Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, hükümetin etkin bir isminin Türkiye'nin Rusya ile yakınlaşmasının ABD ile olan ilişkileri etkilemeyeceğini söylediğini aktardı. 

Sarıkaya'nın aktardığına göre, söz konusu isim, "Bir diğeriyle ilişkinin iyileşmesi, baştan beri müttefik olduğumuzu terk edeceğimiz anlamına gelmez. İlişkimiz devam eder. Zaten farklı bir şey olması da beklenemez...” dedi. 

Ankara'nın ABD'nin yeni başkanı Donald Trump'tan beklentileri olduğunu ifade eden Sarıkaya, Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta ABD ile ortak hareket ettiğini vurgulayan ismin "Bizim Suriye’de ABD’den ayrı gayrı bir hareket etmemiz söz konusu olamaz" dediğini yazdı. 

Muharrem Sarıkaya'nın Habertürk'teki köşesinde yer alan 'ABD’siz olmaz...' başlıklı yazısı şöyle:

"Ankara-Washington arasında Gülen’in iadesi sorunuyla başlayıp Suriye ve Irak’ta tırmanan gerilim, yeni yönetimle biter mi?

Veya Rusya’yla gelişen ilişkiler ve bölgedeki politika farklılığı, gelecekte Türkiye’nin yeni bir dünyada yerini almasıyla mı sonuçlanır?

Bir süredir tartışılan iki soruyu Ankara’da hükümetin etkin ismine yönelttiğimde yanıtı şöyle oldu:

“Bir diğeriyle ilişkinin iyileşmesi, baştan beri müttefik olduğumuzu terk edeceğimiz anlamına gelmez. İlişkimiz devam eder. Zaten farklı bir şey olması da beklenemez...”

Buna karşın bu hafta sonu yönetimi devralacak Washington’un yeni yönetimi ile Ankara arasındaki sorunların bir çırpıda aşılması beklenmiyor.

“Özellikle PYD konusu bir süre daha ABD’nin yeni yönetimiyle de aramızda sorun olmaya devam edecek” cümlesi, üzerine basılarak tekrarlanıyor.

Bunun nedeni de ABD’nin Rakka operasyonunu baştan bu yana PYD ile planlamış olması.

Muhtemelen yeni yönetimin işbaşına gelmesi ve bölgedeki kış şartlarının normale dönmesi sonrası gerçekleşecek Rakka operasyonu bitene kadar YPG konusunda ABD yönetiminin farklı bir tutum takınması öngörülmüyor.

'ANKARA ABD İLE BİRLİKTE HAREKET ETMEKTE KARARLI'

Buna karşın Ankara, hem Suriye hem de Irak’ta ABD ile birlikte hareket etme konusunda kararlı.

Suriye’de barışın ele alınacağı Astana süreci de buna dahil...

Etkin ismin “Bizim Suriye’de ABD’den ayrı gayrı bir hareket etmemiz söz konusu olamaz” cümlesi de bunun göstergesi...

Sadece Suriye değil, Irak için de geçerli...

Irak’ta Başbakan Haydar El-İbadi ile ilişkilerin yoluna konulmasında ABD ve İngiltere’nin yaptığı katkıya vurgu yapılıyor.

Ancak Ankara’nın Irak’taki çekincesi de PKK’nın Kandil’den sonra Sincar bölgesine yerleşmiş olması.

Musul operasyonunda aktif rol oynayan Sincar Savunma Birliği’nin (YBŞ) içinde yer alarak silah ve mühimmat elde etme kolaylığına ulaşması.

'BAĞDAT YÖNETİMİNE 3 ALTERNATİF'

Bu nedenle Bağdat yönetimine 3 alternatif sunulmuş:

“Ya siz PKK’ya operasyon yapıp bunları YBŞ içinden ayıklayın ya gelin birlikte operasyon yapalım veya bırakın biz gereğini yerine getirelim...”

Henüz sonuca varılmamış, ancak Bağdat yönetimi de Erbil gibi PKK’dan duyduğu hoşnutsuzluğu açık bir şekilde dile getirmiş.

Ankara, İbadi’nin PKK konusundaki samimiyetine inanıyor.

Ancak bu sorunun Rakka gibi Musul operasyonunun bitimine bağlı olduğunu da kabul ediyor.

Sonuçta Ankara, Suriye ve Irak’taki gerilim unsuru olan PKK ve PYD konusundaki beklentilerini bir süreliğine de olsa beklemeye almış gözüküyor.

Bunun Washington’da başlayan Türkiye konusunda kendilerini sorgulama sürecine de katkı vereceğine inanılıyor.

'YANLIŞ POLİTİKA TÜRKİYE'Yİ RUSYA'YA YAKINLAŞTIRDI'

Etkin ismin şu cümlesi de bu açıdan önemli:

“ABD içinde Türkiye ile neden ilişkilerin böyle kötü bir noktaya taşındığı sorgulanmaya başlandı. ‘Bu yanlış politika Türkiye’yi Rusya’ya yakınlaştırdı’ diyenlerin sayısı arttı. Bu da Washington ile ilişkilerimizi daha sağlıklı bir zemine oturtur. İlk başta PYD’ye evet dediler, dönmeye çalışıyorlar, bocalıyorlar. Kafaları karışık, yeni dönemi görmeliyiz.”

Ankara’nın bütün bunlara karşın kabul ettiği gerçek, her şeyin bir anda güllük gülistanlık olmayacağı, zaman alacağı..."