Akdeniz'de facia: 80 göçmen hayatını kaybetti!
Libya'dan İtalya'ya geçmeye çalışan yaklaşık 80 göçmen Akdeniz'de hayatını kaybetti.
08-05-2017 08:05

Avrupa’ya doğru düzensiz göçün en yoğun görüldüğü Libya ile İtalya arasında çok sayıda can kaybının olduğu yeni bir facia yaşandı. İtalyan haber ajansı ANSA’nın haberine göre, İtalyan sahil güvenliğine ait Fiorillo devriye gemisinin önceki gün denizden kurtararak bugün Pozzallo limanına getirdiği göçmenlerin anlattıkları, bölgede yeni bir facianın yaşandığını ortaya koydu.
Göçmenler, ifadelerinde birkaç gün önce Libya’dan 120 kişiyle Akdeniz’e açıldıklarını, fazla yük nedeniyle botun su aldığını ve bir süre sonra battığını anlattı. Denize düşen göçmenlerden yaklaşık 40'ının kurtulduğu ancak 80 kişinin ise denizde can verdiği ifade edildi.
Faciayla ilgili Ragusa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
İLGİLİ HABERLER
Türkiye'ye yaptırım talebi
Geçtiğimiz günlerde yargılamasına başlanılan ABD vatandaşı hakkında tepkiler sürüyor.
20-04-2018 19:29

ABD'li Oklahoma ve New Hampshire senatörleri James Lankford ile Jeanne Shaheen, tutuklu rahip Andrew Craig Brunson'ın serbest bırakılmaması halinde 2019 bütçe yılı kapsamında Türkiye'ye ekonomik yaptırım uygulanmasını talep etti.
Dışişleri ve İlişkili Programlar Tahsisat Alt Komitesi'nde görevli, biri Cumhuriyetçi Partili, diğeri Demokrat Partili iki senatörün yayımladıkları açıklamada şu ifadeler yer aldı:
''Masum Amerikan vatandaşlarının tutuklanmasına karışan Türk yetkililer, uluslararası sonuçlarla karşılaşmalı. Bilhassa rahip Brunson'a karşı eylemleri rehin alma kapsamına girer.
Türkiye ile ABD arasında işbirliği ve ilişkilerin güçlendirilmesini arzuluyoruz. Ama ABD vatandaşlarının güvenliğini ve refahını garanti etmekle sorumludur.”
İLERİ HATIRLATIYOR
‘PKK ve FETÖ adına suç işlediği’ iddiasıyla gözaltına alınan ve hakkında 35 yıl hapis istenen ABD'li rahip Andrew Craig Brunson'un yargılanmasına 16 Nisan’da İzmir 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı.
Hitler'in doğum gününde İsveç'te Nazi bayrağı astılar
Stockholm'de belediye binası dahil 3 resmi binada, kimliği belirsiz kişiler tarafından Nazi bayrağı asıldı.
20-04-2018 19:06

Adolf Hitler'in doğum tarihi 20 Nisan'da, İsveç'in başkenti Stockholm'ün Huddinge ilçesinde belediye binası dahil 3 resmi binada, kimliği belirsiz kişilerin üzerinde gamalı haç bulunan Nazi bayrağı asıldığı açıklandı.
Huddinge Belediye Başkanı Daniel Dronjak, İsveç devlet televizyonu SVT'ye olaya ilişkin açıklama yaptı. Belediye binasına ırkçıların sembol bayrağının dikilmesini "oldukça üzücü" ve "mide bulandırıcı" olarak değerlendiren Dronjak, bayrağın sabah fark edilerek hemen indirildiğini söyledi.
Dronjak, Huddinge'de demokrasinin kalbine suikast yapıldığını dile getirdi. Stockholm Emniyet Müdürlüğü ise yazılı açıklamayla Nazi bayrağının Huddinge Belediyesi dışında Stockholm'ün 2 bölgesinde de dalgalandırıldığını duyurdu.
Açıklamada, Stockholm'ün Tyresö ve Centralbron bölgelerinde bulunan iki resmi binanın direklerine Nazi bayrağı çekildiği belirtilirken, olaylarla ilgili soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Avrupa Erdoğan propagandası istemiyor
Avrupa, 24 Haziran erken seçimlerine yönelik propaganda faaliyetlerini yasaklamak istiyor.
20-04-2018 15:15

