Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Parlamenter Asamblesi 24 Haziran seçimlerinin ardından Sheraton Hotel’de bir basın açıklaması düzenledi. Yakın süreçte seçimlere dair bir rapor hazırlayacak olan heyet, 24 Haziran seçimlerine ilişkin ilk bulgularını kamuoyuyla paylaştı. Kampanya sürecinde adaylara eşit koşulların sunulmadığının altını çizen AGİT temsilcileri OHAL’in kampanya sürecini etkilediğini vurguladı.

‘OHAL’İN KÖTÜYE KULLANILDIĞINA DÖNÜK İDDİALAR VAR’

Gözlemciler arasında yer alan Ignacio Sanchez Amor 24 Haziran seçimlerine dair ilk konuşan üye oldu. Hükümetin medyaya etkisinin seçim sürecinde de fazla olduğunu belirten Amor, “Bizim heyetimizden iki kişi men edildiler. Biz heyetimizin daha fazla destek almalarını bekliyorduk. Türkiye’nin güney doğusunda ve doğusunda sandıkların yerlerin değiştirilmesi sorun yaratmıştır. 120 bin seçmenin etkilendiğini biliyoruz. OHAL’in kötüye kullanıldığında dönük iddialar var. Umarım sonuçlarımızdan Türkiye yararlanacaktır” diye konuştu.

‘ŞEFFAFLIK AÇISINDAN ENDİŞE DUYDUK’

Amor’un ardından konuşan Olena Sotnyk ise seçim mevzuatında yapılan değişikliklerin problemli olduğunu söyledi. Oy verme merkezlerinde güvenlik personeli sayısının artırılması gibi değişikler yapıldığını hatırlatan Sotnyk, “Şeffaflık açısından endişe duyduğumuzu söyleyebilirim. Örneğin sandık kurulu başkanları kurayla değil atamalarla yapılmıştır. Oy merkezlerinde polis sayısının arttığını görüyoruz. Sayma aşamasında da prosedüre dayalı kısıtlamalar gördük. Gözlemciler kısıtlanmıştır. Türk insanlarının faydalanabileceği demokrasi kurmak için çalışacağız” dedi.

MEDYADAKİ TARAFLI KAMPANYALARIN DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR

AGİT Parlementer meclisinden Peter Osusky ise 24 Haziran seçimlerine dair Gazete Duvar'ın haberine göre şöyle konuştu: “Bu seçimlerde Türkiye’de çok canlı ve kutuplaşmış siyasi yaşam olduğunu gördük. Kısıtlı yasal çerçeveden ve OHAL’den dolayı uygulamaya baktığımızda temel hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla uygulanamadığını gördük. Medyadaki taraflı kampanyalara yer verme eğiliminin gelecekte değiştirilmesi gerekiyor ki insanlar adaylar konusunda tam bilgiye sahip olsunlar. Mecliste farklı fikirler eşit temsil edilmelidir. Yüzde on barajının indirilmesi düşürülmesiyle ilgili tavsiyemizi bir kez daha söylüyoruz. Diğer farklı illerde de gözlemlerde bulunduk. YSK’nın iki gözlemcimizi reddetmesi bizim için çok üzücüdür. Bu insanlar kendi ülkeleri tarafından resmi bir şekilde seçiliyorlar. Onlar keyifleri için Türkiye’ye gelmiyorlardı. Heyetimizde yer verdiğimiz kişilerdi. Düğününüze eğer sevdiklerinizi ve tanıdıklarınızı davet ediyorsanız kapıda durup şu kuzen giremez şu yeğen giremez diyemezsiniz.”

'GÖREVDEKİ CUMHURBAŞKANI DİĞER ADAYLARI DESTEKLEYENLERE TERÖRİST DEDİ’

Gözlem heyetinin başkanı Büyükelçi Audrey Glover, seçmenlerin eşit kampanya yapan adaylar arasında seçim yapabilmesinin gerektiğinin altını çizerek, “Seçmenlerin seçim sürecine genel olarak itibar etmesi önem taşımalıdır. Oy merkezlerinin yerinin değiştirilmesi ve birleştirilmesine karşı çıkılmıştır. Seçmenler yeterince bilgilendirmediği için bazı seçmenler oy kullanamamıştır. Görevdeki cumhurbaşkanı diğer partileri destekleyenlere terörist demiştir. Bir aday kampanyasını yürütememiştir. Eşit koşullar diğer adaylara sunulmamıştır. Parti ofislerine kampanya sırasında saldırılar olmuştur. 300’den fazla parti aktivistinin gözaltına alındığına dair raporlar bulunmaktadır. Siyasi parti ve cumhurbaşkanı adaylarına televizyonda eşit ve yeterli yer verilmemiştir. Medya görevdeki cumhurbaşkanı ve partisini yayınlamıştır. Oyların sayılması aşamasında da bazı aksaklıklar olduğu görülmüştür. Sandık kuralları önceden ya da sonradan raporları imzalamışlardır. İnsanların zorluklara rağmen yoğun katılımla seçimlere katılmışlardır. Medyanın asıl amacı hizmet yeri partiler adaylar değil seçmenlerdir. Türkiye’deki yetkililerin gelecekteki seçimler için yapması gerekenler var. Raporumuzda bunlara yer vereceğiz” dedi.