Ankara için kentsel dönüşüm kararı
Ankara'da bazı bölgeler kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edildi.
30-03-2018 07:32

İleri Haber
Ankara'nın Gölbaşı ilçesine bağlı bazı alanlar, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edildi. Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, yayımlanan kroki ile koordinatları belirlenen Gölbaşı ilçesi sınırları içinde bulunan Koparan ve Tulumtaş mahallelerindeki belirlenen alanların, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edilmesi kararlaştırıldı.
Söz konusu karar doğrultusunda kentsel dönüşüm ve gelişim projesi içinde yer alan ve harca esas değer üzerinden belediyelere devredilen Hazineye ait taşınmazların, kentsel dönüşüm ve gelişim amacına yönelik imar planı ve uygulaması yapılmadan satılamayacağı kaydedildi.
İLGİLİ HABERLER
Kanal İstanbul'a Güney Kore talip
Kanal İstanbul projesine Güney Kore talip oldu.
23-04-2018 11:37

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önümüzdeki hafta Özbekistan ve Güney Kore’yi ziyaret edecek. 29 Nisan-3 Mayıs tarihleri arasında yapılacak ziyaretlerde bölgesel ilişkilerin ele alınacağı görüşmelerin ana gündem maddesi ekonomi olacak.
İlk durağı Özbekistan olacak olan Erdoğan’ın ikinci durağı ise Güney Kore olacak. Erdoğan burada bir çok dev şirket ve Güney Kore Cumhurbaşkanı Moon Jae-in ile görüşecek.
GÜNEY KORE KANAL İSTANBUL’U İSTİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temaslarında Güney Kore Başbakanı Lee Nak-Yeon’ın talip olduklarını açıkladığı Kanal İstanbul Projesi de konuşulacak. 1915 Çanakkale Köprüsü ihalesini Güney Koreli Daelim ve SK firmasıyla Limak, Yapı Merkezi konsorsiyumu kazanmıştı.
Sinop halkı yasağa rağmen buluştu
22 Nisan'da (bugün) yapılacak olan nükleer karşıtı mitingin yasaklanmasını protesto eden Sinoplular mitingin yapılacağı alanda bir araya geldi.
22-04-2018 14:23

Bugün düzenlenmesi planlanan kitlesel mitingleri İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklanan Sinoplular, oldukça kalabalık bir basın açıklamasıyla mitingin yasaklanmasını protesto etti. Basın açıklamasında Mayıs ayı içinde bir miting örgütleneceğinin tekrar altı çizildi.
Yasağa rağmen, bu geniş katılımlı basın açıklaması, Sinop halkının "Hayır " iradesinin artarak devam ettiğini gösteriyor.
Kesk genel sekreteri İlhan Yiğit in konuşmasının ardından " bu daha başlangıç, mücadeleye devam " sloganına coşkulu katılım ve alkış oldu.
Çernobil Mitingi 32. yılında ilk kez yasaklandı
Çernobil felaketinin 32. ve Fukuşima’nın 7. Yılı nedeniyle 22 Nisan Pazar günü yapılacak "Sinop Nükleer Santral İstemiyor" mitingi yasaklandı.
20-04-2018 14:38

