Adalet Nöbeti'nde 49. hafta: Hemen şimdi özgürlük!

Adalet Nöbeti'nde 49. hafta: Hemen şimdi özgürlük!

Haksız tutuklamalara karşı Çağlayan’da sürdürülen ‘Adalet Nöbeti’ 49. kez tutuldu.

İleri Haber

Cumhuriyet gazetesinin yazar, yönetici ve avukatlarına yönelik açılan davada tutuklanan Cumhuriyetçilerin serbest bırakılması için başlatılan ve daha sonrasında haksız tutuklamalara karşı da sürdürülen "Adalet Nöbeti" 49. kez tutuldu. Nöbetin ardından özgürlük talebiyle gökyüzüne balonlar uçuruldu.

Nöbete CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Almanya Başkanı Christian Mihr, RSF Türkiye Temsilcisi ve Erol Önderoğlu, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Dışarıdaki Gazeteciler ve çok sayıda avukat ile gazeteci katıldı.

Bina içerisinde tutulan nöbetin ardından dışarıda basın mensuplarına açıklama yapıldı. 

‘KANUN HÜKMÜNDE OLSA BİLE HUKUK ÜSTÜNDE OLMAYAN BİR SÜREÇ

İlk olarak söz alan İstanbul Baro Başkanı Mehmet  Durakoğlu, "Bugün adalet nöbetlerinin 49. haftasındayız. 49 hafta evvel Cumhuriyetçi meslektaşlarımız için başlatılan nöbetlerden bu yana geçen zaman dilimi, adaleti soluyan bir aşamaya vardıramadı bizi. Avukat Akın Atalay ve gazeteci Murat Sabuncu 492 gündür, Ahmet Şık da 431 gündür tutuklular. Yaşadığımız süreç, kanun hükmünde olsa bile hukuk hükmünde olamayan kararnamelerle bizi nefes darlığı kadar boğan hukuk darlığına getirdi” dedi.

Hukukun üstünlüğü endeksinde 113 ülke arasında 101. sırada bulunulduğunu ifade eden Durakoğlu, "Biz sadece üç Cumhuriyetçiye özgürlük talebi için değil, özünde haksızlığın zulme dönüştüğü bir ortamın demokrasi olamayacağı inancıyla buradayız" diyerek yarın Silivri'de davayı takip edeceklerini belirtti.

‘HAPİSHANELERİN DOLULUK ORANI YÜZDE YÜZÜ AŞTI’

Durakoğlu’nun ardından Dışarıdaki Gazetecilerden Elif Akgül söz aldı.

“Bugün ülkemizde (AKP Türkiye’sinde) yargı ne kadar bağımsız ne kadar tarafsız” diye soran Akgül, “Söz, düşünce ve yazının terör suçu haline getirilmesi aşamasını geçtik, artık müebbet hapis cezalarının vaka-i adiye olduğu (peynir ekmek gibi dağıtıldığı) günlere geldik.  2018 Türkiye’sinde Adalet Bakanı’nın verdiği rakamlara göre, 223 bin tutuklu ve hükümlü var. Üstelik mahpusların 50 bini terör örgütü üyeliği ya da terör örgütüne yardım ve yataklıkla suçlanıyor. Türkiye’de mevcut  hapishanelerdeki doluluk oranı yalnız Cumhuriyet tarihinin değil Osmanlı’dan beri kayıt altında olan tüm dönemlerin üzerine çıkarak yüzde 100’ü aştı” dedi.

‘CUMHURİYET DAVASI BİR MİLAT OLMALI’

Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık olmak üzere haksız şekilde suçlanan, tutuklanan ve mahkum edilen tüm mahpusların serbest bırakılmasını talep ettiklerini ifade eden Akgül, şunları söyledi: “Bu nedenle başta talep ediyoruz. Yarın Silivri’de görülecek Cumhuriyet davası, bir milat olmalı. Önce Cumhuriyet tutukluları ve devamında tüm haksızlığa uğrayanlar bu mavi göğün altında özgürce nefes almalı. Adalet mülkün temeli olduğuna göre, hukuku eğip bükmek, en başta iktidar sahipleri olmak üzere kimseye bir fayda sağlamaz. Bir kez daha hatırlatalım, Yaşar Kemal’in Abdi Ağa’sı gibi zulümle abad olan yok, olmadı, olmayacak. Son olarak, 'Dünyanın yok olması pahasına olsa bile adalet yerine bulmalı' diyen Kant haklı, çünkü insan ekmek gibi su gibi adalet, özgürlük ve barışa muhtaç. Daha fazla geç kalınmamalı.”

Basın açıklamasının ardından özgürlük talebiyle adliyenin önündeki meydandan kırmızı balonlar gökyüzüne bırakıldı.