Av. Taşdelen: AKP müftülerle sınırlı kalmayacak, camilerde de nikah kıyılmaya başlanacak

Av. Taşdelen: AKP müftülerle sınırlı kalmayacak, camilerde de nikah kıyılmaya başlanacak

Nikah kıyma yetkisinin müftülüklere verilmesini değerlendiren İlerici Kadınlar Meclisi’nden av. Serap Taşdelen “Sadece bir yönetmelik ile cami imamlarına da yetki tanınarak camilerde nikah kıyılmaya başlanacaktır. Fiiliyatta ise bu durum öncelikle dini nikahın ve çocuk yaşta evliliklerin yaygınlaştırılıp meşrulaşmasına neden olacaktır” dedi.

İl ve ilçe müftülerine remi nikah kıyma yetkisi verilmesini de içeren kanun teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu. Diyanet-Sen yıllardır tüm toplu görüşmelerinde dini nikah yasağının kaldırılmasını ve imamlara resmi nikah kıyma yetkisinin tanınmasını talep ediyordu.

Tasarı eğer meclisten geçerse belediye evlendirme memurluklarının yanında müftüler de resmi nikah kıyma yetkisine sahip olacak.

İl ve ilçe müftülerine resmi nikah kıyma yetkisi verilmesini ise ilk kez geçtiğimiz sene başbakan Binali Yıldırım “vatandaşı bürokrasiden kurtarıyoruz” diyerek “müjdelemiş” ancak gelen tepkiler üzerine gündemden geri çekilmişti.

İlerici Kadınlar Meclisi’nden av. Serap Taşdelen konu hakkında İleri Haber’e değerlendirmelerde bulundu.

Sürece ilişkin ilk adımın 3 yıl önce AYM kararıyla atıldığını belirten Taşdelen “Kadınların yıllardır süregelen mücadeleleri ile elde ettiği medeni hakların gasp edilmesinin ve çocuk evliliklerinin önünü açacak bu talebin gerçekleşmesi yolunda ilk somut adım 2015 yılında Anayasa Mahkemesi’nin resmi nikah yapılmadan dini nikah yapılmasını cezai yaptırım öngören kanun maddesini iptal etmesiydi” ifadelerini kulanıyor.

“BİR YÖNETMELİKLE CAMİLERDE NİKAH KIYILMAYA BAŞLANACAK"

Bu yetkinin müftülerle sınırlı kalmayacağını ifade eden Taşdelen, “Sadece bir yönetmelik ile cami imamlarına da yetki tanınacak camilerde nikah kıyılmaya başlanacaktır. Fiiliyatta ise bu durum öncelikle dini nikahın ve çocuk yaşta evliliklerin yaygınlaştırılıp meşrulaşmasına neden olacaktır”

Türkiye kadın-erkek eşitliği konusunda gerilerde kalan hatta bırakın bunu AKP hükümeti döneminde  kadınların can güvenliğinin kalmadığı , çocuk istismarının ayyuka çıktığı bir ülke haline gelmiş durumda. Böyle bir ülkede devletin kadın haklarını korumak, ileri taşımak için reformlar yapması elzemken bizde durum tam tersine işliyor” diyor.

“RESMİ NİKAH BÜROKASİ DEĞİL, BİR KAZANIMDIR”

Taşdelen, anayasanın onuncu maddesindeki “kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir, devlet bu eşitliği sağlamakla yükümlüdür” ifadelerini hatırlatarak şunları söylüyor: “Yani devlet kadın haklarını korumak için yalnızca kağıt üzerinde yasalar yapıp olan bitene seyirci kalamaz. O yasanın sağlıklı bir biçimde uygulanması, bütün bir toplum tarafından kavranıp içselleştirmesi için devlet politikaları uygulamakla yükümlüdür. 

Gerek resmi nikah olmadan yapılan dini nikahın cezai yaptırımın olması gerekse din adamlarına resmi nikah kıyma yetkisi verilmemesinin gerekçesi devletin bu yükümlülüğündendir. Türkiye’de medeni kanunun doğumuna ve resmi nikah müessesine baktığımızda da amacının  kadının sosyal konumunu güçlendirmek ve haklarını yasal koruma altına almak olduğunu görürüz. Dini nikâha dayalı evlenmelerin, kadın ve çocuklar yönünden doğurduğu sakıncalar gözetilerek evlenmelerin yalnızca evlendirme memuru önünde resmi akitle yapılabileceği yasalaştırılmış ve anayasa ile de koruma altına alınmıştır.Yani resmi nikah ve bunun yapılış şekli Binali Yıldırım’ın dediği gibi ‘’bürokrasi değil’’ kadın haklarının korunmasını amaçlayan, kamu yararı taşıyan önemli bir kazanımdır”