Referandum öncesinde AKP'li siyasetçilerin Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde 'Evet' propagandası yapmak istemesi büyük bir tartışma yaratmış, etkinliklere izin verilmemesi AKP hükümeti ile Avrupa ülkeleri arasında gerginliğe neden olmuştu. Bunun üzerine Avusturya, AKP'li siyasetçilerin 24 Haziran erken seçimlerine yönelik olası propaganda faaliyetlerini yasaklamak istediğini belirtti. Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, "Etkinliklere izin vermeyeceğiz" dedi.
Başbakan Kurz, bugün ORF kanalına yaptığı açıklamada, Türkiye'de Haziran'da yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçimlerine yönelik etkinliklerin Avusturya'da istenmediğini ifade etti.
'BU ETKİNLİKLER BURADA İSTENMİYOR'
Kurz açıklamasında, Türkiye‘nin 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği referandumu öncesindekine benzer bir "müdahaleye" izin verilmeyeceğini belirtti.
Sebastian Kurz, "Eğer Türkiye bu kez de Avusturya'da böylesi etkinlikler planlıyorsa net bir şekilde şunu söyleyebilirim, bu etkinlikler burada istenmiyor ve buna izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
ALMANYA'DAN DA TEPKİ GELDİ
Alman siyasiler de benzer açıklamalar yapmıştı. Yeşiller Partisi milletvekili Cem Özdemir, federal hükümetin bu kez AKP hükümetinin olası bir etkinlik talebine karşı net bir tutum sergilemesini istedi.
Merkel'in partisi Hrıstiyan Demokrat Birlik'in (CDU) genel sekreteri Annegret Kramp-Karrenbauer de Türkiye'de partilerin düzenleyeceği seçim kampanyalarının Almanya'ya taşınmaması gerektiğini söyledi. DW Türkçe'nin haberine göre CDU'lu siyasetçi, "Kentlerimizde birlikte yaşamayı zora sokan Türkiye içi tartışmalar istemiyoruz" ifadesini kullandı.
Esad, Fransa'nın verdiği onur nişanını iade etti
Esad, Suriye’ye düzenlediği saldırı nedeniyle Fransa’nın verdiği onur nişanını iade etti.
20-04-2018 11:07

ABD, Fransa ve İngiltere'nin Suriye'ye yönelik saldırısı sonrası Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Fransa'nın geri almakla tehdit ettiği onur nişanını (Legion d'honneur) kendi isteğiyle iade etti. Esad, "ABD'nin kölesi olan bir ülkenin onur nişanını tutmayacağını" belirtti.
Suriye Dışişleri Bakanlığı, Suriye Devlet Başkanı Esad'ın 2001 yılında dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın kendisine verdiği onur nişanını geri verdiğini duyurdu. Bakanlık açıklamasında, Fransa'nın en yüksek düzeyli nişanı olan ve Esad'a takdim edilen 'Büyük Haç' şeklindeki 'Legion d'honneur'un Suriye'de Batı Avrupa ülkelerini temsil eden Romanya Büyükelçiliği vasıtasıyla geri gönderildiği duyuruldu.
‘ABD’NİN EMİRLERİNİ İZLEYEN BİR ÜLKENİN NİŞANINI TUTMAYIZ’
Bakanlık kararın, Fransa'nın 14 Nisan'da Suriye hükümetine ait hedeflere yapılan saldırıya katılması nedeniyle alındığını vurgulayarak, ABD'nin emirlerini takip eden bir ülkenin nişanını elde tutmanın Suriye'yi onurlandırmadığı ifade edildi.
'TERÖRİSTLERİ DESTEKLEYEN ABD'NİN TAKİPÇİSİ OLAN KÖLE ÜLKE'
Sputnik’in aktardığı habere göre açıklamada, "Teröristleri destekleyen ABD'nin takipçisi olan bir köle ülkeye ait nişanı takmak Devlet Başkanı Esad için bir onur değil" dendi.
'KOLONYALİZM VE KÖLELİK DÖNEMİ SONA ERDİ'
Şinhua haber ajansının aktardığına göre Esad'ın ofisinden yapılan açıklamada da "Kolonyalizm ve kölelik dönemi sona erdi. 7 yıldır terörizmle mücadele eden Suriye ordusu tarafından desteklenen Suriyeliler, çocukça ve umursamaz politikalarla terörize edilemeyecek" ifadelerine yer verildi.
MACRON ALMAKLA TEHDİT ETMİŞTİ
Bu hafta başında Suriye’nin Doğu Guta bölgesinde bulunan Duma'da düzenlendiği öne sürülen kimyasal saldırı sonrası Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Esad'a verilen onur nişanına yönelik disiplin işlemi başlatıldığını söylemişti.
LEGİON D’HONNEUR NEDİR?
Fransa'nın en yüksek düzeydeki devlet nişanı 'Legion d'honneur' 1802 yılında Napolyon Bonapart tarafından verilmeye başlandı.
Bugüne kadar yaklaşık 93 bin kişiye takdim edildi.
Esad'a onur nişanını 2001'de dönemin Fransa Cumhurbaşaknı Jacques Chriac takdim etmişti.
Almanya: Erdoğan propagandasını Türkiye'de yapsın
Hrıstiyan Demokrat Birlik'in (CDU) Genel Sekreteri Annegret Kramp-Karrenbauer, Türkiye'de partilerin düzenleyeceği seçim kampanyalarının Almanya'ya taşınmaması gerektiğini söyledi.
19-04-2018 18:48