Nükleer Karşıtı Platform'un (NKP) çağrısıyla bu seneki sloganı “Balkona değil Sokağa çık!” olan Çernobil felaketinin 32. ve Fukuşima'nın 7. yılı nedeniyle 22 Nisan Pazar günü yapılacak olan “Sinop Nükleer Santral İstemiyor” konulu miting İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla mitinge üç gün kala iptal edildi.
32. YILINDA İLK KEZ YASAKLANDI
1990’larda nükleer felaketin etkileri anlaşılıp akabinde Sinop’ta nükleer santral kurulması tartışmaya açılınca 2006 yılı itibariyle her yıl diğer illerden katılım sağlanarak sorunsuz gerçekleştirilen Sinop’ta Çernobil Anma Mitingi ilk kez yasaklanmış oldu.
Özellikle Akkuyu ve Sinop Nükleer santral projelerini gerçekleştirmek amacıyla başvurulan haksız ve hukuksuz uygulamaların kamuoyu üzerindeki olumsuz tesiri, karşılaşılan baskı, söz ve ifade hakkının engellenmesi gibi nedenlerle yoğun katılımın beklendiği mitingin üç gün kala yasaklanması dikkat çekti.
Daha önce Çernobil tasfiye memurlarının, Japonya’dan aktivistlerin halkla buluştuğu mitingde bu yıl da Fukuşima Nükleer Felaketi’nden bir tanıklığın paylaşımına da yer verilecekti. İlginç olan diğer bir konu ise mitingin iptaliyle beraber Fukuşima tanığının bir gün önce katılacağı panelin de iptal edilmesi oldu.
Buna bağlı olarak 21 Nisan Cumartesi günü yine NKP'nin düzenleyeceği “Çernobil’den Fukuşima’ya Nükleer Santraller Gerçeği” konulu panel de yasaklandı.
ERKEN SEÇİM ÖNCESİ TOPLUMUN SESİ BASTIRILMAK İSTENİYOR
Şüphesiz Sinop Nükleer Santrali’nin yapım maliyetinin arttığına dair Japonya tarafından yapılan açıklamalar; Sinop’taki sivil toplum örgütleri, yurttaşlar ve sol kamuoyunun başarılı örgütlü mücadelesi; Samsun Elektrik Mühendisleri tarafından hazırlanan bir sergi ile Sinop’taki nükleer santralin sebep olacağı çevresel tahribatın çarpıcı şekilde gözler önüne serilmesi; Çernobil ile Fukuşima Nükleer Felaketi’ne dair tanıklıkların halkla buluşması; bilgi paylaşımı, halkın tüm kesimlerinin baskı karşısında gösterdiği dayanışma refleksi bu yasaklamada etkili oldu. Nihayetinde özellikle planlanan erken seçim öncesinde toplumun sesi ve akıllarda kalacak görüntüsü bastırılmak istenmiştir.
Bu gelişmeler bağlamında 19 Nisan günü Sinop NKP Yürütmesi ve Miting Tertip Komitesi adına Sinop NKP Dönem Sözcüsü Kayhan Konukçu tarafından yapılan yazılı açıklamayla mitingin iptal edildiği şöyle açıklandı:
Sinop NKP olarak Çernobil Felaketinin 32. ve Fukuşima’nın 7. Yılı nedeniyle 22 Nisan 2018 pazar günü için planladığımız;“Sinop Nükleer Santral İstemiyor” konulu mitingimiz İç işleri Bakanlığı talimatıyla yasaklanmıştır. Buna bağlı olarak 21 Nisan 2018 Cumartesi günü yapmayı planladığımız; “Çernobil’den Fukuşima’ya Nükleer Santraller Gerçeği” konulu panelimiz de yasaklanmıştır”
EŞ ZAMANLI BASIN AÇIKLAMASI
Mitingin yasaklanmasına mukabil 22 Nisan 2018 günü saat 13.00’da Sinop Nükleer Karşıtı Platform olarak kitlesel katılımlı bir basın açıklaması ve söyleşi gerçekleştirileceği bildirerek şehir bazında örgütlenerek Sinop’a destek vermek üzere hazırlıklar yürüten Nükleer Karşıtı Platform ağlarına eş zamanlı basın açıklaması yapmaları yönünde çağrıda bulundu. Sinop’taki Çernobil Mitingine katılmak için hazırlıklarını yürüten İstanbul NKP bileşenlerine danışmak suretiyle Istanbul Beşiktaş’ta Saat 13:00’da çarşı içindeki Kartal Heykeli önünde bir basın açıklaması yapacağını açıkladı.
Sinop'ta yapılacak olan nükleer karşıtı miting yasaklandı
Sinop'ta 22 Mayıs'ta yapılacak olan kitlesel miting "Güvenlik" gerekçesiyle yasaklandı.
19-04-2018 23:17