“AKP YENİ REJİMİNİ KADINLAR ÜZERİNDEN TESİS ETMEYE ÇALIŞIYOR”

“AKP cumhuriyeti yıkıp yeni bir rejim kurmak isterken bunu öncelikle kadınlar üzerinden tesis etmeye çalışıyor” diyen Taşdelen her fırsatta kadınların mevcut yasalarla elde ettiği kazanımların ellerinden alınmak için adımlar atıldığını söylüyor.

En büyük hamlenin ise geçtiğimiz yıl gündeme getirilen boşanma komisyonu ile yapılmaya çalışıldığını aktaran Taşdelen,  “Ancak gelen büyük tepkiler üzerine durmak zorunda kaldılar. Orada da istismara maruz kalan çocukların istismarcılarla evlendirilmesi gibi utanç verici  bir önerinin yanında boşanma hakkı, miras hakkı, nafaka hakkı gibi nerdeyse kadının  bütün medeni hakları elinden alınmaya çalışılıyordu” hatırlatmasını yapıyor.

“AMAÇ; MEDENİ KANUNU BERTARAF EDİP ŞERRİ KANUNU EGEMEN KILMAK”

“Şimdi önümüze getirilen müftüye nikah kıyma yetkisi de o rapor ile topyekün yapamadıklarını parça parça kimseye duyurmadan yapma çabasıdır” diyen Taşdelen şöyle devam ediyor: 

“En nihayetinde yapmaya çalıştıkları şey medeni kanunu bertaraf edip şerri hukuku egemen kılmaya çalışmak, bunu artık çok net görmekteyiz. Kadının haklarını korumak sosyal konumunu güçlendirmek için resmi nikahsız dini nikahı yasaklayan bir devletten din adamına nikah kıyma yetkisi veren bir devlete doğru gidiyoruz. 

“ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK ARTIK DENETLENEMEYECEK”

Laik bir ülkede bir din adamının resmi nikah kıyması mümkün değildir. Çünkü taraflar ve özellikle kadın üzerinde dini değerlere göre baskı kurulmuş olur. Din adamı elbette medeni hukuka göre değil şerri hukuka göre hareket edecektir. Bunun sonrasında kadının boşanma hakkı, mal paylaşımı, nafaka hakkı gibi medeni kanun ile güvence altına alınmış hakları tartışmaya açılıp fiilen din kurallarına göre belirlenecek ve değiştirmeye güçlerinin yetmediği medeni kanunun içi boşaltılacaktır.

Şu an için en can alıcı kısmı ise zaten yakıcı bir problem olan çocuk yaşta evliliğin artık neredeyse denetlenemeyecek olmasıdır. CResmi nikah kıyma yetkisi verilen müftülerin, imamların çocuk evliliklerini örtbas etmeyeceğinin güvencesi nedir? Hali hazırda çocuk yaşta evliliğin, cinsel istismarın önüne geçemezken bir de bunu dinen caiz olarak gören kimselerin eline bırakmanın bu suça yardım ve yataklık etmekten başka hiçbir anlamı yoktur.” 

“ÇOCUKLARIN GELECEĞİNİ İSTİSMARCIALRIN ELİNE BIRAKAMAYIZ”

İlerici Kadınlar Meclisi de müftülere resmi nikah yetkisi verilmesi hakkında bir açıklama yaptı.

Açıklamada çocuk yaşta evliliklerin önünün açılacağının altı çizilerek şunlar deniliyor.

“AKP yine bir gece yarısı yasa tasarısı ile Boşanma Komisyonu raporunda yapamadığını yeni bir yasa tasarısı ile yapmaya çalışıyor. Nikah kıyma yetkisini de müftülere vererek dini nikahı meşrulaştırıyor. Söz konusu çocuk istismarı olunca istismarcılardan yana elinden geleni yapan AKP, durmaksızın yasa önermeye devam ediyor. Sundukları sözde gerekçeler çocuk yaşta evliliklerin önünü açacaktır. Çocukların geleceğini istismarcıların eline bırakamayız. Daha önce engel olduk, yine engel olcağız. İstismarı meşrulaştıramazsınız. Gericilik kaybedecek laiklik kazanacak.”

DAHA FAZLA