12 Eylül darbesinin idam ettiği devrimciler anılıyor

12 Eylül darbesinin idam ettiği devrimciler anılıyor

Odak dergisinden arkadaşları yurt içinde ve dışında ‘Ömerleri’ anma etkinlikleri düzenliyor. 

12 Eylül darbesinde öldürülen, kamuoyunda ‘Üçüncü Yol’ adıyla bilinen ve isim sırasına göre ‘Ömerler’ olarak adlandırılan devrimci gruptan Ömer Yazgan, Mehmet Kanbur, Erdoğan Yazgan, Ramazan Yukarıgöz, Metin Adil Toraman ve Ali Aktürk’ü Odak dergisinden arkadaşları çeşitli etkimlikler ile anacak.

Ömer Yazgan, Mehmet Kanbur, Erdoğan Yazgan, Ramazan Yukarıgöz, Metin Adil Toraman ve Ali Aktürk 17 Ocak 1981 yılında Akyazı’da bir eylem gerçekleştirmiş, Metin Adil Toraman ve Ali Aktürk eylem sırasında yaşamını yitirirken diğer dört devrimci yakalanarak idama mahkum edilmişti. ‘Ömerler’ 29 Ocak 1983 tarihinde idam edildi.

Ceza infaz edilmeden önce kararı veren hakimin başka bir davadan rüşvet almış olduğu kanıtlanmış,  bu durum ‘Ömerler’ hakkındaki idam kararının hukuka uygunluğunu da kuşkulu hale getirmişti.

Anma etkinlikleri şöyle:

İstanbul: Düzenleyen: Odak Dergisi ve Devrimci 78'liler. 29 Ocak 2017, saat 13:00 Yer: Zincirlikuyu Mezarlığı’nda bulunan Metin Adil Toraman’ın mezarı başı

Ankara: 29 Ocak Pazar, saat 15:00. Yer: Mülkiyeliler Birliği Salonu - Konur Sokak No: 1 Kızılay Ankara 

Paris: 27 Ocak 2016, saat 19:00. Yer: ASFA, 19 Rue Lamartine, Villejuif.

Münster: 27 Ocak 2017, saat 19.30, Yer: Odak Kültür Merkezi Lokali.

Göteborg: 8 Ocak Cumartesi, saat 17:00- 19:00, Yer Sjumilahallen Friskväderstorget 13, 41838 Göteborg.

Ömer Yazgan ve arkadaşları gerek idam kararı sonrasında gerekse hemen infaz öncesinde aileleri yoluyla kamuoyuna devrimci kararlılık mesajları verdiler:

Ramazan Yukarıgöz: “Böyle bir kararın benim hakkımda verileceğinden emindim (…) infaz söz konusu olursa darağacına çıkarken tüm dünya halklarını selamlamasını, bizden sonra gelecek arkadaşlarıma örnek olmasını bileceğim. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Ben Türkiye halklarının sınıf mücadelesine katıldığım anda her devrimci gibi hayata sözlü, ölüme nişanlıydım. (...) Kısa fakat benim değer yargılanma göre onurlu bir yaşamım oldu. İdeallerimden asla taviz vermedim. Kimseye ihanet etmedim. Silahımı teslim etmedim.

Halkımızın sınıf mücadelesinde en ön saflarda çarpışmaya çalıştım (…)Tüm Gültepe halkına ve Türkiye halklarına selam. Ben halkımın mutluluğu için savaştım. Adım hüzünle birlikte anılmasın.”

Erdoğan Yazgan: “Bence yaşam bir idealle birleşince güzelleşir. Benim idealim halkımın mutluluğu, yurdumun bağımsızlığıdır. Bu idealin gerçekleşmesi için canımı ortaya koyarak mücadele ettim. Bencil duygulardan kendimi arındırmaya çalıştım, başarılı olduğuma inanıyorum."

Mehmet Kanbur: “Beni hayat devrimci yaptı. Her zaman devrimci öğretiler doğrultusunda kendi felsefe anlayışım olan bilimsel sosyalizmden ayrılmadan arkadaş ve halkıma ihanet etmeden halkımın mutluluğu için savaştım. Bu savaş sürecinde devrimci onurumdan asla taviz vermeden yılmadan, usanmadan bu görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştım. Sanıyorum bunu da yaptım.(…) İdam sehpasına giderken arkaya bakmadan korkusuzca halkımın mutluluk sloganlarını haykırarak köhne düzenin cellatlarına fırsat vermeden sehpaya tekmeyi kendim vuracağıma söz veriyorum.” 

Ömer Yazgan: “Az sonra son görevimi yapmak üzere darağacına çıkacağım. Sloganlarımı haykıracağım, dizlerim titremeyecek.Yirmi yedi yaşına bastığım bu gecenin sabahını kimse unutmayacak. Halkımızın yazgısı bu değil. Çok evladını kaybetti. Ama bir gün kazanmayı da öğrenecek. Ben şu anda oldukça moralliyim. Beni tek üzen şey, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi’nin bir üyesi olamadan ölüme gitmektir. Gelecek, devrimcilerin birliği ile partimizin geleceğidir, buna inanıyorum.”