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in lideri olduğu Hrıstiyan Demokrat Birlik'in (CDU) Genel Sekreteri Annegret Kramp-Karrenbauer, Türkiye'de partilerin düzenleyeceği seçim kampanyalarının Almanya'ya taşınmaması gerektiğini söyledi. Alman haber ajansı dpa'ya konuşan Kramp-Karrenbauer, "Türkiye'de yaklaşan seçimlerdeki mücadele, burada Almanya'da değil, orada yapılmalı" dedi. Kramp-Karrenbauer, "Kentlerimizde birlikte yaşamayı zora sokan Türkiye içi tartışmalar istemiyoruz" diye konuştu.
Konuya ilişkin açıklama yapan Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grubu İç Politika Sözcüsü Burkhard Lischka ise, "Erdoğan seçim kampanyasını evinde yapmalı" dedi. Otuzu aşkın gazetenin oluşturduğu Alman Yazı İşleri Ağı'na (RedaktionsNetzwerk Deutschland) bir mülakat veren Lischka, "Nihayetinde Türkiye'deki parlamenter demokrasiyi ortadan kaldırmaya hizmet eden etkinliklere burada ihtiyaç yok" diye konuştu.
ÖZDEMİR: GENEL BİR DÜZENLEMEYE İHTİYAÇ VAR
Yeşiller Partisi'nin eski Eş Başkanı Cem Özdemir de hükümetin, eyalet ve yerel yönetimleri Türk siyasetçilerin seçim mitingleri düzenlemesine karar verme konusunda yalnız bırakmaması gerektiğini söyledi. Özdemir, "Ülke genelini kapsayan bir düzenlemeye ihtiyacımız var" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) yönelik bir konuşma yasağı getirilmesini reddeden Özdemir, böylesi bir yasağın, "Erdoğan'ın kendisini mağdur gösterme durumunu daha da güçlendireceğini" ifade etti.
Güney Almanya Radyo Televizyonu Kurumu'na (SWR) konuşan Özdemir, Alman hükümetinin seçimin ve seçim mücadelesinin tüm partilerin eşit fırsatlara sahip olduğu, adil bir biçimde geçmesini güvence altına alması gerektiğini söyledi.
16 Nisan 2017 tarihindeki anayasa referandumu öncesinde Türk hükümetinden çeşitli siyasetçiler Almanya'da seçim etkinliği düzenlemek istemiş ancak bu etkinlikler salon sahiplerinin bireysel kararıyla art arda iptal edilmişti. Alman hükümeti konuyla ilgili bağlayıcı karar almasa da konu, iki ülke arasında siyasi kriz unsuru hâline gelmişti. Erdoğan "Ey Almanya! Sizin demokrasiyle yakından uzaktan alakanız yok. Sizin şu andaki uygulamalarınız, geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil" demişti. Bu açıklamaya tepki gösteren Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Almanya Başbakanı Angela Merkel Nazi benzetmelerinin kabul edilemez olduğunu ifade etmişti.
Almanya'da erken seçimde oy kullanabilecek yaklaşık 1 milyon 200 bin kayıtlı seçmen bulunuyor.
Canel bayrağı Castro'dan devraldı
Küba'da 1959 yılından bu yana ilk kez devlet başkanlığında Castro adı olmayacak.
19-04-2018 17:37

Küba’da, Raul Castro’nun emekliliğe ayrılmasının ardından yeni devlet başkanı Miguel Díaz-Canel seçildi.
12 Mart’ta ön sonuçları açıklayan Küba Ulusal Seçim Komisyonu (CNE) tarafından bugün yayınlanan kesin sonuçlara göre, emekliliğe ayrılan Castro’nun yerine oyların yüzde 94.43’ünü alan başkan yardımcısı Miguel Díaz-Canel seçildi.
Yüzde 85.65 katılım sağlanan oylamada 605 milletvekili meclise girmeye hak kazandı.
Böylece 1959 yılında gerçekleştirilen devrimin ardından ilk kez Castro ailesinden bir üye ülkenin yönetiminde yer almadı.
DİAZ-CANEL KİMDİR?
1960 yılında dünyaya gelen Miguel Daz-Canel, elektrik mühendisliği eğitimi aldı ve 20’li yaşlarında siyasi kariyerine “merhaba” dedi. 33 yaşında Geç Komünist Birliği’nde Genel Sekreter Yardımcısı olan Diaz-Canel 2013 yılında Raul Castro tarafından Devlet Başkan Yardımcılığına getirildi.