Barbaros Şansal'dan Erdoğan'a: Yakında LGBT bayrağı da açar

Barbaros Şansal'dan Erdoğan'a: Yakında LGBT bayrağı da açar

“Eğer linç başarılı olsaydı, benim de cesedimi resmi bir aracın arkasına bağlayıp kameraların önünde kanlar içinde çıkartırdı sokaklara ‘milli hassasiyet’…”

Meryem Yıldırım / [email protected]

Modacı, kendi deyimiyle ‘terzi yamağı’ Barbaros Şansal ile havalimanında uğradığı lince seyirci kalan polisler hakkındaki kararı ve Türkiye gündemine ilişkin başlıkları konuştuk.

Terzi Yamağı Şansal, sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle sınır dışı edildiği Kıbrıs’tan uçakla geldiği İstanbul Atatürk Havalimanı’nda organize olduğu belli olan bir saldırıya uğramış, polislerin linç esnasında herhangi bir engellemede bulunmayarak göz yumdukları ortaya çıkmıştı. Söz konusu polisler hakkında yapılan şikayeti inceleyen Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı ‘soruşturmaya gerek olmadığına’ karar verdi.

Savcılık kararını ve Türkiye siyasetine ilişkin gündem başlıklarını konuştuğumuz Şansal, açıklamalarında, yaşanan sürece ilişkin ‘boyun eğilmemeli’ mesajını verdi.

BAKIRKÖY SAVCILIĞI’NIN KARARI YARGITAY’A TAŞINIYOR

Şansal, savcılığın polisler hakkındaki kararını Yargıtay’a taşıyacaklarını belirtti. Karara sert sözlerle tepki gösteren Şansal, Şırnak’ta öldürülen ve cesedi zırhlı araca bağlanarak sokaklarda sürüklenen Hacı Birlik’e gönderme yaparak, söz konusu lincin başarılı olması durumunda, kendisine de aynı vahşetin uygulanma ihtimalinin olduğunu ifade etti.

‘BENİM CESEDİMİ DE ARACIN ARKASINDA DOLAŞTIRIRLARDI’

Şansal, karara tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Durum gösteriyor ki, eğer Uluslararası Atatürk Havalimanı 12/Y nolu apron park yerinde (hem sivil havacılığa hem de askeri lojistik yüklemeye ait); yani ari ve arındırılmış bölgede eğer linç failleri başarıya ulaşsaydı cesedimi sanırım yine resmi bir aracın arkasına urganla bağlayıp, yine kameraların önünde kanlar içinde sürükleyerek çıkartırdı sokaklara ‘milli hassasiyet’. Aynen Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da da gördüğümüz gibi…”

‘ONLARCA POLİS VE HAVALANI ÇALIŞANININ BU DERECE ŞİDDETİNE MARUZ KALMAK...’

“Devletin namusudur, yüzlerce sivil yolcu uçak içindeyken gözaltısı bile olmayan bir sahte delil ile onlarca polis ve havaalanı çalışanları tarafından bu derece ağır bir şiddete kalmak, tutuklanmak hücreye atılmak ve beraat etmek! Tabi ki Yargıtay’a taşıyoruz” diyen Şansal, umutsuz olmadığını belirtti ve ekledi: “Orada da olmadı mı doğru Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne. Tabi o süreçte T.C hala uluslararası ifade ve düşünce özgürlüğüne onay verdiği anlaşmalara taraf kalırsa…”

‘YAKINDA LGBT BAYRAĞI DA AÇARLAR’

Modacı Şansal, gündeme ilişkin yakın takibi ile de biliniyor.

