49 yılın ardından hala kahraman: Ernesto Che Guevara

49 yılın ardından hala kahraman: Ernesto Che Guevara

CIA ve Bolivya Ordusunun ortak operasyonuyla, yaralı halde yargısız infazla katledilen Ernesto Che Guevara ölümünün ardından 49 yıl geçmesine rağmen tüm dünyada eşitlik ve özgürlük düşleriyle anılıyor. ABD lobisinin, CIA beslemelerinin tüm saldılırılarına rağmen tüm dünya devrimcilerinin gözünde o büyük bir kahraman.

CIA ve Bolivya Ordusunun ortak operasyonuyla, yaralı halde yargısız infazla katledilen Ernesto Che Guevara ölümünün ardından 49 yıl geçmesine rağmen tüm dünyada eşitlik ve özgürlük düşleriyle anılıyor. ABD lobisinin, CIA beslemelerinin tüm saldılırılarına rağmen tüm dünya devrimcilerinin gözünde o büyük bir kahraman.

Küba Devrimi'nin efsanevi liderlernden Ernesto Che Guevara bundan 49 yıl önce CIA destekli Bolivya Ordusu operasyonuyla yargısız infazla katledildi. O'nu katledenler kısa bir süre sonra Che'yi öldürmekle de yok edemeyeceklerini anladılar. ABD Dışişleri Bakanlığına hazırlanan istihbarat rapolarında, "gelmiş geçmiş en çekici ve en başarılı devrimcinin" ölümünün öneminin hemen farkına varıldı ve Guevara’nın komünistler ve diğer sol eğilimliler tarafından “kahramanca ölen örnek devrimci” olarak idolleştirileceği belirtildi.

EŞİTLİKTEN, ADALETTEN YANA HERKES BU "EŞKİYAYI" ÇOK SEVDİ

Guevara'yı katledenlerin isimleri dahi hatırlanmıyor, akıllara geldiklerinde ise lanetle anılıyorlar. Küçük bir azınlık hariç tabii: Sömürücü sınıflar ve onların gerici faşist siyasetçileri. Her türlü eşitlik, özgürlük, kardeşlik talebinin karşısında olan bu emperyalizmin maşaları, bağımsızlık ve sosyalizme olan düşmanlıklarını bu ülküler uğruna canını feda etmiş büyük devrimcilere kinlerini kusarak ifade ediyorlar. Bu sebeptendir ki Che hala bu güruhun hedef tahtasında. Onlar için empreyalizm dost, ülkeye ayak basan emperyalist askerler kardeştir; bu askerleri denize döken ülkesinin bağımsızlığı, tüm ezilen halkların kurtuluşu için mücadele eden devrimciler ise eşkiya, tıpkı Che Guevara gibi. Bunların gözünde Amerikan askerlerinin gelişine hazırlık olarak şehirdeki genelevleri boyatıp tadilattan geçirmek vatanseverliktir, Che'nin yaptığı gibi emperyalizme karşı mücadele etmek ise eşkiyalık. Ne olursa olsun sonuçlar gösteriyor ki insanlık bu eşkiyayı çok sevdi, tarih altın harflerle yazdı, yazacak. O'na saldıranlar ise zamanı geldiğinde tarihin çöp tenekesindeki yerini aldılar, alacaklar.

LATİN AMERİKAYI GEZDİ, HALKIN YOKSULLUĞUNU GÖRDÜ

 Tıp eğitimi aldığı esnada ve tamamladıktan sonra tüm Latin Amerika'yı gezdi, halkın yoksulluğuna tanık oldu Che.  Bolivya, Peru, Ekvador, Panama, Kosta Rika, Nikaragua, Honduras ve El Salvador'un ardından 1953 yılının Temmuz ayında geldiği Guatemala'da, kendi deyimiyle 'gerçek bir devrimci olabilmek için gerekli ne varsa yapmak ve kendini mükemmelletirmek' maksadıyla bir süre yerleşti. Burada gerçekleşen darbenin ardından 1954'te Meksika'ya geçerken Che'nin kafasında ABD emperyalizminin karşısında silahlı bir mücadele yaratma fikri şekillenmişti.

NE İKBAL KAYGISI NE MAKAM MEVKİİ HEVESİ VARDI, TEK İDEALİ DEVRİMİN DÜNYAYA YAYILMASIYDI

Meksika'da Fidel Castro ile tanışan Che, Castro’nun aradığı esin kaynağı devrim lideri olduğuna kanaat getirerek Küba diktatörü Fulgencio Batista’yı devirmek için kurulan ‘’26 Temmuz Hareketi’’ne katıldı. 25 Kasım 1956’da Tuxpan, Veracruz’dan Küba’ya doğru yola çıkan Granma yatında Kübalı olmayan tek kişi Guevara’ydı. Sonrası malum, uzun süren mücadele başarılı olur ve 1 Ocak 1959'da diktatör Batista ülkeden kaçtı. Guevara artık bir devrim lideriydi. Küba'nın devrimci hükümetinde önce Merkez Bankası başkanı olur, sonra sanayi bakanı. Ama O'nun ikbal kaygısı yoktur. Devrimi tüm dünyaya yaymaya çalışmansının, bakanlıkta bulunmasından daha yararlı olacağına karar verdi ve harekete geçti. Öce Afrika'ya Kongo'ya gitti, gerilla mücadelesi verdi. Ardından tekrar Latin Amerika'ya bu defa Bolivya'ya geçti. Buradaki mücadelesi de bundan 49 yıl önce ölümle sonuçlandı. Guevara kısa sayılacak hayatına bunca mücadeleyi sığdırırken tek bir şeyi düşünüyordu: Tüm dünyanın eşitlik ve özgürlük temelinde yeniden inşaa edilmesi, emperyalizmin bertaraf edlmesi. Bu sebepten ne bir ikbal kaygısı vardı ne de makam mevkii hevesi. Başarılı bir doktor, muzaffer bir devrim lideri, sosyalist bir ülkenin sanayi bakanı olarak rahat bir hayat sürebilirdi ama insanların mutsuz olduğu bir dünyada rahat edemeyeceği için harekete geçti. Che guevara bu yüzden kahramandı ve öyle kalacak.