Avukatlardan ihraç edilen akademisyenlere destek açıklaması

Avukatlardan ihraç edilen akademisyenlere destek açıklaması

İstanbul Barosu'na bağlı bir grup avukat, yaptıkları basın toplantısıyla akademiden ihraç edilen hukukçuların yanında olduklarını bildirdi.

İstanbul Barosu'na bağlı bir grup avukat, yaptıkları basın toplantısıyla kamuda KHK'larla yapılan tasfiyeleri eleştirerek, akademiden ihraç edilen hukukçuların yanında olduklarını bildirdi. 

Avukatların açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016'da bütün Türkiye'de üç ay için OHAL ilan edildi, 19 Ekim 2016 ve 19 Ocak 2017 tarihlerinde iki defa üçer ay daha uzatıldı.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) bağlamında Tüekiye, 21 Temmuz 2016 tarihinde, Avrupa Konseyi'ne, '15 Temmuz'da karşılaştığı darbe girişimi ile ulusun yaşamına yönelen bir tehtidin oluştuğu' gerekçesiyle OHAL ilan edildiğini, AİHS'den kaynaklanan yükümlülüklerinin, sözleşme izin verdiği ölçüde kısıtlanabileceğini bildirdi.

21 Temmuz 2016'da Birleşmiş Milletlere de Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi yükümlülüklerinin kısıtlanabileceğine dair bildirimde bulundu. Sözleşmenin 2, 3, 9, 12, 13, 14, 17, 19, 21, 22, 25, 26 ve 27. maddelerdeki yükümlülüklerini kısıtlayacağını bildirdi.

7 Şubat 2017 günü, 686 sayılı OHL KHK ile 330 akademisyen olmak üzere 4464 kişi görevinden ihraç edilmiştir. Bu akademisyenlerin arasında hukukçular Prof. Dr. İbrahim Ö. Kaboğlu, Yrd. Doç. Dr. Ceren Akçabay, Araş. Gör. Hülya Dinçer, Araş. Gör. Cemil Ozansu, Araş. Gör. Barkan Asal, Araş. Gör, Can Armutçuoğlu da bulunmaktadır.

Anayasa Hukuku Profesörü İbrahim Ö. Kaboğlu İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi Eski Başkanı'dır. TBB İnsan Hakları Araştırme ve Uygulama Merkezi Kurucu Başkanı'dır.

Darbe teşebbüsü ya da herhangi bir tür terör eylemiyle ilişkili hiçbir kanıta başvurulmaksızın yapılan meslekten ihraçlar kabul edilemez. Hükümetin, bir komploya karşı gelmek amacıyla başvurduğu olağanüstü tedbirler, karşıt görüşün bastırılması ile hak ve özgürlüklerin inkarı boyutuna kadar uzanmıştır. Bu baskı, hukuk sisteminin, akademisyenler, yargıçlar, savcılar ve hukuk sisteminin diğer üyeler de dahil olmak üzere tüm alanlarını etkilemektedir.

Akademisyenlerinin ifade özgürlüğünün kısıtlanması, görevlerinden ihraç edilmekle bitmemiş, açıklama yapmak istediklerinde engellenmiş, yer yer polis müdahalesine maruz kalmışlar, cübbeleri ayaklar altına alınmıştır. Okullarının önünde dört otobüs polisle, daraltılan bir alanda kısacık bir şeyler söylemelerinin lütfedilmesi, onların ifade özgürlüğünü kullanmaları anlamına gelmez. Kolluk kuvvetleri, açıklama yapmak isteyen akademisyenlerin güvenliğini alacak yerde onlara müdahale etmiş, sınırlamış, üstelik tahammülsüz karşıt görüşlülerin saldırılarını da engellememiştir. Marmara Üniversitesi Göztepe kampüsünde dolu soda şişeleri ile saldırılarda bulunulmuştur, yaralananlar olmuştur. Bu saldırganlara karşı hiçbir hukuki işlem başlatılmamıştır. 

Türkiye Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletlere OHAL önlemlerini bildirirken, bu sözleşmelere bağlı olduğunu da belirtmiştir.

Ancak KHK'lar hem hazırlanışı hem sonuçları hem de denetimsizlikleri nedeniyle OHAL ile amaçlandığı bildirilen darbe teşebbüsünü önleyici, toplumu demokratik olmayan uygulamalardan koruyucu nitelikten uzaktır.

Avukatlar; hukuka, Anayasaya, uluslararası insan hakları değerlerine ve uluslararası alanda düzenlenen OHAL gereklilik ve kısıtlamalarına aykırı, bağdaşmayan, OHAL'in amacı ile ilgisiz, herhangi bir denetim olmaksızın cezalandırıcı nitelikteki KHK'ları hukuk dışı, insan haklarının sert çekirdeğini ihlal eden, savunma hakkını, adil yargılama hakkını yok sayan peşin ve ağır zarar vermeye odaklı gördüğümüzü belirtiyoruz.

Akademisyenlerin çalışmaları; yazıları, kitapları, toplumu bilgilendirme için katıldıkları toplantılar, söyledikleri ve derste öğrencilerine açıkladıklarıdır. Tüm bu emekleri ve ürünleriyle ve ülkelerine karşı sorumluluk anlayışlarıyla itibar sahibi olur ve saygı görürler. Bir gece yayınlanan KHK onları suçlu yapamaz, itibarsızlaştıramaz.

Bizler de; avukatlar olarak hukukçu akademisyenlerin de yanında olduğumuzu, her türlü hukuki desteği vereceğimizi kamuoyuna bildiririz.