Alman yargısı savaştan kazanç sağlayanların tarafını tuttu

Alman yargısı savaştan kazanç sağlayanların tarafını tuttu

Almanya’da eylemciler Alman silah firması Rheinmetall’in toplantısında pankart açtıkları için 15.000 euro para cezasına çarptırıldılar. Junge Welt gazetesi, Ren-Main Bölgesi’nde “Rheinmetall’i Silahsızlandır” adı altında yürütülen kampanyada aktif olan Christoph Brandt ile bir röportaj yaptı.

Muhabir: Gitta Düperthal

Çeviri: Özer Erdin

Rheinmetall’in 8 Mayıs 2018’de Berlin’deki Maritim Hotel’de yapmış olduğu yıllık toplantı esnasında on eylemci otelin ana girişinin önünde üstü şöyle yazılı bir pankart açmak istediler: “8 Mayıs 1945 - o zamanlar bugün gibi. War starts here, let’s stop it here”. Pankart Kürt bayrağının renklerine boyalıydı. Bu protesto eyleminde söz konusu olan neydi?

8 Mayıs’a denk gelen Almanya’nın Nazi iktidarından kurtarıldığı günün yıldönümünde söz konusu silah firmasının silah sevkiyatındaki sürekliliğine dikkat çekmek istedik: Rheinmetall, Alman faşizminin çıkarttığı dünya savaşına bizzat dâhil olmuş olduğu gibi, Türkiye’nin Ocak 2018’de Kuzey Suriye’deki Afrin’e gerçekleştirdiği uluslararası hukuka aykırı olan askeri saldırıya da silah temin etti. Türk Ordusu bu saldırıda alenen Alman tanklarını kullandı. Silahlanma karşıtları bu süreçte Kürdistan İnisiyatifi ile görüştü ve Alman silah firmalarının böylesine caniyane bir angajmanı ve AKP Rejimini desteklemelerine karşı nasıl tepki verilmesi gerektiğini konuştular. Rheinmetall ve bağlı kuruluşları, insani trajedinin yaşandığı Yemen de dâhil olmak üzere dünyanın her yerinde savaşı teşvik ediyorlar. Yasalar gereği savaş bölgelerinde Alman silah sevkiyatının yer bulması yasak olduğu halde, Alman hükümeti bu bölgelere silah sevkiyatına izin veriyor. İlkin, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinden sonra Başbakan Merkel, Suudi Arabistan’a yapılan silah ihracatını durdurdu. Ancak Rheinmetall, Alman Hükümetinin açık bıraktığı deliklerden faydalanmayı sürdürüyor. Yine kendi kuruluşu olan Rheinmetall Denel vasıtasıyla Güney Afrika’da veya RWM İtalya adlı bir başka şirketiyle Sardinya Adası’nda kâr elde etmeye devam ediyor.

Ve şimdi siz ve bir diğer eylemci 15.000 euro tutarındaki bir para cezasını ödemek durumundasınız. Savcılık bu kararı nasıl gerekçelendirdi?

İddianamede bize yüklenen suçlama, ihtara rağmen pankartı bırakmamış olmamız. Yani, açılan davanın tek sebebi, kimse zarar görmemiş olduğu halde, bizim direniş göstermemizdi. Hatta iddianamede; “Eylemci, pankartın bırakılmaması esnasında kaslarını sıktı.” gibi cümleler de var. Burada söz konusu olan olgu, eylemcilerin gösterisini daima direnişe dönüşmeden engelleyebilmek. Polisin on eylemci arasından neden Frankurt’tan gelen bizleri tutuklamış olduğu ise, tarafımızdan anlaşılamadı.

Her ihtimale göre önümüzdeki aylarda Berlin’de davanız görülecek. Bu davadan ne bekliyorsunuz?

Bu davada Rheinmetall’in çevirdiği dolaplara dikkat çeken her eylemin tüm araçlar kullanılarak engellenmek istendiğini vurgulayacağız. Ayrıca avukatlarımız da, kimseye zarar verilmediği sürece pankart bırakmamanın direniş göstermekle ilişkilendirilemeyeceğinden hareket ediyorlar. Yani polis ve yargı, eylemcilerin kriminalize edilmesinde savaştan, sürgünden ve ülkelerini terk edenlerden kazanç sağlayanların tarafında yer alıyor. Dahası, bunlara verilecek başka örnekler de var: “Rheinmetall’i Silahsızlandırın” kampanyasının 50 eylemcisi 2 Eylül 2018’de Aşağı Saksonya’daki Unterlüβ’de savaş gereçlerinin üretimini ablukaya aldıklarında, polis helikopterleri olay yerine geldiler. Kasım 2018’in sonunda ise, bir barış eylemcisi yasa dışı silah ihracatına karşı el afişleri dağıttığı için 1800 euroluk para cezasına çarptırıldı.

Peki, siyasi sorumluluk kimdedir?

Hükümet, silah ihracatına zarar vereceği endişesini taşıyarak yasaları uygulamıyor. Haziran 2018’de o zaman ki Sosyal Demokrat Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel (SPD/ Almanya Sosyal Demokrat Partisi) mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile çay içti ve uluslararası hukuka aykırı bir saldırı planının var olduğunu bildiği halde Türkiye’ye silah ihracatını onayladı.

Silahlanma karşıtları ofansif hale nasıl gelebilirler?

Çoğalmalıyız ve 2019’da mantıklı eylemler düzenlemeliyiz. Örneğin, 28 Mayıs’da Berlin’de Rheinmetall’in ‘hissedarlar toplantısı’ var; 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde ise, etkili abluka eylemleri organize etmeliyiz.

Kaynak: Junge Welt