Barış Atay: Cumhuriyet tarihinde ilk defa oynanmış oyunu yasakladılar

Barış Atay: Cumhuriyet tarihinde ilk defa oynanmış oyunu yasakladılar

Tiyatrocu Barış Atay, sahnelediği "Sadece Diktatör" oyununun yasaklanmasına ilişkin, "Cumhuriyet tarihinde oynanmış oyunu ilk defa Ankara Valiliği yasakladı." ifadelerini kullandı.

Sahnelediği "Sadece Diktatör" oyunu Türkiye'nin birçok kentinde yasaklanan Barış Atay, KRT TV'de Çağlar Cilara'nın konuğu oldu. 

'BURADA BİR ÜZERİNE ALINMA SÖZ KONUSU'

Oyunun yasaklanmasına ilişkin konuşan Barış Atay, "Oyunun isminden rahatsız olduklarını düşünüyorum. Çünkü iktidarın, erk sahiplerinin gelip oyunu izlemediğini biliyorum. Şahsen tanıdığım için hepsini, görsem tanırım. 3 senedir oynanan bir oyun. Elbette ki politik bir oyun. Bir diktatörlük anlatılıyor. Burada bir üzerine alınma söz konusu." dedi. 

Oyunda hiçbir isme doğrudan atıfta bulunmadıklarını belirten Atay, "Bir isimden bahsetmiyoruz, bir kavramdan bahsediyoruz. Ama Türkiye'deki baskıcı rejimi oluşturan Erdoğan hakkında da nükteden şeyler var" dedi. 

'CUMHURİYET TARİHİNDE İLK DEFA OYNANMIŞ OYUNU YASAKLADILAR'

Kadıköy'de polisin Emek Sahnesi'ne yönelik ablukasını anlatan Barış Atay, "Emek Sahnesi'nde insanları çay, kahve içmek için içeriye alırsak onlardan habersiz oyunu oynarız diye kapıları kapattılar." ifadelerini kullandı. Ankara Valiliği'nin yasak kararına değinen Atay, "Cumhuriyet tarihinde oynanmış oyunu ilk defa Ankara Valiliği yasakladı." diye konuştu.

'YASAKLARA SES ÇIKARMAZSAK BİRBİRİMİZDEN UTANACAK HALE GELİRİZ'

Oyunu seyirci ile buluşturabilmek için alternatif yollar aradıklarını belirten Atay, yasak kararının ardından suskun kalan Oyuncular Sendikası Başkanı Demet Akbağ'ı eleştirerek, "Demek Akbağ'ın görevi Oyuncuların bir işçi olarak kabul edilmesini sağlamak ve o işlerin haklarını savunmaktır. Sanatçıların böyle baskıcı dönemlerde bir şey söylemeyi tercih etme gibi bir durumu olamaz. Sanatçı olan kişiler toplumsal muhalefeti destekleyip ses çıkarması gerekir. Bugün bu yasaklara karşı ses çıkarmazsak yıllar sonra birbirimize baktığımız zaman birbirimizden utanacak hale geliriz." ifadelerini kullandı. 

Atay konuşmasının devamında "Bazı sanatçıların Erdoğan'ın iftarına katılayım, aralardan fırlayıp elini öpeyim gibi dertleri var. Bir siyasi partiye sempatiniz vardır bunlara bir şey diyemem. Ancak sadece iftardan iftara, toplantıdan toplantıya resimlerde sadece AKP'li belediyelerde daha rahat konser vermek ve tiyatro oynamak için yapıyorsa bu iki yüzlülüktür." ifadelerini kullandı. 

'KONFORLU EVLERİNİZDEN ÇIKMAYACAĞIZ YERLERDE GENÇLERE GAZ VEREMEZSİNİZ'

TSK'nın ÖSO ile birlikte Afrin'e düzenlediği saldırının ardından bazı sanatçıların savaş propagandası yapmasına değinen Atay, "Gitmeyeceğiniz, gitmeyi tercih etmeyeceğiniz, konforlu yaşamlarınızdan vazgeçmeyeceğiniz bir dönemde, bir savaşa giden 20'li yaşlarda çocukları gaza getirecek şeyler yapamazsınız. Bu öbür mahalleye arkadaşlarınla lise kavgası yapmaya gitmek değil, dizi çekmek gibi hiç değil. En karizmatik halinizle, kamuflajınıza toz kondurulmamış bir stüdyo fotoğrafında elinizde bir makineli tüfek ile poz vermek ve onlara gaz veren 'post'lar yazmak, en hafif tabiriyle düşüncesizlik, en kaba tabiriyle ahlaksızlıktır." ifadelerini kullandı. 

'SAVAŞI SEVMEK PSİKOLOJİK BİR RAHATSIZLIK'

Savaşa karşı olduğunu vuruglayan Barış Atay, "'Savaşa hayır' dedim. Bu benim en meşru hakkım. Savaşı sevmek psikolojik bir rahatsızlıktır. Savaşta karşılıklı olaran insanlar ölür ve ölen insanlar, savaşı çıkaran hükümetler tarafından da önemsenmezler. Ölen öldüğüyle kalır, ateş düştüğü yeri yakar." ifadelerini kullandı. 

AKP'nin Suriye politikasını eleştrien Atay, "AKP, 'PYD terör örgütüdür' diyor, ancak Salih Muslim'i Ankara'da ağırladılar, Esad'a karşı stratejik ortaklık teklif ettiler. Savaşa karşı çıkanları Amerikan uşaklığıyla suçladılar. İki gün önce 'Amerika bu coğrafyada ben daha iyi müttefik olamayacağını öğrenecek' diyen Recep Tayyip Erdoğan'ın ta kendisi. Süleyman Şah Türbesi'ni kaldırmak için PYD'den yardım isteyen AKP iktidarının ta kendisi. Beni Esad'çı olmakla suçladılar. Esad'ı evimde ağırlayan ben değilim ama ağırlayan birini tanıyorum; Erdoğan ile eşi..." ifadelerini kullandı.