İleri Haber
Sinop'ta her yıl düzenlenen nükleer karşıtı miting bu yıl İçişleri Bakanlığı tarafından "Güvenlik" gerekçe gösterilerek yasaklandı.
İleri'ye konuşan NKP eski dönem Sözcüsü Murat Şahin, "21'Nisan'da Japon aktivistlerin de katılacağı bir panel düzenleyecektik. 22'sinde de il dışından da geniş katılımın olacağı bir miting düzenleyecektik. Anladığımız kadarıyla böyle bir dönemde aşırı kitlesel geçebilecek bir nükleer karşıtı mitingi hazmedemediler." dedi.
'MAYIS AYINDA TEKRAR MİTİNG ÖRGÜTLEYECEĞİZ'
22 Nisan'da mitingin yapılacağı alanda bir basın açıklaması yapacaklarını söyleyen Şahin, "Mitingden vazgeçmiş değiliz. Mayıs ayı içerisinde yine il dışından arkadaşlarımızın, çevrecilerin gelebileceği bir miting günü belirleyip duyuracağız. Açıkçası bize geçerli bir sebep gösteremiyorlar. 13 yıldır yaptığımız bir miting ve tüm bölgenin gözü bu mitingde oluyor. Anladığımız kadarıyla toplanacak kalabalıktan çekindiler." dedi.
Öte yandan NKP, gelişmelerle ilgili açıklama yaptı. Açıklama şu şekilde:
Anti Nükleer Kamuoyuna
Sinop NKP olarak Çernobil Felaketinin
32. ve Fukuşima’nın 7. Yılı nedeniyle
22 Nisan 2018 pazar günü için planladığımız;"Sinop Nükleer Santral İstemiyor" konulu mitingimiz İçişleri Bakanlığı talimatıyla yasaklanmıştır.
Buna bağlı olarak 21 Nisan 2018
Cumartesi günü yapmayı planladığımız;
"Çernobil'den Fukuşima'ya Nükleer Santraller Gerçeği" konulu panelimizde yasaklanmıştır.Bundan hareketle 22 Nisan 2018 günü saat
13.00'de Sinop NKP olarak kitlesel katılımlı
bir basın açıklaması ve söyleşi gerçekleştireceğiz.
Diğer yerellerin de bizlerle dayanışma içinde olarak eş zamanlı kendi basın açıklamalarını
yapmalarını talep ediyoruz. Ve
ileri bir tarihte tekrar miting başvurusu yapacağımızı tüm Anti Nükleer kamuoyuna duyuruyoruz.Sinop NKP Yürütmesi ve Miting Tertip Komitesi
Üsküdar'dan Kadıköy'e 1 yıl geçiş yok
Üsküdar'dan Kadıköy'e giderken yoğun olarak kullanılan Tıbbiye Caddesi üzerindeki köprü 1 yıl kullanılamayacak.
19-04-2018 09:30

Haydarpaşa-Gebze banliyö hattı yenileme çalışmaları kapsamında Tıbbiye Caddesi üzerindeki karayolu köprüsünün yıkılıp yenilenmesi için Üsküdar’dan Kadıköy’e giden arter 1 yıl kapalı kalacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, bu akşam başlayacak çalışmalar çerçevesinde bölgede geçici tedbirler alınacak.
ARAÇ TRAFİĞİ ALTERNATİF YOLLARA YÖNLENDİRİLECEK
Tıbbiye Caddesi’ni kullanarak Üsküdar’dan gelen araç trafiği, Haydarpaşa Numune Hastanesi ve Siyami Ersek Hastanesi’ni geçip Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin altından Behiçbey Sokak üzerinden Karacaahmet mezarlığı yönünden gelen Dr. Eyüp Aksoy Caddesi istikametine yönlendirilecek.
Buradan özel araçlar Bostancı yönüne gidip Yıldızbakkal Taşköprü Caddesi ya da Fenerbahçe Stadı yakınından Söğütlüçeşme Caddesi’ne girerek Kadıköy’e ulaşabilecek. Otobüs, minibüs, dolmuş, taksi ve servisler ise Dr. Eyüp Aksoy Caddesi’nden şu andan Kadıköy’den ana çıkış olarak kullanılan dört şeritli Orgeneral Şahap Gürler Caddesi’nin iki şeridini kullanarak Rıhtım Caddesi’ne girebilecek.
YAYALAR İÇİN YENİ BİR YOL YAPILACAK
Haydarpaşa Numune Hastanesi yönünden Kadıköy’e yürüyen yayalar için ise ayrı bir yol yapılacak. Tıbbiye Köprüsü yenileme çalışmasının, yaklaşık 1 yılda bitirilmesi planlanıyor.
Toplumcu Meclis: Maltepe, miting alanı değildir kent suçudur
Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi'nden Maltepe dolgu alanına dair açıklama geldi.
18-04-2018 19:49

