahmin etmeyeceğini belirten Uluğ, Kürt sorununu araştırmaya başlamadan önce oldukça naif olduğunu, belki de bu sorununun tek çözümünün barış talep etmek olduğuna inanmakla hâlâ naiflik ediyor olabileceğini söyledi:

“Sonuçları ne olursa olsun barış talebimden asla vazgeçmeyeceğim, bir barış psikoloğu olarak son altı yılda öğrendiğim şey budur.”

DAHA FAZLA