Son günlerin en gözde gündemi, AKP’nin ve Erdoğan’ın Atatürk açılımına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şansal, “Yakında LGBT bayrağı da açarlar” dedi. Şansal’ın yandaş medya ve AKP’de esen Atatürk rüzgarına ilişkin sözleri şöyle oldu: “Her şeyi moda zanneden cahiller yüzünden meslek bıraktım ben. Yok “FETO”, “Kardeşim Esad”, “Ey Putin “, “Nazi zihnyeti”, “Van Minut”, Mavi Marmara….Santrifüj gibi dönüyor . Sıra sanrım Atatürk’e geldi, yarın LGBT bayrağı da açarlar…”

‘AKŞENER’İN STRATEJİSİ GÜÇLÜ DEĞİL’

Terzi Yamağı, Meral Akşener öncülüğünde kurulan İYİ Parti’ye ilişkin ise şunları söyledi:

“Meral hanımı Tansu Çiller döneminde Ala Sarsılmaz Satıcı’dan dinlemiştim, (Sarsılmaz Silah Sanayi) Oğuz Satıcı ile evlenirken gelinlik dikmiştik. Hemen hemen herkes yakın tarihin sisli sürecinin içinden birer porte. Genç bir bakış yok. Yereli biliyor, bölgesel hakimiyeti ancak devlet gücü ile sağlayabilir, ulusal stratejisini güçlü görmüyorum. Diğerleri gibi popülist yaklaşmasa bile şevkat hissini henüz alamıyorum.”

‘ZARRAB KUSUYOR’

Gündeme oturan ve ‘itirafçı’ olduğu söylenen, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının kilit ismi Reza Zarrab’a ilişkin de değerlendirmeler yapan Şansal, Zarrab’ın yaptığının ‘itiraf’ değil ‘istifra’ (kusma) olduğunu vurgulayarak şunları dile getirdi: “İtiraf değildir o istifradır! Cürüm tabi ki kötüdür ama adaletsizlik cürümden de beterdir.

T.C’yi daha olumsuz etkileyen mesele, bana göre, hukuk zafiyeti yüzünden şu an tarihinin en acı servet ve beyin göçünü yaşıyor olması. Eğer bu hızla güç kaçıp gitmeye devam ederse, Geriye hımbıl hülasası kalır sonra fırçalamak çok zor olur. Hoyrat ve nobranlığı güç zanneden kadim devlet geleneğinin 21. yüzyıldan bihaber yaşamasının bedeli bu.”

‘KELLENİ ALSALAR BİLE BOYUN EĞME’

“İsimler değişiyor, kelimeler değişiyor ama yalan hep iktidar” diyen Şansal sözlerini “Kelleni alacaklarsa bile boyun eğme” mesajıyla sonlandırdı.

NE OLMUŞTU?

Barbaros Şansal, yılbaşında sosyal medya hesabından, çok sayıda gazetecinin gözaltında olduğu, yolsuzluk ve çocuklara yönelik istismar iddialarının yaygın olduğu bir dönemde insanların yeni yılı kutlamasını eleştirdiği ve sonunda “Bokunda boğul Türkiye” ifadelerinin yer aldığı kısa bir video mesaj paylaşmıştı. 2 Ocak'ta sınır dışı edilerek Türkiye'ye gönderilen Şansal'ın avukatı, Kıbrıs yetkililerinin kendilerine resmi sınır dışı etme kararını beyan eden bir belge vermediğini kaydetmişti.

Şansal, 2 Ocak akşam saatlerinde Atatürk Havalimanı'na varışında, polisler tarafından gözaltına alınmadan önce uçaktan indiği esnada bir grubun saldırısına uğradı. Linç sonucu vücudunda kesikler ve yaralar meydana geldi. 3 Ocak'ta tutuklanan Şansal, 2 Mart’ta tahliye edildi.

Haziran ayında görülen duruşmada savunma yapan Şansal, eleştiri hakkını kullandığını söylemiş, mahkeme, Şansal’ın “Halkın bir kesimini din, mezhep farklılığına dayanarak alenen aşağılama” suçlamasından beraatine karar vermişti. Suçlamaya konu olan videodaki söylediği sözler sebebi ile ise Şansal, “Türk Milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama” suçundan 6 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Ceza, mahkeme tarafından ertelenmişti.