1 mayıs tartışmalarının merkezinde duran Maltepe dolgu alanıyla ilgili bir açıklama yapan Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi, Maltepe dolgu alanının miting alanı olmadığını ve bir kent suçu olduğunu belirtti.
İşte Toplumcu Meclis'in açıklamasının tam metni:
MALTEPE DOLGU ALANI, BİR KENT SUÇU VE HALKIN CAN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDEN BİR ALANDIR, MİTİNG ALANI DEĞİLDİR!
Bugün kıyı dolgu alanlarının İstanbul’a yeni bir ilçe doğurtacak boyutlara nasıl ulaştığı, bu durumun izlenen eşitsiz - adaletsiz kent politikalarıyla göbekten bağlı olduğu malumun ilanı.
Maltepe dolgu alanı projesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2012’de başlatıldı. Uzunluğu 3,5 kilometre, denize doğru eni 400 metre olan ve toplam 1 milyon 200 bin metrekarelik alanın 101 hektarını dolgu alan oluşturmakta. Maliyeti 201 milyon 780 bin TL olan ihaleyi ismini tüm yaşam alanlarımızın talanında gördüğümüz Cengiz İnşaat ve AKM Yapı almıştı. İlçe halkının ve sivil toplum örgütlerinin itirazlarıyla beraber TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi projeyi yargıya taşıdı. İstanbul 9. İdare Mahkemesinin alan için “kamu yararı var” diyerek bilirkişi raporunu reddetmişti. Bilirkişi raporunda; projenin Kıyı Kanunu’na aykırı olduğu, kent silüeti açısından korunması gerekli görülen alanlardan biri olan “Bostancı Maltepe sahil yolundan Dragos’tan Adalar’ın görünümü” şeklindeki plan açıklamasına aykırı olduğu, spor ve rekreasyon alanlarının sosyal donatı ulaşım altyapısı, erişebilirlik ilişkileri bağlamında yer seçim kriterleri açısından şehircilik ilkelerine uymadığı, planların planlama tekniklerine uygun olmadığı tespitlerini içermekteydi.
Afet; ne “doğal”, ne “fıtrat” gereği ne de “kader”dendir. Bu tanımlar, sorumluluktan kaçan yetkililerin gerici bir dilin yerleştiği ağızlarından çıkan sözlerdir. Kentlerimize dair alınan yanlış kararlar, denetimsiz inşaat faaliyetleri, plansız kentleşme, rant ve yağma odaklı betonlaşma, giderek azalan yeşil alanlar ve geçirimli yüzeyler (toprak vb), kısacası toplum yararı gözetilmeksizin yürütülen politikalar deprem, sel, heyelan gibi olaylarla can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Dolgu alanlarda kullanılan malzemeler, radikal kentsel dönüşüm hamlelerinden artakalanın kullanılmasıyla alelacele elde ediliyor. Bu malzemelerin muhteviyatı göz önüne alındığında büyük bir İstanbul depreminde dolgu alanlarının sıvılaşıp çökme tehlikesi barındırdığını ve 1999 depreminde İzmit’de yaşanan kıyı bandının bir bütün olarak çökmesini akıllardan çıkarmamalıyız.
Dolgu alanlar suyun ve kentin ekolojik dengesine bilinçsizce müdahale demektir. Deniz ekosistemini yok etmektedir.
Öte yandan ekoloji alanındaki yıkım, yaşanmaz hale gelen kentler ve kaybedilen doğal alanlar en fazla emekçilerin yaşamını etkilemekte ve engellemektedir. Bu alanda mücadele etmek demek; gerici ve piyasacı dönüşümlerle her geçen gün daha yaşanmaz hale gelen kentlerimizde, emekçiler için “soyutlanma” anlamına gelen dayatmaya karşı durmak demektir. Kamusallık algısının, işçilerin emekçilerin sözünü söylediği biricik günde kent peyzajına kanserli hücre gibi eklemlenmiş bir dolgu yarımadaya indirgenmesi yanlıştır.
Bilimsel planlama süreçleri hiçe sayılarak, tepeden inme kararlarla ve kent suçu olarak hayata geçirilen bu dolgu alana dair TMMOB’ye bağlı odaların ve halkın çeşitli itirazlarına, davalarına rağmen 1 Mayıs alanı ilan edilmesinde emek ve demokrasi örgütlerinin imzası olmasını doğru bulmadığımızı, 1 Mayıs’ın kent suçu işlenmeyen başka bir noktada kutlanması ve bunun için yeni bir karar alınması gerektiğini belirtmek isteriz.
Kendine yapılan zulüm ve haksızlıklarla kent suçu olarak var edilmiş bir alan, emekçiler tarafından bu zulmün dillendirileceği yer olamaz. Maltepe dolgu alandır, kent suçudur; miting alanı değildir!
Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi